Ceyhun Balcı yazdı…
“Bir deli kuyuya taş atar. Kırk akıllı çıkartamaz!”
Bu özlü sözün doğruluğu hemen her gün bir kez daha kanıtlanıyor. Aşı karşıtlığı/kuşkuculuğu güncel sorun. Salgınla baş etmede önemli gereç olan aşıyla ilgili önemli başlıklardan birisidir.
Geçmişten bir örnek! Çokça değinilmiş bir olgu olsa da bir kez daha anlatmakta sakınca yok!
Yıl 1988!
The Lancet dergisinde Andrew Wakefield imzalı bir makale yayımlanır. Böyle bir makalenin bu denli tanınan ve saygın olduğu düşünülen bir dergide kendisine yer bulabilmiş olması ayrıca sorgulamaya konu edilebilir. Ayrıntıya girmeden, makalenin üçlü aşıyla (Kızamık-Kızamıkçık-Kabakulak) otizm arasında ilişki kurduğu, bu aşıyı yaptıranlarda otizm gelişme riski olduğuna göndermede bulunduğunu belirtmekle yetinelim.
Hatanın farkına varılır. Söz konusu bilimsel (!) makale hızla yok sayılır. Tıp yazınından silinir. Bu da yetmez! Makalenin yazarı Dr Andrew Wakefield soruşturma ve kovuşturma geçirir. Tıp doktoru unvanı elinden alınır. Soruşturma derinleştirildiğinde anlaşılır ki, Dr Wakefield aşı-otizm ilişkisi üzerinden kendisinin de içinde bulunduğu yeni ve tekil bir kabakulak aşısına ortamda yer açmak istemiştir.
Aşı karşıtlığı bahanedir. Cüzdanını şişkinleştirmek ise şahane! Çifte suç işlemiştir Wakefield. İlki halk sağlığını tehlikeye atmak. İkincisi bu yolla parasal çıkar sağlamak.
Olan olmuştur. Taş kuyuya atılmıştır. Her ne kadar o taş akademik ortam bakımından kuyudan çıkartılsa da aradan geçen 30 yılı aşkın süredir aşı karşıtlarının tutunacak dalı olmayı ve pek çok aşı karşıtı (kafa karıştırıcı) paylaşımın kutup yıldızı olmayı sürdürmektedir.
Bir başka olgu günümüzden!
Kanada Ottawa’dan bir grup araştırmacının[1] (sözde) çalışması aşı karşıtlığı yangınının üzerine benzin dökmekle kalmıyor. Kuyuya atılan bir başka taşa dönüşme potansiyeli taşıyor. Çalışmayı yapanlar Ottawa bölgesinde yapılan 800.000 bini aşkın aşı dozundan 32.000 binini sözde bilimsel yayınlarına konu ediyorlar. Bu 32.000 aşılamada rastlanan 32 MYOKARDİT (kalp kası yangısı) mRNA aşısı uygulananların binde birinde Myokardit geliştiği istatistiğiyle birleşince anlam kazanmış oluyor. Hakemsiz olarak yayına kabul edilen bu makale daha sonradan geri çekiliyor. 800.000 doz aşı uygulamasının 32.000’i üzerinden yargıya varmak en hafif deyişle bilimsellikten uzaktır. Biraz daha ileri gitmek gerekirse düzenbazlık söz konusudur. Otuz iki bin olguda 32 sayısı ile 800.000’de 32 sayısının istatistiksel anlamı üzerinde çok fazla durmayı gerekli görmüyorum.
Çalışmada adı olanlar dergiye başvurarak yazıyı “aritmetik hata” nedeniyle geri çekme kararlarını bildiriyorlar. Otuz iki bin nerede, sekiz yüz bin nerede sorusunu bu gibi düzenbazlara sormanın anlamı olmadığı açıktır. Dertleri yanıltmak ve karartmak olduğuna göre amaçlarına ulaşmışlardır. Bundan böyle pek az kimse olayın bu yanıyla ilgilenecektir. Milyonlarca kişi üzerinde bu düzenbazlık aracılığıyla etki yaratılacağı kuşkusuzdur.
Aşı karşıtlarının “mal bulmuş Mağripli gibi üzerine atladığı” bu bilgi pek çok benzeri gibi kötü niyetli ya da kötü niyetli olmasa da bilgi eksikliği içinde olanların tutunacak dalına dönüşecektir. Bu ve benzeri sözde bilimsel yayınlara dört elle sarılanların, kitaplarına, yazılarına başvuru kaynağı olarak yazanların sözünü ettiğimiz ayrıntıya değinmeyeceklerinden, okurlara ya da takipçilere bu durumdan söz etmeyeceklerinden adım gibi eminim.
Otuz yılı aşkın süre önce hazırlanmış ama bugün için “yok hükmündeki” Wakefield makalesini rehber belleyenlerin son yayına da dört elle sarılacak olmaları kimseleri şaşırtmamalı.
Bir yandan salgınla baş etmeye çalışırken diğer yandan da yalana/yanlışa dayanan aşı karşıtlığıyla savaşım vermek postmodern çağın sıradan ger(ç)eklerinden birisidir.
Bu kadar işin arasında bir de bunlarla uğraşmak zaman, enerji ve emek kaybı demek. Ölümden dönmeyi ya da dönemeyip canlarını yitirenleri unutmayarak…
[1] https://truthout.org/articles/study-cited-by-antivaxxers-is-retracted-after-authors-admit-mathematical-error/?eType=EmailBlastContent&eId=82deb9cd-0167-4dce-a02f-28b5408b5a68
Çok güzel bir yazı olmuş elinize sağlık