Le Monde Diplomatique’de yer alan bir analiz yazıda Soçi anlaşmasıyla Türkiye’nin sınır bölgesi üzerindeki etkisini yasallaştırdığı ve Türkiye’nin bununla şimdiye kadar Kürt grupların elinde olan toprakların yeniden Esat’a verilmesini sağlayabileceği yazıldı.
Barış Pınarı Operasyonuyla Türkiye, bir milyon Suriyeli mültecinin yerleşebileceği Kürt liderliğine karşı tampon bölge yaratarak kuzeydoğu Suriye’nin bir bölümünü kontrol altına aldığı belirtilen Akram Belkaïd imzalı yazıda Türk Ordusunun ilerlemesi konu ediliyor.
“Müttefik Suriyeli milislerin desteklediği Türk ordusunun, 9 Ekim’de operasyon başlatarak PKK’nin bir kolu olan PYD tarafından 2013 yılından bu yana denetlenen toprakların stratejik bölgelerini ele geçirdiği” belirtilen yazıda Türkiye’nin bu operasyonunun ileriki yıllar için planladığı uzun stratejiyle uyumlu olduğu vurgulanıyor.
“Türk ordusu Te Tell Abyad dahil olmak üzere birkaç sınır kasabası hızla ele geçirdi. Türk kuvvetleri, Suriye topraklarına yaklaşık 30km nüfuz etmiş ve bölgenin ana ulaşım ekseni olan M4 otoyolunun büyük bir bölümünü kontrol altına alarak, Ankara’nın uzun vadeli birincil hedeflerinden birini gerçekleştirmiştir: Özerk bölgenin topraksal sürekliliğini kırmak. 22 Ekim’de Recep Tayyip Erdoğan ve Vladimir Putin, özerk bölgenin yeni yapılandırmasını doğrulayan Soçi ‘de 10 maddelik bir anlaşma imzaladı.
Türk taarruzunu ve sonuçlarını anlamanın anahtarı, Suriye ihtilafındaki aktörlerin tutarlılığıdır. Türkiye’nin eylemleri, Suriye’deki tüm üslerin PKK’ndan yoksun bırakılması ve güney sınırının ötesinde kendi politik ve ekonomik etkisinin güçlendirilmesi konusundaki uzun vadeli stratejisiyle uyumludur. Suriye cumhurbaşkanı Beşar Esad topraklarının ihlalini kınadı, ancak Soçi anlaşması uyarınca PYD tarafından kontrol edilen bazı bölgeleri kurtardı. Rusya çatışmanın en büyük hakimi olarak kalmaya niyetli ve bu konuda yardımcı oldu (…)”
