Kaleiçi Mahallesi’nde bulunan kapalı pazar alanındaki etkinlikte konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 2020 yılında, salgın döneminde çiftçi kesimini hatırladıklarını söyledi.
İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek şu ifadeleri kullandı:
“Düşünsenize; seçimden 5-6 ay önce, seçimden önce belediyenin kasasına, cumhurbaşkanlığının kasasından 45’er milyon lira yolluyorlar. Ama bir şartla; 14 tane eksikle. Cumhuriyet Halk Partili belediyelere değil, AK Partili belediyelere. İstanbul’a. 45’er milyon lira. Pardon; 14 değil. Bir eksik daha var. Ortağına bile yollamıyor. Silivri’ye bile yollamadı. Ona da yollamadı. 15. 45’er milyon lira. Niye? Seçim parası. Niye? Ekrem’i yenecekler. Yahu Ekrem’i değil ki, milleti yenmeye çalışıyorsun. Ama millet yenilmez. Millet yenilmez. Millet; hakkını, hukukunu, kime yakışıyorsa teslim eder. İşte Çatalca’da Erhan Başkanımıza teslim ettiği gibi, millet İstanbul’da da bize bu hakkı teslim etti.
‘SANKİ BELEDİYE 4 AYDA SİGORTA BORCU YAPTI’
Ama ben neye üzülüyorum biliyor musunuz? 5 ay önce, 45 milyonu Çatalca’nın hesabına yatıran Cumhurbaşkanlığı’nın kasasından, -sizin paranız sizin- yatırırken demiyor ki ona, ‘Git sigorta paranı öde kardeşim.’ Diyor ki, ‘Seçim çalışmalarında harca. Ne yap, et Çatalca’yı kazan. İstanbul’da da Büyükşehir Belediye Başkanı’nı yen. Olmuyor. Aradan geçiyor 4 ay. Sanki 4 ayda sigorta borcunu yapmış gibi, kapısına icra yolluyor. Bu nedir ya? Bu nedir? Çatalca kimin? Milletin. Belediye kimin? Milletin. Yahu bu zulüm yapılır mı? Bunun adı politika mı? Bunun adı siyaset mi? Yani şu vicdanı en yüksek, adaleti en iyi bilen…
Vicdan ve adalet, bu milletin ruhunda vardır, ruhunda, hücrelerinde var. Bundan hiç taviz vermez. Hakkını haklıya teslim eder, 2019’da ettiği gibi. Yine etti. Yine edecek. Onun için sen, bu şekilde sanma Erhan Bey’i ya da diğer belediye başkanlarını cezalandırıyorsun. Sen, milletini cezalandırmak için hareket ediyorsun. Ama millet, malın sahibi; sen değilsin ki. Millet malın sahibi. Mülkün sahibi millet. O millet, günü geldiğinde sana gereken cevabı nerede… Hak sahibi olduğunu göstereceği sandıkta, o demokrasi tokadını sana gösterecek. Bu kadar net.”
‘DESTEĞİMİZE BAŞLADIK’
Hiçbir şey yapamaz halde, ekemeyeceğini, biçemeyeceğini düşünen çiftçinin yanında ilk kez salgın döneminde olduklarını anlatan İmamoğlu, şöyle konuştu:
“Pendik’ten Silivri’ye, Çatalca’dan Sarıyer’e, Şile’den Beykoz’a, Arnavutköy’den Büyükçekmece’ye tüm ilçelerimizde tarım yapılan alanların artırılmasına dönük desteğimize başladık. İşte o desteğimiz sadece bugün burada ürünlerini gördüğünüz fide desteği değil, akaryakıt desteği, çiftçi eğitim desteği, makine desteği, gübre desteğidir. Ziraatın en iyi şekilde yapılması adına gereken ne varsa hepsini sağlama gayreti içerisinde olduk.”
İmamoğlu, bugünkü bayram hissinin, güzel ortamın ve duygunun kaynağının, verdikleri destekler olduğuna işaret ederek, “bir çiftçi annenin evladı olduğunu her yerde gururla söylediğini” hatırlattı.
Toprağın bereketinin bir ev için ne ifade ettiğini, yüzleri nasıl güldürdüğünü, insanları nasıl mutlu ve huzurlu ettiğini çok iyi bildiğini vurgulayan İmamoğlu, “Siz toprağın bereketini fışkırtamazsanız, o toprağı işleyenin gönlünü iyi ve hoş edemezseniz, o insanların hanesine o bereketli gelirleri akıtamazsanız, o milletin huzurlu olma şansı yok.” diye konuştu.
Konuşmaların ardından İmamoğlu ve beraberindekiler hatıra fotoğrafı çektirdi.
Öte yandan İmamoğlu, Çatalca’nın Çakıl köyünde de üreticilerle bir araya geldi. Çiftçilerle sohbet edip fotoğraf çektiren İmamoğlu, bostanda hasat yaptı.