TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve AKP Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, partisinin Türkiye Buluşmaları kapsamında düzenlenen basın mensupları ve teşkilatla buluşma etkinliğine katıldı.
Geçenlerde yaptığı bir açıklamada eğitimin amacının bilgi değil Allah korkusu ve kuldan utanma olduğunu söyleyen Akar, burada yaptığı konuşmada da sözlerini yineledi.
‘EĞİTİM VE ÖĞRETİMİ ANLAMAYANLAR VAR’
Akar, şunları söyledi:
“En büyük yatırım gençlere yapılan yatırım. Gençleri mutlaka bilimle, sanatla, sporla tanıştırmamız ve geliştirmemiz lazım. Bunun için de çocukluktan itibaren bu çalışmaları sürdürmemiz lazım. Eğitim ve öğretimi anlamayanlar var. Eğitim ayrı şey, öğrenim ayrı şey. Bunu temelde anlamaları lazım. Çocuklarımıza tabii ki atalarından ve tarihimizden aldığı ilhamla, tarihten aldığımız ibretle çok büyük çalışmalar yapacağız. Tarihte bizim çok büyük bilim insanlarımız var. İslam dünyasında, Türk dünyasında ve insanlık tarihinde.
‘TEMELDE ALLAH KORKUSU VE KULDAN UTANMA YATIYOR’
Bunlardan ilham alacağız ama onun ötesinde de bizim milli birlik ve beraberliğimizi sağlamak için, 85 milyonun milli birliğini ve beraberliğini sağlamak için temelde 4 yaşından itibaren eğitim vereceğiz. Bu temelde de Allah korkusu ve kuldan utanma yatıyor. Bunu vermek demek, işin bitmesi demek değil. Bu bir başlangıç. Bundan sonra tabii ki matematik, fizik, kimya, biyoloji başta olmak üzere temel bilimlerde yapabilecek en büyük çalışmayı yapmak suretiyle ülkemizi büyütmeye devam edeceğiz. Büyük ve güçlü Türkiye yürüyüşüne devam edeceğiz ve inşallah bu şekilde başaracağız.”
AKAR, NE DEMİŞTİ?
Hulusi Akar, geçen günlerde katıldığı etkinlikte yaptığı konuşmada eğitimin amacının bilgi değil Allah korkusu ve kuldan utanma olduğunu söylemişti.
Akar “4-12 yaş arasındaki çocuklara Allah korkusu, kuldan utanma” gibi değerlerin verilmesini istemiş, annelerin çocuklarına namaz kılmayı teşvik etmesi gerektiğini söylemişti.
Geçti bor’un pazarı…
Eğitim / Öğretim arasındaki fark konusunda haklı ama laik bir ülkenin, Genel Kurmay Başkanlığı yapmış bir emekli subayının dini telkinlerde bulunması, misyoner gibi kendini ortalara atması hele de buna prim verilmesi büyük hata..