Milli Savunma Bakanlığı’nın açıklamasında “TSK, ülkemizin ve milletimizin güvenlik ve bekasını hedef alanlara karşı mücadelesini azimle sürdürmektedir. TSK, her kim olursa olsun millet iradesini hiçe sayarak antidemokratik arayış içinde olanlara karşı mücadelesini azimle sürdürmekte kararlıdır” ifadeleri yer aldı.
Milli Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
Millî Savunma Bakanlığı, tüm birlik ve kurumları ile başta FETÖ, PKK/YPG ve DEAŞ gibi terör örgütleri olmak üzere;
Her türlü tehdit ve tehlikeye karşı; asil milletimizin sevgisi, güveni ve duasından aldığı ilhamla, “Ölürsem şehit kalırsam gazi” anlayışıyla yurt içinde ve sınır ötesinde görevlerini kahramanlık ve fedakarlıkla ifa etmektedir.
Peygamber Ocağı olarak da bilinen Türk Silahlı Kuvvetleri, binlerce yıllık şanlı tarihimizden süzülüp gelen milli, manevi ve mesleki değerleriyle;
-Aklın ve bilimin ışığında,
-Anayasa çerçevesinde,
-Yasalar ve Sn. Cumhurbaşkanımızın direktifleri doğrultusunda,
-Sıralı amir ve komutanların emir ve komutasında,
-Milletinin emrinde, görevinin başındadır.
Türk Silahlı Kuvvetleri, ülkemizin ve milletimizin güvenlik ve bekasını hedef alanlara ve her kim olursa olsun millet iradesini hiçe sayarak anti-demokratik arayış içinde olanlara karşı mücadelesini azimle sürdürmekte kararlıdır.
MSB en nihayetinde sarayın yönetiminde bir bakanlık. Bu açıdan bakıldığında siyasal bir kurum ve cumhurbaşkanının atadığı bir bakan tarafından yönetilmektedir. MSB nin yaptığı bu açıklama, önümüzdeki süreçte yükselme eğilimi gösterecek olan sokak hareketlerine karşı bir muhtara olarak değerlendirilecek ve sarayın halk üzerindeki baskısının artıracağı algısını haklı çıkaracaktır. Zaten plan da bu yönde ilerlemektedir. Batının Türkiye’nin bir diktatörlüğe gittiği yönündeki tezleri her geçen gün artmakta. 19 yıllık AKP iktidarı büyük bir hızla zayiflarken, iktidara hamle yapan bir muhalefet partisinde hala ufukta görünmemektedir. Mesele Cumhur ve millet İttifakı olarak masaya geldiğinde, cumhur İttifakı elindeki devlet imkanları ile iktidarını koruyabilecek bir konuma sahip. Bu da yapılacak seçimleri gereksiz kılmaktadır. Hal böyle olunca; bazı güçler Türkiye’de bir iktidar değişikliği güçlü bir sokak hareketi ile olur kanısı taşımaktalar. Son günlerde iktidarı korkuları üzerinden proveke edere sertleşirmek, zaten var olan diktatör algısını güçlendirmek için bir takım tartışmalar tekrar gündeme getirilmiş, bu girişimler sonucu MSB de bu açıklamayı yapmak zorunda bırakılmıştır. Ağır bir iktisadi buhran yaşayan ülkemizde hiç bir muhtıra durumu toparlayamaz, yıpranmakda olan bir iktidarı zorla iktidarda tutamaz.
Gene nereden geldik darbe ve başörtüsü tartışmalarına, Allah aşkına yeter artık bıktık bu söylemlerden. Türk Milletinin derdi, akşam olunca çoluğuna çocuğuna ekmeğini götürebilmek, gençlerimiz iş bulabilmek, Türkiyenin zenginliğinin eşit ve hakça paylaşılması ,sınırlarımızın korunup Vatan bütünlüğümüzün ve Mavi Vatanımızın korunması gibi daha birçok sorunumuz var, biz bunları dert ediniyoruz. Biz akşam yastığa başımızı koyduğumuzda tamam ben karnımı doyurdum evim de sıcak ama imkanı olmayan karnı aç, şu kış gününde yakıtı olmayan insanlarımız ne yapıyor acaba diye düşünüp çokta bir şey yapamadığımız için üzülüyoruz. Allah Rızası İçin bu tartışmaları bitirin artık.