Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a: 128 milyar doları ne yaptın?

featured

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Merkez Bankası’ndaki 128 milyar doların döviz yükselmesin diye satıldığını belirterek “128 milyar doları senin talimatınla peşkeş çeken Merkez Bankası başkanını görevden niye aldın? Bu milletin Merkez Bankası’nda biriktirdiği 128 milyar doları ne yaptın Erdoğan?” ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkan satırlar şöyle:

’19 YILDA NE OLDU?’

Ne oldu da 19 yılın sonunda Türkiye bir ekonomik ve sosyal buhranla karşı karşıya? Hangi ekonomik ve siyasal tercihler Türkiye’yi buraya taşıdı? Bu ekonomik ve siyasal tercihler alınırken Cumhuriyet Halk Partisi’nin pozisyonu neredeydi? Diğer partilerin pozisyonu neredeydi? Hangi siyasal partiler Türkiye’nin geleceğini düşündü ve öneriler getirdi ama hangi siyasi parti ‘dediğim dediktir’ mantığından yola çıkarak Türkiye’yi bu noktaya getirdi?

Her birimiz ülkemize karşı bir sorumluluk duyuyorsak, ailelerimize karşı, çocuklarımıza karşı bir sorumluluk duyuyorsak aynı sorumluluk içinde ülkenin sorunlarını da evde masaya yatırmak zorundayız, kahvede masaya yatırmak zorundayız, dükkanda masaya yatırmak zorundayız, tarlada masaya yatırmak zorundayız, lokantada masaya yatırmak zorundayız, sokakta, caddede masaya yatırmak zorundayız ve konuşmak zorundayız. Oturup konuşmazsak, tartışamazsak, kimin doğru kimin haksız olduğunu nasıl öğreneceğiz? Aklımız varsa bunu kullanmak zorundayız. Ölçmek ve tartmak zorundayız. Eğriyle doğruyu ayırmak zorundayız. Eğer ülke bir ekonomik buhranla karşı karşıya ise 19 yılın sonunda 10 milyonlarca kişi işsiz ise milyonun üzerinde üniversite mezunu iş bulamıyorsa, üniversiteyi bitiren kadınlar evlerde temizliğe gitmek zorunda kalıyorsa oturup düşünmek zorundayız. 19 yılda ne oldu da Türkiye bu hale geldi? 19 yıl önce konuşmadığımız pek çok sorunu neden 19 yıl sonra konuşmaya başladık? Neden hala ve hala ‘dediğim dedik’ mantığıyla Türkiye Cumhuriyeti yönetiliyor. Her birimize sorumluluk düşüyor. Sadece Cumhuriyet Halk Partililere, sadece AK Partililere değil. Bu ülkede sandığa giden ve oy kullanan her vatandaşa sorumluluk düşüyor.

‘TASARRUF YAPACAKSAN SARAYDAN BAŞLAYACAKSIN’

Eğitim sistemine bakın Allah aşkına. Nasıl bir eğitim sistemi. Sınav yapacaklar, eğer 2 milyon 658 bin 40 öğrenci EBA’ya ulaşamıyorsa, eğitime ulaşamıyorsa ne sınavı yapacaksınız. 19 yıldır eğitimde tasarruf yapıyoruz diyorlar. Arkadaş sen tasarruf yapacaksan saraydan başlayacaksın tasarrufa, çocuğun eğitiminden değil. Devleti yönetmek sıradan bir olay değildir. Devleti yönetmek sorumluluk üstlenmek demektir. ‘Ben devleti yönetirim, dilediğim gibi yönetirim. Benim hiçbir sorumluluğum yok…’ Sorumlu kim? ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti.’ Akla ve mantığa bakın. Böyle bir aklı ve mantığı hiçbir siyasi kitap yazmamıştır. Hiçbir bilim insanı da böyle bir düşünce içinde olmamıştır. Devleti yöneteceğim, kararları ben alacağım, yanlış kararlar olduğu zaman ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti sorumludur…’ Peki sen? ‘Benim hiç bir sorumluluğum yok. Pirüpak, tertemizim ben.'”

MÜEBBETLE YARGILANAN ASKERİ ÖĞRENCİLER

Kim adaletsizliğe uğradıysa bize oy versin vermesin, bizi sevsin veya sevmesin ona destek vermek zorundayız. Hava Harp Okulu öğrencileri var, yıllardır hapisteler. 15 Temmuz’dan sonra bunlar içeri alındılar. Öğrenci bunlar. Kampta eğitim yapıyorlar. 15 Temmuz akşamı komutanları talimat vermiş, otobüslere binmiş geliyorlar. Komutanı talimat vermiş, öğrenci ne yapabilir? Komutanım ben seni dinlemiyorum diyebilir mi? Senin talimatın beni bağlamaz diyebilir mi? Hayır. Askerliğin kuralları vardır. Şimdi hava harp okulu öğrencileri müebbet hapisle yargılanıyorlar. Bazı komutanlara 15 yıl hapis. Bize emri veren komutanı mahkemeye çağırın, tanık olarak dinleyin diyorlar. Hakim reddediyor. Mağdur olan vatandaşlar var, çağırın mağdur olanları onlar tanıklık yapsınlar diyorlar. Çağırıyorlar. Onlar “Biz bir zarar görmedik” diyorlar. Aynı pozisyonda olan bazı okullarda hakim diyor, “Bunlar öğrenci. Cezayı vereceksen komutana vereceksin” onları beraat ettiriyorlar. 35-40 kişilik koğuşlarda yatıyorlar, aileler perişan. Kim haksızlığa uğrarsa biz onların yanında olacağız.

‘TERÖRLE MÜCADELE SADECE TERÖRİSTLERİ ÖLDÜRMEK DEĞİLDİR’

Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yaşayan hiç kimse ama hiç kimse terörü savunamaz. Terörü bir insanlık suçu olarak değerlendiriyoruz. Teröre karşı ortak bir davranış sergilememiz lazım. Teröre karşı durmak bizim temel görevimizdir. Terörle mücadelede en etkin araç terör örgütlerinin finans kaynaklarını kesmektir. Bu yapıldı mı? Terörler mücadele etmek sadece teröristleri öldürmek değildir. Onların tüm kaynaklarını kesmek için mücadele etmek gerekmektedir.

‘İSTANBUL SEÇİMLERİ ŞEHİTLERİMİZDEN DAHA MI ÖNEMLİYDİ?’

Geçen hafta Gara ile ilgili sordum: 5.5 – 6 yıldır 13 kişiyle neden ilgilenmediniz? Kendi seçiminiz için terörist başının mektubunu okutuyorsunuz ama kaçırılan askerlerimiz için bir mektup almadınız. İstanbul seçimleri şehitlerimizden daha mı önemliydi? Bana hakaret edeceğine Gara operasyonuyla ilgili sorduğum beş soruya cevap ver.

‘ESMA İÇİN AĞLADI, 16 ŞEHİDİMİZ İÇİN GÜLDÜ’

“Başarısız oldum” diyorsun. Niye başarısız oldun, onu da açıklamıyorsun. Kendi sorumluluğundan kaçıyor. Mısır’da öldürülen Esma için ağladı, 16 şehidimiz için güldü.

‘GARA OPERASYONUNDAN ‘DEVLET SORUMLU’ NE DEMEK?’

Trump dostum diye ortalıkta geziniyorsun. Bir telefon açtı papazı derhal verdin. Papazı verirken deseydin, ‘Ben sana papazı veriyorum, sen bana terörist diyordun, bizim de 13 vatandaşımız var orda, sen bir telefon edersen onlar da bize teslim etsinler’ diyebilirdin. Niçin aklına gelmedi?

Kalktın dedin ki, “Bu operasyon başarısız oldu”, ben değil sen söylüyorsun. E başarısız olduysa bunun bir sorumlusu olmalı, kim bu sorumlu? E Erdoğan sorumlu. Ben askere desem ki asker sorumlu, asker siyasetin elinde. Hiçbir asker, güvenlikle ilgili hiçbir operasyonu kabul etmiyor, bu operasyon yanlış bir operasyon.

“Bu operasyonun sorumlusu, cumhurbaşkanından, bakanlarından tüm mensuplarıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir” diyorsun. Bu ne demek ya? Biz niye sorumluyuz, yeni doğan çocuk niye sorumlu, bakan niye sorumlu? Ülkeyi onlar mı yönetiyor. Ortalıkta gezmiyor muydun ‘Ben başkomutanım’ diye? E başkomutansan sen verdin talimatı. TSK’nın kullanılmasına Erdoğan karar verir ben veremem, ben veremem Anayasa diyor. Kendi sorumluluğundan kaçıyor. 16 şehidimiz için güldü, aklım almıyor ya. Ben bunları söyleyin ağza alınmayacak hakaretleri yöneltiyor.

‘128 MİLYAR DOLAR NEREDE?’

Damadını ekonomiden sorumlu bakan yaptı. Türkiye Varlık Fonu’nun da başkan yardımcısı yaptı. Hazine’yi teslim etti, Merkez Bankası’nı teslim etti. Yönetiyor ama yönetemiyor. Kayınpeder damat götürüyorlar. 128 milyar doları sattılar. Merkez Bankası’nın kasasındaki 128 milyar dolar buharlaştı. Nereye gitti 128 milyar dolar. Bu soru soruluyor, damat yok ortada. Damadın görevden alınışını açıklayacak televizyon, gazete bulamadılar. 128 milyar dolar sorulunca kuduruyor Erdoğan. Başarısını kıskanıyorlar diyor. Başarılıysa niye aldın görevden? 128 milyar doları senin talimatınla peşkeş çeken Merkez Bankası başkanını niye aldın görevden. Bu milletin Merkez Bankası’nda biriktirdiği 128 milyar doları ne yaptın Erdoğan, kime verdin? 128 milyar doları da tefecilere verdin, dolar yükselmesin döviz yükselmesin diye 128 milyar doları heba ettiler. 128 milyar dolar buharlaştı eksi 50 milyar dolar rezerv kaldı. Sormadığımız zaman işçinin, esnafın hakkını savunabilir miyiz?

Hadi bana açıklamıyorsun. Vatandaş, esnafa, çiftçiye açıkla. O Parayı size verdik de bir baksınlar kendilerine 5 lira düştü mü? Bunu sormak zorundayız. Öyle bir noktaya geldik ki yönetim güven vermiyor. Plağı değiştirdiler şimdi faiz yükseliyor. İster faiz ister dolar yükselsin kazanan tefeciler oluyor. Döviz yükselmesin diye 128 milyar doları heba ettiler. Bankadaki mevduatın yüzde 58’i hala döviz vatandaş korkuyor. Şu 128 milyar doların 50 milyar dolarını Tank Palete verip Katar’ı oradan çıkarsanız olmaz mıydı? İstanbul Havalimanı’nın kira bedelini ertelediler. 2020-2021’i de erteliyorlar. Oturmuş “Biz ödemeyeceğiz diyorlar” Esnafa gelince aslan, bunlara gelince tipik bir kedi.

‘COVİD AKP KONGRELERİNE HİÇ UĞRAMIYOR’

Malum kongreleri var. Onların deyimiyle ‘lebaleb’ dolu. Orada Covid-19 hiç olmuyor. O kongrelere gitmiyor, kahveci dükkanı açınca oraya gidiyor. Bunun tespitini Erdoğan yapıyor. Akla, mantığa bakın. Esnaf perişan. Bari HES kodu ile gelsinler. Kongreler lebalep dolu iki kişi lokantaya gidip yemek yesin yok olmuyor. Esnafın hali perişan. Bir çalışma diyor ki; lokantacılar esnaf 16 gün para girmezse bunlar batar. Kaç 16 gün geçti? Feryatlar artık sokağa taştı. Hiç kimse umutsuz olmasın değiştireceğiz. A partili, B partili, Egeli, Akdenizli hep beraber huzur içinde yaşayacağız. Esnafın, çiftçinin borcunu sileceğiz. Öğrencilerin KYK borçlarını da sıfırlayacağız.

AŞI SORUSU

Sağlık Bakanı “Sinovac aşısını Türkiye’ye getiren aracı şirket var mı?” sorusuna “Doğru değil, biz anlaşmamızı DMO ve Sinovac arasında yaptık” diyor. Aracı şirketin adı Keymen. Bu şirket 1 milyon doz ücretsiz aşıyı devlete fatura etti mi etmedi mi?

Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a: 128 milyar doları ne yaptın?

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!