Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın katıldığı milli helikopter motorunun açılış töreni sırasında ilginç anlar yaşandı.
VERYANSIN TV
Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk milli helikopter motoru TEI-TS1400’ün teslimi ve tasarım merkezleri açılış törenine canlı bağlantıyla katıldı.
Erdoğan’ın konuşmasının ardından motorun çalıştırılmasının beklendiği anlarda TEİ Genel Müdürü Prof. Dr. Mahmut Faruk Akşit’in “Töreni sabote etmek isteyenlere hakkımızı helal etmiyoruz” dediği duyuldu. Bu sırada kısa süreli şaşkınlık yaşanırken, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Akşit’i dürttü. Daha sonra Erdoğan’ın “Hulusi Bey hazır mıyız?” diye sorması üzerine Akar, “Sayın Cumhurbaşkanım Eskişehir’den tüm arkadaşlarımızla beraber saygılarımızı, şükranlarımızı sunuyoruz. Sağ olun. Zat-ı âliniz liderliğinde, önderliğinde, desteğinde bugünlere gelindi. Çok şükür büyük bir gururla, büyük bir iftiharla şu anda motorumuzu açıyoruz” dedi.
Akşit de, motorun üzerindeki örtünün kaldırılmasının ardından test ekibini “Sayın Cumhurbaşkanım motor test ekibini tekrar canlı yayında görmek istiyoruz, lütfen. Bu şirketi Cumhurbaşkanlığı önerdi bize, işinizi düzgün yapın. Ben uzun yıllar boyunca gece-gündüz demeden bu motorun çalışmasında, defalarca engelleme girişimlerini geçerek başaran bu ekibimizin alın terini şu anda burada sayın Cumhurbaşkanımızın huzurunda TEİ’ye teslim etmekten büyük gurur duyuyorum” diyerek canlı yayına çağırdı.
İşte o anlar:
Genel müdürün payeyi bakana bırakmama, bu işi ben yaptım, bana ne bana ne ben gircem gözüne başkanın yarışı.
Törende rezalet.
Muhtemelen canlı yayında ne olur ne olmaz kaygısı ile, motorun daha önceden alınmış bir çalışma kaydı araya sokulacaktı. Olabilir.. O kayıt gösterime giremediği için dönüp dönüp tekrar bekleyen motor gösterildi.. Sonunda mecburen canlı yayında, kurulu motor düşük kapasite ile çalıştırıldı… Teslime hazır olduğu söylenen bir motora böyle bir güvensizlik gösterilmemesi gerekirdi.
Buraya kadar aksaklık var, ancak rezalet bundan sonra başlıyor… Rezalet; yetkilinin paniğe kapılıp kontrolü kaybetmesi, ve 150 yıllık açığı gece gündüz demeden çalışarak kapatmaya çalışan genç mühendislerin emeğini küçük düşürmesi.
Prof. Dr. Mahmut Faruk Akşit sabotaj bilgisini Cumhurbaşkanına ulaştırmaya çalışıyor, sabotaj yapma ihtimali olan şirketin de Cumhurbaşkanlığındaki birileri tarafından tavsiye edildiğini söylüyor. Bu feryat, ihanetin nereden geldiğini Cumhurbaşkanına duyurmaya çalışma feryadıdır.
Kemal Sunal’ın aramızda casus olabilir dediği filme dönemesin olayda.
Mahmut Faruk Akşit denilen kişi aklınca medyaya malzeme veriyor, aynı zamanda kendini sabote edilen tarafta gösterip güven aşılamaya çalışıyor, yakında duyarız haberlerini.
Demek ki devrim otomobilinden kalma boyle bir sabote korkusu hala var..Hem normal hem de cok acı..Feto neresini yirtarsa yirtsin, TC buyumeye devam ediyor.
Bu kadar abuk bir olaya nadir rastlanır: Türk mühendisler, yerli motor imal etmiş, gerçekten gurur duyulacak bir başarıya imza atmış. RESMİ tören var, devletin tüm üst kademesi gelecek/geliyor (ama hazırlıklarda gerekli özen gösterilmediğinden?) bürokrat “sabote ediliyor” diyor, yetmiyor “…Bu şirketi Cumhurbaşkanlığı önerdi bize, işinizi düzgün yapın” diyor, 83 milyon Türk’ün gözleri önünde? Vallahi pes.