Kim suç işliyor?

featured

Av. Güven ŞAĞBAN

Jandarma İstihbarat Plan ve Güvenlik Daire Eski Başkanı

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet DAVUTOĞLU’nun, Mehmet DİŞLİ ile ilgili olarak başlattığı 2015 yılında icra edilen YAŞ’a ilişkin tartışmalar son hızla devam ediyor. Bu konuların asıl muhatabı olan, dönemin Genelkurmay Başkanı Necdet Bey ve 2015 yılı Yüksek Askeri Şura sonucunda Genelkurmay Başkanlığı görevini devralan MSB’nı Hulusi AKAR tartışmalar karşısında, herhalde söyleyecek fazla bir şeyleri olmadığı için, pek çok konuda olduğu gibi sessiz kalmayı tercih ediyorlar.

2015 YAŞ ile ilgili son yazıyı deneyimli gazeteci Tolga ŞARDAN 05.06.2020 tarihinde kaleme aldı ve Cumhuriyet Savcıları tarafından 15 Temmuz sonrasında Genelkurmay’da yapılan aramada, Mehmet PARTİGÖÇ’ün odasında ele geçirilen, tümüyle J.Gn.K.lığı personelini ilgilendiren bir belgeyi de paylaştı. Belgenin kim veya kimler tarafından hazırlandığı ve nasıl Genelkurmay’a kadar gittiği belli değil. Ancak belgenin üzerinde bulunan dönemin Genelkurmay Başkanı Necdet ÖZEL beye ait el yazısı ve paraf, bu belgeye resmiyet kazandırıyor. Belgenin üzeri Necdet ÖZEL tarafından “Sn. J.Gn.K. İnceleyin/ Araştırın/ Tetkik edin/ sonucu bana arz edin 30/01” şeklinde yazılarak, paraflanmış.

Dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Abdullah ATAY’ın, FETÖ’cülerin oyununa gelmediğini ve 2015 YAŞ’ında isabetli kararlara imza attığını önceki yazımda ifade etmiştim. Bu listede bulunanların çoğunun, Abdullah ATAY tarafından, 2015 yılı atamalarında pasif görevlere atadığını da şimdi belirteyim. Ancak Abdullah ATAY, Kara Kuvvetlerine mensup bir generaldi ve yalnızca 1 yıllık bir süre için J.Gn.K.na atanmıştı. Bu nedenle, Jandarma personelini çok iyi tanıdığını söyleyemeyiz. Göreve başladıktan 5 ay sonra, Genelkurmay Başkanı tarafından önüne konan bu belge ile ilgili, “J.Gn.K.lığında kime güvenerek, bir işlem yapacak ve tetkik edecek?” diye düşünmemiz gerekir. Zaten belgede ismi yazılı olanların büyük bir kısmı, o tarihte karargâhta etkin görevde bulunuyorlardı.

Dolayısıyla bu belgenin üzerine iki üç kelime yazıp topu, görev süresinin dolmasına 5 ay kalan J.Gn.K. Abdullah ATAY’a atmak, uygun bir hal tarzı olmasa gerek. Niçin böyle söylüyorum? Çünkü Necdet Bey döneminde FETÖ’nün organize ettiği kumpaslar karşısında, Genelkurmay Başkanlığının tam tersi bir tutum sergilendiği görülüyor.

Örneğin Askeri Casusluk Kumpasında; konuların araştırılması bizzat Genelkurmay Başkanlığında, İstihbarat Başkanlığı ile Adli Müşavirlik gözetiminde yapılıyor. Kuvvetlerden, özellikle bu soruşturmalar için personel görevlendirilmesi talep ediliyor. Hatta kuvvetlerden görevlendirilen bu personel arasında, FETÖ üyesi olanlar çoğunlukta diyebiliriz. Görevlendirmeler neticesinde oluşturulan bu komisyonlar, her belgeyi tek tek inceleyerek, raporlar hazırlıyorlar ve FETÖ kumpaslarına adeta çanak tutuyorlar.

Casusluk kumpası ile ilgili bu şekilde hararetli araştırma ve soruşturmaların yapılıp, personelin apar topar ihraç edildiği bu süreçte, Genelkurmay 2. Başkanının Hulusi AKAR, İstihbarat Başkanının Yaşar GÜLER, Adli Müşavirin ise Muharrem KÖSE olduğunu da sözlerimize eklemiş olalım.

Bir diğer konu ise, bu belgenin bir suretinin 31.01.2015 tarihinde Genelkurmay Başkanlığına arz edildikten sonra, tetkik ve inceleme için MİT ve Emniyet Müdürlüğüne niçin gönderilmediği hususudur. Belgede ismi geçen personelin gerçekten FETÖ ile bir bağlantısı varsa, bunu o tarihte bilebilecek veya ortaya çıkarabilecek olan bu iki kurumla niçin bir bilgi paylaşımı yapılmadı? Bu kurumlarla bilgi paylaşımı yapılsaydı, YAŞ’a kadar personel ile ilgili gerekli tüm bilgiler rahatça toparlanabilirdi. Ancak bu yapılmayarak, bu belge ile deşifre edilen örgüt üyelerine, 2015 YAŞ öncesi adeta zaman kazandırılmıştır.

Bir terör örgütü yapılanması iddiası gibi ciddi bir durum söz konusu olduğuna göre, Genelkurmay Başkanlığınca belgenin niçin adli makamlara intikal ettirilmediği de ayrı bir soru işaretidir.

Söz konusu belgeyle ilgili olarak, Genelkurmay Karargâhında görevin gereklerini yapmamak şeklinde ortaya çıkan bu tutum, bence en azından bir “Görevi İhmal” suçunu oluşturmaktadır. Neticede bu süreç, 15 Temmuz hain darbesi ile sonuçlanmış ve ciddi bir kamu zararına yol açmıştır.

Hukuki değerlendirmede biraz daha insafsız davranacak olursak, söz konusu eylem ile ilgili, “Örgüt üyesi olmamakla birlikte, örgüte yardım etme” suçunun oluştuğunu da rahatlıkla söyleyebiliriz. Bankasya’ya para yatıran ev hanımlarının bile, bu suçtan dolayı yargıladığı düşünüldüğünde, bu değerlendirmenin rahatlıkla yapılabileceğini de kıymetlendiriyorum.

Gelelim bu belgede isimleri geçenlere; pek çoğu darbeye bizzat iştirak etti. Neredeyse %90’nın FETÖ bağlantısı ortaya çıktı ve tutuklandı. Bir kısmı ise halen yurtdışında firarda bulunuyor. Yani bu belge çok büyük oranda doğru çıktı diyebiliriz. Peki, belgeyi kim hazırladı ve Genelkurmay Başkanına nasıl ulaştırdı?

Örgütün mahrem bir yapısı olan Jandarma Teşkilatına ilişkin, bu kadar doğru bilgiyi verebilmek için örgüt üyesi, yani FETÖ yapılanması içinden olmak gerekir. Benim değerlendirmeme göre, içeriden birileri veya daha önce bu örgütle birlikte yol almış olan birileri bu listeyi hazırlayıp, bir şekilde Genelkurmay Başkanlığına ulaştırdı.

Bunu Genelkurmay Başkanının önüne koyabilen yani aracılık yapan kişinin, devlet ricalinde mutlaka bir yeri olması gerekir. O günün şartlarında herkes, Genelkurmay Başkanının karşısına geçip, bu listeyi eline veremez. Genelkurmay Başkanlığında, komuta katına giren herkesin karargâhta çalışan ve dışarıdan gelen ziyaretçiler dâhil, bir kaydı tutulur. Lütfedip, 31.01.2015 tarihli arşiv kayıtlarına bir bakarsanız, kimlerin o tarihte komuta katına giriş yaptığını bulabilir ve belgenin kaynağına ulaşabilirsiniz. Tabi bulmak ve ulaşmak isterseniz.

Son olarak paraf bulunan bu belge, Genelkurmay Başkanlığına ulaştırılan büyük belgenin 6 ve 7’nci sayfaları, bunu belgenin altında bulunan sayfa numarasından anlıyoruz. Sanırım diğer sayfaları Kara, Hava ve Deniz Kuvvetleri ile ilgiliydi. Acaba o kuvvetlere de bu bilgiler gitti mi? Yani anlayacağınız belgeyi hazırlayanlar oldukça iyi bir çalışma yapmışlar.

Belgede ismi bulunan jandarma personeli ile ilgili önemli olduğunu değerlendirdiğim yazıyı ise, bir daha ki sefere bırakıyorum. Sağlıcakla kalın.

Kim suç işliyor?

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. 7 Haziran 2020, 23:36

    Cok onemli seyler ogrenmemizi sagladi bu yaziniz. Cok guzel bir yazi olmus. Elinize,kaleminize saglik.
    Merak etmeye basladim tum bunlar olurken iyi kalpli insanlar neden bir birlik olup bunlari puskurtememisler, bunlarin bu kadar ilerlemelerine neden olmuslar? Acaba korktular mi, isimizi kaybederiz falan diye. Ataturk’de isini kaybetti padisah tarafindan ama bir ulke kurdu cesaretinden, yurekliliginden oturu.
    Darisi yeni siyasetcilerin basina.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!