Fenerbahçe, Türk kadınının kalbinde yer etti

featured

Murat Bölükbaşı yazdı…

Geçen cuma gecesi yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararıyla Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiği açıklandı. “Kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin Türkiye Cumhuriyeti bakımından feshedilmesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tek bir imzasıyla gerçekleşti.  Sözleşmede, “kadına karşı şiddet” tanımı, “ister kamu ister özel yaşamda” meydana gelsin, her türlü fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik şiddeti, şiddet tehdidini ve ayrımcılığı içeriyordu. Kadın hakları, insan hakları örgütleri, kadın koruma dernekleri, siyasetçiler, sanatçılar, akademisyenler vs. aklınıza gelen kim varsa İstanbul Sözleşmesi’nin iptal edilmesine tepki gösterdi, eylem ve söylemlerle destek verdi.

Futbol camiasından ise tek destek mesajı Fenerbahçe spor kulübünden geldi.

Cemaat ve Tarikatların rahatsız olduğu bu sözleşmeden çıkmak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin evrensel insan haklarına uyan çağdaş, modern, laik ve halkının çoğu Müslüman ülke  iddiasını terk etmesi anlamına gelmekteydi. İşte bu ve buna benzer nedenlerle İstanbul sözleşmesine destek vermek, kendini bu topraklara ait hisseden herkesin, başta Atatürk’ün  Türk kadınına sağladığı hak ve özgürlüklere sahip çıkmak, bu hakları kanıyla, canıyla müdafaa etmek milli bir görev ve sorumluluğumuz değil midir!

Fenerbahçe spor kulübü üstüne düşen sivil toplum kuruluşu sorumluluğunu sözleşmenin feshine tepkisini yayınladığı bir mesajla Türk halkına duyurmuştur. Birkaç cılız tepki mesajı hariç hiçbir kulübümüzden, futbolcu, teknik direktör, futbolcular derneği ve antrenörler derneğinden anlamlı ve güçlü destek mesajları gelmemiştir.

Ne yazık ki bu camiamız adına çok üzücü bir durumdur. Maalesef Türk futbol camiası, daha dün 1 gün içinde erkekler tarafından öldürülmüş kadınların haberleri yazılı ve görsel basında yer bulmuşken, toplumun kanayan yarası ‘erkeğin kadına şiddeti’ konusunda toplumsal bir mesaj verme fırsatını kaçırmıştır. Daha doğrusu siyasetin futbol kurumu ve şahıslara sağladığı menfaatleri zarar görmesin diye bir mesaj paylaşabilme cesaretini dahi gösterememişlerdir. Türk kadını, doğuran anadır, bir ömür paylaştığı kadınıdır, gözünden sakındığı kızıdır…  Sektörün paydaşları en kutsal varlığımız olanların bile eşit insanlık hakkını savunma sorumluluğu ve görevini yerine getirememiştir. İstanbul sözleşmesinin uygulanması için haklı eylemler haliyle sürecektir. Olurda kadınlarımıza karşı biraz mahcubiyet hissedip, sahaya kadın erkek eşitliğine mesaj veren bir pankartla çıkarsanız, bir dakika oynamama eylemini Türk kadınının eşit İnsan hakkını savunmak için gerçekleştirebilirseniz, bugün eleştirdiğim gibi yarın da takdir eden bir yazıyı sevinerek paylaşabilirim; benden önermesi! Atatürk’ün kurup bizlere emanet ettiği ve hedefi çağdaş muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkmak olarak gösterdiği  bir Türkiye Cumhuriyeti’nde mi, yoksa yüzünü Orta Doğu’ya çevirmiş, ‘laiklik kalksın, hilafet gelsin, istenirse 15  dakikada mecliste kabul edilir’ deme  cesaretini gösterenlerin Türkiye’sinde mi yaşamak istiyoruz! Biraz düşünmek gerekmez mi? Top bizde! Golü hangi kaleye atacaksınız onu da siz düşünün artık! Son bir sözde Büyük Fenerbahçe Kulübüne ‘Vadafone Park’da iyi değildiniz ama kesinlikle Türk Kadını’nın kalbindesiniz.’  

Fenerbahçe, Türk kadınının kalbinde yer etti

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!