1. Haberler
  2. Analiz
  3. Gerçek ve kalıcı şöhret, Sean Penn

Gerçek ve kalıcı şöhret, Sean Penn

featured

Mustafa Özgür Sancar yazdı…

Dünya ölçeğinde baktığımızda en beğendiğim aktör Sean Penn… bana göre mükemmel bir oyuncu; ancak onun geniş kitlelerce seviliyor olması, sadece üstün oyuncu yeteneği ile ilgili değil…

“Gerçek ve devamlı şöhreti; ancak insanlığın ilerlemesi, mutluluğa kavuşması için uğraşanlar elde edebilirler.” – Charles Summer

SANATÇI, ÖNCÜ VE TOPLUMCU

Sean Penn bu sözün içerdiği felsefeyi tam olarak karşılıyor olması nedeniyle seviliyor.
Pandemi döneminde kurucusu olduğu Toplumsal Organize Yardım Çalışması isimli örgütün 60 üyesi ile birlikte, Los Angeles’te koronavirüsün yayılmasını engellemek, pozitif vakâları erken teşhis etmek için çalışma başlatmıştı. 6 bin 500’den fazla test yaptılar. Bu pek çok ünlünün popülizm kaygısı sebebiyle yaptığı bağış ve yardımdan çok daha farklı bir anlayışı içeriyor.
Sean Penn doğrudan sahada olmayı istiyor. İnsanların güvenliği ve mutluluğu için kendini tehlikeye atarak, öncü bir tavır sergiliyor. Bu hâliyle, sanatçı nasıl olmalı soruları etrafında dönen tartışmada, öncü ve toplumcu olmalı diyenlerin aklına gelen ilk isim oluyor.
Öncü, üretken, politik… hepsinden daha önemlisi insanlıktan yana… Bugün Filistin’de yaşananlar başta olmak üzere, Abd’nin Büyük Orta Doğu Projesi çerçevesinde Ortadoğu’yu ele geçirme girişimine cepheden karşı çıkıyor.

CESUR VE POLİTİK

Şöhretin ışık hızıyla göklere taşıyan çekiciliği onu yolundan alıkoymadı. Ünlü pop yıldızı Madonna ile olan evliliğinde, magazin sayfalarının en sevdiği konularından biri olmasına karşın, kısa sürede, sıradışı kişiliği ve etkin politik tavrıyla dünyayı etkiledi.
Ülkesindeki hükümetlerin Ortadoğu ve Latin Amerika’daki emperyalist politikalarına karşı son derece cesur bir politik tutum sergiledi. İnsanın politikadan bağımsız bir varlık olmadığını gösteriyor.
Eski Abd başkanı Bush’a, “Savaş derken bile sırıtıyorsun” dedi. Küba başta olmak üzere, Venezuela Irak, Afganistan, İran’a karşı yürütülen emperyalist parçalama politikasını yüksek sesle eleştirdi.
Küba ve Venezuela başkanlarıyla temasa geçti; iki ülke halkıyla dayanışma içerisinde olduğunu gösterdi. Abd’nin dünya jandarması rolünden derhal vazgeçmesini istedi.
Katrina kasırgasının yıktığı bölgelerde insanî yardım çalışmalarına katıldı.

ÜRETKENLİK

Belki de bu denli üretken bir sanatçı olmasını sosyal ve politik hayatı derinliğine yaşıyor olmasına borçlu.
Sean Penn, Oscar’a beş kez aday gösterildi; iki kez bu ödülü kazandı. Bu hâliyle ondan daha iyisi yok. Ayrıca bugüne kadar sayısız ödülün de sahibi oldu.
Yönetmenlik koltuğunda da bir o kadar başarılı… 11 Eylül saldırılarının birinci yıldönümü için 11 yönetmenin 11 kısa filminden oluşan “11’9’01” de çıkardığı iş olağanüstü nitelikteydi.
Bir kaç yıl önce İstanbul’u ziyaret etti. Cemal Kaşıkçı cinayeti için planlanan belgeselin hazırlıkları nedeniyle gelmişti.
Ayrıca, “Türlü İşlerin Adamı Bob Honey” adlı kitabında, bir kiralık kâtil üzerinden emperyalizmin anatomisini çıkarıyor. Bob Honey ismini verdiği karakter kiralık bir kâtil…
Bob, Irak’taki macerası sonrasında kötülüğün, “kusursuzca yapılması”, durumunda, gurur duyulacak bir şey olduğunu düşünmeye başlar. Sean Penn bu kitabında, dili son derece akıcı ve ustaca kullanıyor. Son söz olarak ise ülkelerin karıştırıldığını söylüyor. Bunun başlıca nedeni elbette ki Abd…

OLAĞANÜSTÜ BİR OYUNCULUK YETENEĞİ

Bana göre Sean Penn, istisnasız, kendisine verilen bütün rolleri kusursuza yakın bir başarıyla oynuyor. Şu ana kadar yaptıklarından farklı, bambaşka karakterleri de canlandırabileceğini biliyorum.
Pek az oyuncu içine girdiği rolü bu kadar gerçeğe yakın canlandırabilir.
Keder, çoşku, yıkım, öfke, acı, hüzün ve sınırsız sevinç… tüm duygular, bazen bir serseri, bazen bir zengin, deli (dahî) ya da marjinal veya politikacı, iş adamı ya da yazar, şarkıcı… bütün karakterlerde, jest, mimik, beden dili, konuşma ve tonlamayla mükemmelleşerek, gerçek hayattan bir karakter gibi Sean Penn’in oyunculuğunda karşımıza çıkıyor.
Üstelik bunları Amerikan sinemasının tanıdığı sınırsız teknolojik avantajlara sığınmadan yapıyor. Dünyanın en büyük tiyatro salonlarında, usta bir tiyatrocunun jest ve mimiklerini en uzak köşedeki izleyiciye bile, olanca canlılığıyla hissettirmesi gibi güçlü ve büyük bir doğallıkla canlandırıyor karakterleri.
 
Sıradışı bir oyunculuk yeteneğine sahip olan Sean Penn, insanlığın ilerlemesi ve mutluluğu adına mücadele ettiği için yüzyıllarca hatırlanacak gerçek ve kalıcı bir şöhrete sahip… 

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!