Yeni tip Koronavirüs (Kovid-19) pandemisi nedeniyle uzaktan eğitim veren yükseköğretim kurumlarının 2 Kasım 2020’de açılabileceği iddia edildi.
Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okulların açılmasının ardından üniversitelerde durumun ne olacağı merak konusu oldu. Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) daha önceki açıklamasında 1 Ekim’den sonra üniversitelerin açılacağını bildirmişti. Ancak Sağlık Bakanlığı üniversitelere tavsiye kararında bulunarak üniversitelerde uzaktan eğitim önerisi yaptı. Bu kararın ardından üniversitelerin büyük bir çoğunluğu uzaktan eğitim kararı almıştı.
Öğretim Elemanları Sendikası ve Öğretim Elemanları Derneği Genel Başkanı Dr. Vahdet Özkoçak sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada göre 2 Kasım 2020’de üniversitelerde yüz yüze eğitime geçilmesi planlanlandığını söyledi.
Yükseköğretim Kurumu’ndan henüz bir açıklama yapılmasa da Özkoçak bu tarihin konuşulmaya başlandığını ifade etti.
Özkoçak paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“YÖK açıklama yapmadı henüz ancak 2 Kasım Pazartesi yüz yüze eğitim başlayabilir. MEB okulları açmasının yansımaları haftaya sayısal veriler ile ortaya konacak. Yapılacak olan Bilim Kurulu toplantısı sonrasında da açıklama gelecek. Kısaca bu takvim konuşulmaya başlandı.”
Bakanın aynı günde söyledikleri birbirini tutmuyor. Hem havalar soğuyor, kapalı alanlarda virüs daha çok yayılacak diyor hem de ilköğretimdeki verilere göre üniversiteleri açacağız diyor. İlköğretim çocukları şehirlerarası yer değiştirmiyor, milyonlarca üniversite öğrencisi başka şehire üniversiteye gidecek. Bu beğenmediğiniz “Z” kuşağı milyonlar sizin sözüne güvendi şahsi eşyalarını yurtlarda ve evde kalanlar da ev eşyalarını bile bırakıp memleketlerine döndü. Bu öğrenciler size güvenip kurslara kayıt oldular. Kredi ile evalıp öğrenciyi yolunacak kaz gören yalaka ev sahipleri zarar etmesin diye öğrencileri virüsün kucağına bırakacaksınız. Bir genç bile bu kararınız sonucu virüsten ölürse muktedirler yargılanacak mı? Öğretim elemanları sendikası başkanı ünüversite personelinde kaç kişinin corona hastası olduğunu, öldüğünü de açıklasın. Diyorlar ki gençler zaten dışarıda geziyor, yüzyüze eğitimi mi yapamayacaklar. Arada fark var, gezmek kendi tercihi kapalı ortamda eğitim muktedirlerin zorlaması, okulu mu terk etsinler. Her öğrenciye DSÖ standartına uygun günde en az 3 maske verecekler mi, sanmam 5 maskeyi veremediler. Yazacak çok şey var da anlayacak bakan mı var…
Bu iş türkiyeyi sürü bağışıklığına götürür. Bu da dezavantajlı grupları perişan eder. Yaşlılar, kronik hastalar ve fakirler çok daha fazla etkilenir. Ölüm Allahın emri ancak ortada istatistikler var. Amerikada yoksul zenciler daha fazla etkilendi. Çünkü beslenmeleri ve sağlık hizmetlerine ulaşımları iyi değildi.