CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, hafta sonu İstanbul’da DEVA Partisi’nin bazı ilçe başkanlarıyla gizlice görüştüğü ortaya çıkmıştı. Kılıçdaroğlu’nun görüştüğü DEVA Partili bazı ilçe başkanlarının CHP’ye katılması karşılığında DEVA Partisi Esenyurt İlçe Başkanı Halis Kahriman’a belediye başkanlığı verileceği iddia edilmişti.
Sözcü’den İpek Özbey’in haberine göre; Kılıçdaroğlu, “DEVA Partisi Esenyurt İlçe Başkanı Halis Kahriman’a belediye başkanlığı vaat ettiniz mi?” sorusuna yanıt verdi. “Ben kimseye bir vaatte bulunmadım.” diyen Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Efendim herkes bir şey söyler. Ben öteden beri kanaat önderleriyle toplanırım. Ağırlıklı olarak CHP’ye oy vermeyenler oluşur bu toplantılar. İl başkanı dışında partilileri almam. Toplantı yaklaşık 2-2.5 saat sürer. Onlar her türlü soruyu sorar, ben de yanıt veririm. İstanbul’da da böyle bir toplantı oldu. Elbette orada İl başkanımız vardı, değişik partilerden arkadaşlar da… Başka partilerden yönetici konumunda kişiler bize gelmek istiyorlarsa önce liderini arar, sorarız. Böyle bir şey konuşulmadı. Onların gönlünden geçebilir ama bu konuşulmadı.”
Kılıçdaroğlu’na DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın konuyla ilgili “İlçe başkanlarımızın bir süredir ayrılma hazırlığı içinde olduğunu biliyorduk. Sayın Kılıçdaroğlu’yla bir araya geleceklerini bilmiyorduk. Salı günü saat 15:00 civarı öğrendim. İlk öğrendiğimizde üzüldük ve şaşırdık.” sözleri hatırlatıldı. Kılıçdaroğlu, “Sayın Babacan çok kırılmış, konuştunuz mu?” sorusuna “Kurultay’dan sonra kendisini ziyaret edeceğim.” yanıtını verdi.
‘EKREM BEY’İN ELİ GÜÇLENSİN DİYE’
Kılıçdaroğlu’na sorulan sorular ve yanıtları şöyle:
– Sıcağı sıcağına konuşalım. Perşembe günü Sayın Ekrem İmamoğlu ile bir görüşme yaptınız. Kurultayın divan başkanlığını önerdiniz, kabul etti. Neden İmamoğlu’na teklif ettiniz?
Ekrem Bey’in eli güçlensin diye. İstanbul’da seçimlerde eli daha güçlü olsun diye bu teklifi yaptım.
– Biraz açar mısınız?
Bu kadar…
– Değişimciler sizi birçok konuda eleştirdi. En çok da ittifaklar, Ümit Özdağ ile yapılan protokol üzerinden ve 39 milletvekili vermenizden dolayı… Hiç “Millet İttifakı yanlıştı” diye düşündünüz mü?
Hayır.
– Ama çok çabuk dağıldı, herkes birbirini suçlamaya başladı.
Cumhuriyet bu haldeyken, ülke bu haldeyken, eğitim, ekonomi bu haldeyken siz ne yaparsınız? Sizinle aynı idealleri paylaşanlarla bir araya gelmez misiniz? Cumhuriyet’in kuruluşuna bakın. Gazi Mustafa Kemal’in arkadaşlarına bakın. Cumhuriyet’i kurmak için bir araya geldiler mi, geldiler. Dünya görüşü bile farklıydı ama bir araya geldiler.
‘BÜYÜK MİTİNGLERE HEP KARŞI ÇIKTIM’
– Yani?
Cumhuriyet’i yaşatmak için bir araya gelmekten başka ne yapabilirsiniz? Çok acımasızca eleştirildik. Herkesi dinledim. Büyük bir kısmı önyargıdan kaynaklanıyordu. Onları da dinledim. Eleştirilebilir ama sağduyuyla… Biz uzun yıllardır hiç milletvekili çıkaramadığımız yerlerden milletvekili çıkardık. Bu kadar acımasızlık olabilir mi? Biz sadece bir siyasi partiyle uğraşmadık, iktidarın kontrolüne geçen bir devlet bürokrasisiyle uğraştık. Sanıyorlar ki her şey güllük gülistanlık da biz kazanamadık. Yahu bırakmadılar ki biz bir muhasebe yapalım. Ona bile fırsat vermediler. Bütün bunlara rağmen hepsini dinledim.
– Eksiği nerede gördünüz?
Oyumuzun düşük olduğu kırsala daha ağırlık verebilirdik. Ben büyük mitinglere hep karşı çıktım. Seçim meydanına gelen kişiler, kırsalda, mahallelerde çalışsaydı, kurultayda harcadığımız enerjiyi cumhurbaşkanlığında harcasaydık çok daha farklı bir sonuç elde ederdik. Biz sosyal kimlikler üzerinden siyaset yaptık. Taksi şoförleri, temizliğe gidenler, apartman görevlileri, çöpten kâğıt toplayanlar… Evlere temizliğe giden kadınlarla buluştuğumuzda erkekler onlara hizmet etti. Bir kadın dedi ki, “İlk kez oturuyorum, erkekler bana servis yapıyor ve ben de yemek yiyorum”… O duyguyu ona verebiliyorsam ne mutlu. Biz bunu yapıyoruz, birileri de çıkıyor “CHP sağa kaydı diyor…”
– Evet, partiyi sağa kaydırdığınızı söyleyenlerin sayısı hiç az değil… Ama söyleyen partili yol arkadaşlarınız…
Taşeron işçilere kadro verdirmek sağa kaymak mıdır, çöpten kağıt toplayanları dinlemek sağa kaymak mıdır? CHP her kesimle diyalog kuruyor.
– Aslında burada mesele 39 milletvekili vermeniz. Bu konuda yanlış yaptığınızı düşünmüyor musunuz?
Hayır efendim.
– Şimdi bir de DEVA Partisi ile ilgili tartışma başladı. Mesela DEVA Partisi Esenyurt İlçe Başkanı Halis Kahriman’a belediye başkanlığı vaat ettiniz mi?
Ben kimseye bir vaatte bulunmadım.
‘ÖNCE LİDERİNİ ARAR SORARIZ’
– Nereden çıkıyor peki bunlar?
Efendim herkes bir şey söyler. Ben öteden beri kanaat önderleriyle toplanırım. Ağırlıklı olarak CHP’ye oy vermeyenler oluşur bu toplantılar. İl başkanı dışında partilileri almam. Toplantı yaklaşık 2-2.5 saat sürer. Onlar her türlü soruyu sorar, ben de yanıt veririm. İstanbul’da da böyle bir toplantı oldu. Elbette orada İl başkanımız vardı, değişik partilerden arkadaşlar da… Başka partilerden yönetici konumunda kişiler bize gelmek istiyorlarsa önce liderini arar, sorarız. Böyle bir şey konuşulmadı. Onların gönlünden geçebilir ama bu konuşulmadı.
– Sayın Babacan çok kırılmış, konuştunuz mu?
Kurultay’dan sonra kendisini ziyaret edeceğim.
– Buluştuğunuz yer de sıkıntılıymış…
Bilmiyordum. Ben siyasetçiyim, herkesle her yerde buluşurum. Bina benim nerede sorun var, bilmem mümkün mü? Ben binayla değil, vatandaşla buluşuyorum.
‘ŞİMDİ KARŞIMDALAR’
– Aklınızdan şu geçiyor mu, “Seçilseydim bu arkadaşlarımın hepsi yanımda olacaktı…”
Seçilseydim yanımda olacaklardı evet, şimdi karşımdalar… Kimin haklı olup olmadığını toplumun vicdanına bırakmak lazım.
Gemi en kısa zamanda limana yanaşacak
– Aday mısınız?
Hiçbir zaman ‘adayım’ demedim ama örgüt aday gösterirse adayım.
– Adaysınız yani… Peki gemi limana ne zaman yanaşacak?
En kısa zamanda…
– O zaman neden adaysınız?
Gemiyi limana güvenli bırakmak için. Bilgili, birikimli, iyi bir sosyal demokrata devredeceğim. CHP’nin yüz yıllık birikimini sürdürmemiz lazım. İmbikten süzülen bir birikim.
– Mevcut kişiler arasında böyle biri var mı?
Var ama görünür hale gelmesi lazım. Şimdilik bu kadar konuşalım.
– Peki. Özgür Özel karşınızda yarışacak, nasıl bir rakip sizce?
Hiç konuşmam bu konuda. Aday oldu, demokratik bir yarış olsun. Bir engel çıkarsa önündeki engeli kaldırırız, güzel bir yarış olsun isteriz.
İttifak olmasa da İstanbul kaybedilmeyecek
– Değişimcilere göre partiyi danışmanlar yönetiyor. Öyle mi? Ekip arkadaşlarınızla bazı şeyleri paylaşmıyormuşsunuz…
Doğru bir yorum değil. Kaldı ki bir genel başkan her şeyi paylaşmaz. Bu işin doğasında vardır. TÜİK’in önüne gittim, Milli Eğitim Bakanlığı’na gittim, SADAT’a gittim. Evet, bazılarını son anda haber veriyordum, çünkü biz oraya gidene kadar duyulmaması lazım.
‘GAZZE MİTİNGİNİ KENDİ TABANINI KAYBETME KORKUSUYLA DÜZENLİYOR’
– Yani danışmanlar partiye yön vermiyor mu?
Hayır efendim…
– Peki “Laikliği daha fazla konuşmalıydım” diye hiç düşündünüz mü?
Ben din ve vicdan özgürlüğünü savundum. Anayasanın o cümlesini çok kullandım.
– “Genel başkan değişim olmazsa İstanbul’u kaybedilebilir” görüşü hakim..
İstanbul kaybedilmeyecek.
– İttifak olmasa da mı?
Kesinlikle…
İktidar Gazze mitingini kendi tabanını kaybetme korkusuyla düzenliyor
‘ÜLKESİNİ SEVEN BAKAN YERLİKAYA’YA DESTEK VERSİN’
– CHP milletvekillerinin geçen dönem çok üzerinde durduğu Mersin Limanı’nda 610 kilo kokain ele geçirildi. Üst üste operasyonlar yapılıyor. Yeni İçişleri Bakanı her kesimden övgü alıyor, siz nasıl buluyorsunuz?
Aslında bütün olayları polisimiz biliyor. Yani Güney Amerika’dan uyuşturucunun geldiğini, Afrika’da geminin değiştirilerek orada aktarıldığını, oradan bizim limanlarımıza geldiğini, içeride kimler tarafından pazarlandığını polisimiz biliyor ama iktidar buna göz yumuyordu. Çünkü bunların elinde büyük bir para gücü vardı. Bunların seçim harcamalarını finanse ediyordu. Dolayısıyla patronlara dokunulmadı ve kara paralarının Türkiye’ye gelmesi için yasa çıkarıldı. Çeteler burada hesaplaşmaya başladı. Yeni İçişleri Bakanı kararlılıkla bu işin üzerine yürüyor. Umarım yürümeye devam eder, o yürekli polislere cesaret verir. Uyuşturucu sorunu milli güvenlik sorununa dönüştü. Bütün sınırlar yolgeçen hanına döndü. Bir bakanın tek başına yapabileceği bir şey mi, bilmiyorum. Ülkesini seven herkes Yerlikaya’ya destek versin. Beşli çetelerle de uğraşırsa çok daha mutlu olacağım tabii.”
NE OLMUŞTU?
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, hafta sonu İstanbul’da DEVA Partisi’nin bazı ilçe başkanlarıyla gizlice görüştüğü ortaya çıkmıştı.
Kılıçdaroğlu’nun görüştüğü DEVA Partili bazı ilçe başkanlarının CHP’ye katılması karşılığında DEVA Partisi Esenyurt İlçe Başkanı Halis Kahriman’a belediye başkanlığı verileceği iddia edilmişti. DEVA Partili isimler söz konusu görüşmenin ardından toplu istifa kararı almıştı.
Söz konusu görüşmeye DEVA Partisi Genel Merkezi’nden de tepki gelmiş, partinin Genel Başkan Yardımcısı İdris Şahin, “Yazık. Yakışmadı Kemal Bey.” sözleriyle Kemal Kılıçdaroğlu’na tepki göstermişti.
CHP’DEN AÇIKLAMA
Söz konusu ziyarete ilişkin CHP’deki değişimcilerden Ankara Milletvekili Murat Emir, şu açıklamayı yapmıştı:
“Sağın ıskartaya çıkmış, siyasi yaşamını tüketmiş aktörlerine partimizin önemli koltukları ikram edilerek sağdan oy alamayacağımızın onlarca örneğini yaşayarak gördük. Yerel seçim öncesinde Deva partili ilçe başkanlarının partimize devşirilmesinin arka planında siyasal/ideolojik bir yakınlaşma olduğunu düşünmek için hiç bir nedenimiz yok. Yeni bir ’39 vekil vakası’ hazırlığının yapıldığından kaygılıyız. Partimiz bir evvel kendi ilkelerine ve değerlerine dönmek zorundadır. Değişim şarttır.”
K.K. Zırvalamaya devam ediyor.
Günaydın. Strateji sıfır senden hiçbir şey olmaz. Gitmeyi bile beceremedin.