Antalya’da geçen 7 Ocak’ta kendisine işkence yapıp ölümle tehdit ettiği iddiasıyla eşi Ramazan İpek’i av tüfeğiyle öldüren 2 çocuk annesi Melek İpek’in serbest kalmasının ardından anne ve babası yaşadıklarını anlattı. Menderes ve Hatice Çelik, “Kimse istemez, ama kızımız ve torunlarımız da ölebilirdi” dedi.
Melek İpek 107 gün sonra tahliye olduğunda Antalya’da anne ve babasının evine gitti. Özgürlüğe adım attığı ilk gün çocuklarını da yanına alıp köyünden bir süre uzaklaştı. İpek’in anne ve babası, kızlarının yaşadıklarını anlattı.
Habertürk’ten Öznur Karslı Çetiner’in haberine göre, baba Menderes Çelik, yaşananaları anlatırken “Bir kuşu bile öldüremezdi benim kızım. Çok yufka yürekliydi. O günkü işkence çok ağırmış. Anadan doğma soymuş, eli kelepçeli dövmüş, bayıltmış, banyoya götürmüş, ayıltmış soğuk su ile. Çocuklar odadaymış. Onlar odaya girdiğinde büyük torunumla küçük torunum gözlerini kapatmış. Annesinin çığırışını duyuyor çocuklar. Gelen jandarma görüyor, kelepçeyi jandarma çıkarıyor” dedi.
Ailesinin ilk çocuğu olan Melek İpek, 12 yıl önce Antalya’da Kovanlı köyünden Ramazan İpek’le hayatını birleştirmek için komşu köye gitti. Evliliğinde şiddetin her türlüsünü gördüğü belirtilen Melek İpek, korkusundan ne koruma kararı aldırabildi, ne de boşanabildi; yaşadıklarını ailesinden sakladı.
‘HERKESİ ÖDÜRÜRÜM DİYE TEHDİT ETMİŞ’
Menderes Çelik, bir keresinde kızını götürmek istediğini belirterek yaşananları şöyle anlattı:
“‘Anneni, babanı herkesi öldürürüm’ diye tehdit etmiş. Kızıma ‘gidelim’ dedim, korkusundan cevap verememiş. Çocukların babalarından ödleri kopuyordu. Sadece ‘baban’ dedin mi ödleri sızlıyordu çocukların.”
Anne Hatice Çelik, olay günü kızını gördüğü anı “Polislerin elindeydi. Hiçbir şey demedi. Sadece yüzümüze baktı. Kimse istemezdi kuzum” sözleriyle anlattı.
Olay günü muhtarın yönlendirmesiyle kızının evine giden baba Menderes Çelik şunları söyledi:
“Vardım her yer ambulans, jandarma. Olayın daha ne olduğunu bilmiyorum. Sağ olsun askerin birisi gösterdi amca işte kızın, ama yüz göz hiçbir şey yok zaten böyle. O kadar görebildim. Keşke olmasaydı, keşke boşansalardı. Ama benim kızım da ölebilirdi torunlarım da ölebilirdi. Bu dünyada böyle bir şeyi kimse isteyerek yapacağını tahmin etmez. Adalet bunu görüyor, adalet bilecek. Ona sığınıyoruz.”
‘İLK GECE KIZLARIYLA UYUDU’
Gördüğü şiddetin kanıtı morarmış gözüyle cezaevine girdi. 3.5 ay sonra mahkeme “Meşru müdafaa” kararı verdi. Cezaevinden çıktığında ilk iş doğup büyüdüğü babaevine geldi. İlk geceyi kızlarıyla uyuyarak geçirdi. Çelik ailesinin evi o gün çok kalabalıktı. Anne Hatice Çelik, “Heyecanlıydık. Ne yapalım. Kızları ile uyudu, paylaşamadı onları. Dördü bir uyudu. Sarıldı yattılar” dedi. Ardından da kızlarını alıp bir süre köyünden uzaklaştı.
sevgi falan degil bu tiplerin yaptigi. Asagilik kompleksine bagli ozguven ezikligi neticesinde siddet uygulanmasi.
Millet Türkiyede sevid mi ölesiye öldüresiye seviyor hem de kelimenin tam anlamiyla ki olmaz olsun böyle öldüren sevgiye.
kurtulduguna sevindim
Gecmis olsun, bosanmis olsaydi, yine gelip adam sizleri oldurebilirdi, santaj, taciz ve tecavuzler devam edebilirdi. Olay gunu yasananlar bunu gostergesi. Dogrusunu Allah bilir. Tabiki kimse istemezdi boyle olmasini ama bu sonucu yaratan koca oldugu iddia edilen insan musfettesi. Melek hanim ve cocuklar bir omur boyu bununla yasamak zorunda kaldilar bir tane yaratik yuzunden.