Orman yangınlarıyla mücadele bir haftasını doldurmuşken, gözlerin çevrildiği THK’dan çarpıcı bilgiler geliyor.
Üst üste yaşanan orman yangınlarıyla birlikte tartışmanın Türk Hava Kurumu’na (THK) tartışmanın odağı haline gelmişti.
2 yıldan bu yana hükümetin atadığı Cenap Aşçı başkanlığındaki kayyımın icraatlerine ilişkin çarpıcı bilgiler gelmeye devam ediyor.
Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk, “Kayyum heyeti uçakları yangın söndürmeye hazır etmek yerine neler yapmış onlara bakalım” dedikten sonra şu bilgilere yer veriyor:
“Kayyum Heyeti göreve gelir gelmez, THK Şube Başkanlarının tüm gelirlerine el koydu. Bu şubelerin kiralarını, elektrik, su, telefon, internet, doğalgaz, personel maaşları ve sigorta primlerini yatırmayarak, gönüllülük esasına göre görev yapmakta olan şube başkanlarını zorda bıraktı. Bu nedenle 30’a yakın şube başkanı istifa etti.
Birçok şube başkanı ve yönetim kurulu görevden alındı, yerlerine Kurum üyesi olmayan kişilerin THK tüzüğüne aykırı şekilde ataması yapıldı.”
Türk Hava Kurumu’nun en değerli mülkü olan Laleli Oteli’nin tahliye kararı THK lehine sonuçlanmışken, istinaf aşamasında kurum aleyhine sonuçlandığını belirten Öztürk şöyle devam etti:
“THK, 1985 yılından itibaren ülkemizin orman yangınlarını söndürme görevini en üst düzeyde yerine getirmişti. Bakım-onarım yapılarak çok kısa sürede kullanıma hazır duruma getirilecek 5 adet CL-215 yangın söndürme uçağı çürümeye terk edildi. 35 yıldır sürdürülen yangın söndürme faaliyetlerini sona erdirdi. Çok zor şartlar altında ve uzun emek ve eğitimler sonucunda yetiştirilen yangın söndürme uçağı pilotları ile yangın söndürme uçaklarının bakım teknisyenleri işten çıkarıldı.
Kayyum Heyeti, THK Üniversitesi pilotaj öğrencilerinin velilerinden öğrenci başına 10 bin ABD doları tutarında bağış yapılmasını istedi. THK Üniversitesi’nde bütün personel üzerinde mobbing uyguladı. Bu nedenle birçok akademik ve idari personel üniversiteden ayrıldı.”
THK’NIN TAŞINMAZLARI SATIŞTA
Öte yandan göreve başladıktan sonra 14 yangın söndürme uçağını satışa çıkaran THK kayyumu Cenap Aşçı, şimdi de kurumun Muğla, Bodrum, İzmir başta olmak üzere Türkiye genelindeki 43 taşınmazını satacağı öğrenildi. Sözcü’den Başak Kaya’nın haberine göre, taşınmazlar için 18 Ağustos 2021’de açık arttırma yapılacak. Satılacak gayrimenkuller arasında arsa, iş hanı, dükkan ve devremülkler de bulunuyor.
ATATÜRK BAĞIŞLADI
Türk Hava Kurumu’nun yurt çapında 1.300 gayrimenkulü bulunuyor. Bunlar arasında en kıymetlisi Atatürk tarafından THK’ya bağışlanan ve “Tayyare Apartmanları” olarak bilinen Laleli’deki otel… Otelin bugünkü değeri, 500 milyon dolar olarak hesaplanmıştı. Otel yolsuzluktan tutuklanan eski başkan Osman Yıldırım döneminde Keskinoğlu Holding’e yıllık 3.25 milyon dolara kiralanmıştı.
adam iktidara geldiginde biz abd projesi bop esbaskaniyiz dedi. daha ne desin
Bırakın bu FETÖ cülerin ağızlarını, Cenap ABD de MASAK eğitimi aldı, anladın sen onu…
THK `nun garantili ihale bedelini 45`ten 90 milyona cikardigi sonra 70 milyonda anlasildigi, pilotlarin cok yüksek maasla ise alindigi THK üniversitesinden sonra kurumun parasal zora sokuldugu gibi bir dönemden bahsediliyor vs vs . Bu dönemin bir asker kökenli döneminde basladigindan bahsediliyor, dogrumu gercekmi bilemem. ilginize.
Gercek hukuk devletinde bu olur!!!!
Ama ne gercek hukukcu ne de gercek Vekil var !!!!!
“Halik Peksen`nin CHP yönetimi hakkinda bir konusmasini dinledigimde dondum kaldim!
O zaman gercek iktidar olmadan bu is düzelmez ! CHP ve digerleri gercek degil !!!
Gercek iktidar nedir?
Öyle anlaşılıyorki, bu emevi soylarınca her şey bilerek, isteyerek ve planlanarak yapılmıştır. Uyguladıkları yöntemler nazi yöntemleridir. Devri sabık yaratmayacağız saçmalığı ile yaptıkları yanlarına bırakılamaz. Nazilerin yargılandığı NÜRNBERG MAHKEMELERİ gibi mahkemeler, örneğin İZMİR MAHKEMELERİ oluşturulup, tüm AKP dönemi hukuk önünde hesap vermelidir. Tüm belediyelerdeki meclis üyelerinden en tepedekine kadar son 20 yıllık dönemdeki malvarlıklarındaki artış sorgulanmalı, hukuksuz elde ettikleri tüm malvarlıklarına el konup hazineye aktarılmalıdır.
İşgal güçleri gibi girdikleri yeri darmadağın ediyorlar.
Standard ak isler. Devletin malina cokmusler, yemisler, icmisler, har vurup harman savurmuslar, sonra da yuzsuz yuzsuz dugune gitmisler. Yeni birsey yok.