CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını veto ederek altılı masadan kalkan Meral Akşener’in siyasi denklemi yeniden şekillendiren hamlesinin ardından İYİ Parti’nin izleyeceği strateji merak konusu. İYİ Partili Tolga Akalın, Cumhuriyet’ten Barış Terkoğlu’na yaptığı açıklamada, Akşener’in aday olacağını ilan etti. “3. yol açacağız” diyen Akalın, “İYİ Parti’ye özellikle AKP-MHP’den gelecek oylardaki tereddüt ortadan kalkacağını” öne sürdü.
Terkoğlu’nun yazısının satır başları şöyle:
“İYİ Parti Genel Merkezi’nden Tolga Akalın’ı aradım. O da Kılıçdaroğlu ile Akşener arasında, 2 Mart’a kadar, adaylık meselesinin, tek kelime bile geçmediğini teyit etti. Belliydi, ancak Akşener’in bugünkü toplantıya katılmayacağını tekrar etti.
“Ne yapacaksınız” sorusunu sordum. Akalın, “Aday çıkarma konusunda netiz, 3. yol açacağız. İttifak şeklinde olup olmayacağı belli değil. Belki yüzde 7 barajı için demokratik şemsiye olacak bir zemin kurabiliriz” dedi. Adayın kim olacağı konusunda ise “Genel Başkanımız, ‘Başbakan olmak istiyorum’ derken, aslında iki belediye başkanının da önünü açmak için, hedeflerinden feragat etti. Hem anlaşılmasını hem örnek alınmasını istedi. Ama öyle olmadı. Bugün artık o feragat konusuz kaldı” ifadelerini kullandı.
Konuştuğum İYİ Partililer, genel eğilimin Akşener’in adaylığı yönünde olduğunu gösteriyor. Ersan Şen konusunda ise Akalın, “Sadece nezaketen teşekkür görüşmesiydi” demekle yetindi.
Akalın’a Erdoğan ile anlaşma ihtimallerini sordum. “Tarih okuyanlar, İttihatçılarla Hürriyet ve İtilafçıların asla bir araya gelmeyeceğini bilir. Siyasal İslamcılarla asla yan yana olmayız. ‘Erdoğan’la anlaşacaklar’ yorumu, gelinen süreçte CHP’de hâkim hale gelen, ‘İkinci Cumhuriyetçi’ kafanın etkisindekilerin fikri” diyerek sert bir yanıt verdi.
Akalın’a olası ikinci turda ya da seçim sonrasında CHP ile tekrar yan yana gelme olasılığını da sordum:
“Millet İttifakı’nın adını Akşener koydu. Biz yeniden parlamenter sisteme dönüşün mimarıyız. Dolayısıyla, ucube tek adam sistemini tasfiye edecek, demokratik hukuk devletini yeniden inşa edecek bir siyasi kararlılığı, bugün de yarın da muhafaza edeceğiz. Ama açık çekle konuşmak doğru değil. Bazı yeni şekillenmeleri de göreceğiz. Mesela CHP’nin HDP ile ilişkisi tavrımızda bazı değişmelere ya da esnemelere sebebiyet verebilir. Ama net olarak söyleyeyim, demokratik parlamenter sisteme dönüş için her türlü sorumluluğu İYİ Parti yerine getirecektir. 6’lı masada ürettiklerimiz bizim hâlâ sahip çıktığımız değerler.”
‘ERDOĞAN’IN PLANI BOZULDU’
Meselenin daha kritik bir yanı var. Akalın’ın anlattığına göre masadan kalkması İYİ Parti’yi rahatlattı. Söylediğine göre Erdoğan’ın ise hesabını bozdu:
“Erdoğan, 21 yıldır Türkiye’yi istediği gibi konsolide ediyor. Hem kendisini hem karşısındakini belirliyor. Örneğin Uzan’ı sistemin dışına atarken, Numan Kurtulmuş’u ve Süleyman Soylu’yu yanına alıyor. Biz bir 3. yol açarak bu konsolidasyonu bozuyoruz. Kendi siyaset alanımızı genişletiyoruz. Şimdi, İYİ Parti’ye özellikle AKP-MHP’den gelecek oylardaki tereddüt ortadan kalkacak. İki adayı beğenmediği için sandıktan uzak duranları da sandığa çağıracak.
Şimdi, İstanbul Sözleşmesi gibi, ittifak içinde net söyleyemediğimiz şeyleri daha rahat dile getirebiliriz. Seçmen ve söylem alanında siyaset zeminimiz genişledi. Bu saatten sonra, daha makul daha merkez; hem Cumhuriyet değerleriyle barışık hem kalkınmacı, halka doğru pozitif bir milliyetçi ve demokratlığı temsil eden 3. yol seçeneğini yaratarak Türkiye’yi kaostan çıkaracağımıza inanıyoruz.”
İstanbul Sözleşmesi kadar kafanıza taş düşsün! Tek derdimiz bu mu şu ülkede?
Biriniz de ekonomiyi nasıl düze çıkartacağını söylesin! İşçinin yenen hakkını, kayıt dışı eleman çalıştırmayı, çiftçilerin meselelerini konuşsun! Sığınmacı meselesini nasıl rayına koyacağınızı, azalan tarım üretimini nasıl arttıracağınızı hiç duyamıyoruz!