AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş başkanlığında Meclis’te önceki gün sektör temsilcilerinin de katılımıyla düzenlenen ‘kripto yasası’ toplantısında, zaman zaman gergin anlar yaşandığı ortaya çıktı.
Edinilen bilgiye göre toplantıda bir katılımcının, “Türkiye’deki yabancı kripto para borsalarının işlem yapabilmesi için ‘1 milyar dolar’ sınırlaması getirilmeli” görüşünü dillendirmesi, tartışmaya neden oldu. Görüşe itiraz eden sektör temsilcileri, şunları söyledi:
“O zaman Türkiye’de sadece 3-4 kripto paranın alım satımı yapılabilir hale gelir. Bu da, kripto para eko sistemine aykırı olur. Sonuçta bu iktisadi bir ürün. İnsanlar ihtiyaç dahilinde alır, satar. Zaten Türkiye’deki büyük kripto para borsaları, ilgili yeterliliğe erişmiş kripto para borsalarını listeliyorlar. Onların listeledikleri borsalara bir düzenleme, bir yasak, bir engel asla getirilmemeli. Bunu pazar ve piyasa kendi belirler.”
Türkiye’de yalnızca yerli borsalara izin verilmesine ilişkin görüşe de karşı çıkan temsilciler, “Türkiye’de yerli kripto para borsaları da olur yabancı borsalar da olur. Dünyadaki kripto borsalarının yüzde 90’ına yakını yani piyasayı domine eden borsalar merkeziyetsiz. Herhangi bir ülkede bir merkezi bulunmuyor. Bu düzende 1 milyar dolar diye bir sınırlama getiremezsiniz” ifadelerini kullandı.
AÇIKLAMA YAPTILAR
Milliyet’ten Ayşegül Kahvecioğlu’nun haberine göre, toplantıya katılan Sait Arslan, Nurullah Mahmut Dündar, Elçin Karatay, Tansel Kaya, Melih Kurtuluş, Erkan Öz, Kamile Uray ve Aytunç Yıldızlı da dün ortak bir açıklama yaparak toplantının çıktılarını değerlendirdi. Açıklamada toplantıya katılan bazı kişilerin bireysel ya da temsil ettikleri grup ve kişilerin menfaatlerini gözeterek açıklamalar yaptıkları belirtilirken, şunlar kaydedildi:
“Blokzincir teknolojisinin yarattığı fırsatlardan en iyi şekilde nasıl yararlanılabileceğinin daha derinlemesine değerlendirilmesi, ekosistemin bünyesinde barındırdığı riskler öne çıkarılarak sunduğu fırsatların göz ardı edilmemesi gerekmektedir. Kripto varlıklar alanında oluşturulacak hukuki düzenlemelerin geleceğe dönük olması ve yenilikler ile teknolojik gelişmelere ayak uydurabilecek esneklikte olması gerekmektedir. Finansal okuryazarlığın arttırılması ve bu kapsamda yatırımcıların bilinçlendirilmesi, bu hususlar üzerine yoğunlaşarak kullanıcının korunması noktasında adımlar atılması önem arz etmektedir.
Kripto varlık alım satımı yapan bireysel yatırımcıların korunması önem arz etmekle birlikte söz konusu kitleyi korumak adına bireylerin mülkiyet haklarını ve finansal özgürlüklerini sınırlamayan hukuki düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.
Çok sınırlayıcı veya vergisel olarak uygun olmayan düzenlemeler yapılması halinde kripto varlık alım satımı yapan kişilerin sektörden uzaklaşması söz konusu olabilecek, kayıt dışı işlemler ve yurt dışına para çıkışı artabilecektir. Kısıtlayıcı bir mevzuat ile elde edilmeye çalışılan menfaatlerden çok daha fazlası teknolojik gelişmeleri destekleyen özgürlükçü bir mevzuat ile elde edilebilir. Bunun dünya üzerinde örnekleri bulunmaktadır. Bu örnekler incelenerek global ve geleceği kucaklayan bir mevzuat yaratılabilir.
Sınırlayıcı bir düzenleme, inovasyonun önünü kapatacak, beyin göçünü arttıracak ve hatta kendi kendine yeşeren bir ekosistemin tamamen yok olmasına sebep olabilecektir. Türkiye’nin yapacağı inovatif düzenlemeler ile kripto varlık ve blokzincir özelinde bir merkez haline getirilmesi nihai hedef olmalıdır ve bu bağlamda gerekli adımlar atılmalıdır. Yapılması gereken sadece kısıtlayıcı olmayan bir mevzuat çıkarmak değil; Türkiye’yi yerli ve yabancı yatırımcılar için yeni bir cazibe merkezi haline getirmektedir.”