Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan acele kamulaştırma kararına göre; Akbelen Ormanı’nın çevresindeki İkizköy, Çamköy ve Karacahisar’da bulunan toplam 190 parsellik tarım arazisi, linyit madeni sahası olarak kullanılmak üzere Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırıldı.
YÜRÜTMEYİ DURDURMA DAVASI SÜRÜYOR
ANKA’nın haberine göre Akbelen Ormanı, dönemin Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin imzasıyla Muğla Milas’taki iki termik santraline kömür sağlamak amacıyla 2020 yılında Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret AŞ’ye (YK Enerji) devredilmişti. Özelleştirme kararı sonrası bölgede ağaçların kesildiğini belirten köylüler, duruma itiraz ederek Akbelen’de nöbet tutmaya başladı.
Temmuz 2021’de İkizköylülerin Orman Genel Müdürlüğü’ne karşı Muğla 1’inci İdare Mahkemesi’nde açtığı yürütmeyi durdurma davası sürerken; Akbelen Ormanı’nda yaklaşık yüz ağaç kesildi. İkizköylülerin ve çevre aktivistlerinin protestoları sonrası ağaç kesimi durdu.
MADENCİLİK FAALİYETLERİNE İZİN VERİLMİŞTİ
1 Mart 2022’de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın Resmi Gazete’de yayımlanan Maden Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılması Hakkındaki Yönetmelik ile ‘Elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetleri’ kapsamında, Akbelen’de madencilik faaliyetlerinin yapılmasına izin verilmişti. Bakanlığın bu kararının ardından 2021’den beri nöbet tutulan alanda bulunan ağaçların kesimi, 24 Temmuz 2023’te yeniden başlamış, köylüler ve çevrecilerin direnişine rağmen binlerce ağaç kesilmişti.
AKBELEN’DEKİ AĞAÇ KATLİAMI
Kamudan en fazla iş alan şirketlerden Limak Holding ve IC Holding ortak iştiraki YK Enerji, kömür maden sahasını genişletmek için İkizköy’de bulunan Akbelen Ormanı’nda ağaç katliamı yapmıştı.
Bölge halkı, YK Enerji’ye karşı mücadeleye başlamış ve termik santralin iklim değişikliğini artırıcı, Milas bölgesindeki orman yangınlarını tetikleyici etkisinden söz etmişti. Termik santral için Akbelen Ormanı altındaki kömür yataklarının çırakılmasının Bodrum ve Milas’ın içme suyunu sağlayan Çamköy ve Karacahisar yer altı su havzalarının yatakları değişeceği, bölgenin susuz kalacağı belirtilmişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Akbelen’deki ‘ağaç kıyımına’ karşı direnen bölge halkı ve yaşam savunucularını hedef alarak “Kampanyaları ağaç sevgisiyle izah edemeyeceğimiz açıktır. Biz çevreci görünümlü marjinallerle ilgilenmiyor, işimize bakıyoruz.” demişti.
Bilmem ki ne yazalım ne diyelim? Bu işe nedir?