Türkiye’yi ayağa kaldıran Münevver Karabulut cinayetinin üzerinden 14 yıl geçti. Vahşi cinayet, Münevver Karabulut’un babası Süreyya Karabulut’un, Cem Garipoğlu’nun cezaevinde intihar etmediğini, kaçtığını veya kaçırıldığını öne sürerek suç duyurusunda bulunmasıyla yeniden gündem oldu.
Son olarak, Cem Garipoğlu’nun mezarın açılıp açılmayacağına ilişkin tartışmalar sürerken dikkat çeken bir gelişme yaşandı. Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, Münevver Karabulut’u 18 Kasım 2011’de öldürdüğü gerekçesiyle 24 yıl hapis cezasına çarptırılan ve 10 Ekim 2014’te kaldığı Silivri 5 No’lu Cezaevi’nde intihar eden Cem Garipoğlu’nun ölümüne ilişkin yeni bir karar aldı.
Baba Mehmet Nida Garipoğlu’nun daha önce “fethi kabir” ve “DNA eşleştirmesi” yapılması talebinde de bulunduğu başsavcılık, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığından, Cem Garipoğlu’nun otopsi işlemi sırasında yapılan işlemlere ait fotoğrafları ve video kayıtlarının hazırlanıp gönderilmesini istedi.
Otopsi görüntülerini izleyecek bilirkişi heyetinin hazırlayacağı rapora göre Garipoğlu’nun mezarının açılıp açılmayacağına karar verilecek.
NE OLMUŞTU?
Türkiye’yi sarsan ve çok konuşulan Münevver Karabulut cinayeti 3 Mart 2009’da Cem Garipoğlu tarafından gerçekleştirildi. Cem Garipoğlu, Münevver Karabulut’un cesedini testereyle parçalara ayırarak bir bavul ve gitar çantası içinde Etiler’deki çöp konteynerine attı.
Cinayetten sonra 197 gün kaçmayı başardı. Yargılandığı Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 18 Kasım 2011’de 18 yaşından küçük olduğu için Cem Garipoğlu’nu en ağır ceza olan 24 yıl hapisle cezalandırdı.
Garipoğlu, 10 Ekim 2014 tarihinde de Silivri’deki kapalı cezaevindeki koğuşunda ölü bulundu.
Münevver Karabulut’un babası Süreyya Karabulut, yıllar sonra kızının katili Cem Garipoğlu’nun ölmediği iddiasıyla mezarının açılması talep etmişti. Soruşturmaya takipsizlik kararı verilmesinin ardından Karabulut ailesi avukatı Dr. Rezan Epözdemir aracılığıyla karara itiraz etti.
Dilekçede Garipoğlu ailesinin 2021 yılında sosyal medya hesaplarında Münevver Karabulut’un öldürüldüğü evdeki koltukla birlikte paylaştıkları fotoğrafın Cem Garipoğlu’nun ölmediği konusunda şüpheleri artırdığı belirtildi.
TALEP İKİ KEZ REDDEDİLDİ
Yapılan ilk başvuru savcılık tarafından “kovuşturmaya yer olmadığına” kanaat getirilerek reddedilmişti. Cem Garipoğlu’nun mezarının açılması talebi reddeden savcılık, Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi’nce yapılan incelemede ölen kişiden alınan DNA profili ile Cem Garipoğlu’nun anne ve babasından alınan DNA örnekleri arasında yüzde 99.99 uyum olduğunu belirtmişti.
Kararın ardından Karabulut Ailesi’nin avukatı Rezan Epözdemir, ret kararına itiraz ederek şikayet dilekçesini verdi. Epözdemir’in 3 ay önce üst mahkemeye yaptığı bu itiraz başvurusu sonuçlanmıştı. Üst mahkeme Cem Garipoğlu’nun mezarının açılmasına izin vermeyerek takipsizlik kararı vermişti.
ADALET BAKANLIĞI KARARINI VERDİ
İki mahkemeden de ret kararı gelmesinin ardından baba Süreyya Karabulut, avukatı aracılığı ile şikayeti Adalet Bakanlığı’na taşımıştı. Bakanlıktan mezarının açılmasına ret kararı çıkmıştı.
Cem Garipoğlu’nun mezarı açılsın şikayetine ilişkin Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan açıklama gelmişti. Tunç, “Cem Garipoğlu’nun cezaevindeki ölümü üzerine Silivri Cumhuriyet Savcılığı tarafından 2014’te soruşturma başlatıldığını, ölü muayenesi ve otopsi işlemlerinin uluslararası protokollere uygun şekilde yapıldığını; 2022’de Münevver Karabulut’un babası tarafından yapılan başvuruda da işlem yapılması için herhangi bir delil ortaya konulamadığı için takipsizlik kararı verildiğini” söylemişti.
CEM GARİPOĞLU’NUN BABASINDAN DİLEKÇE
Son olarak, Münevver Karabulut’un katili Cem Garipoğlu’nun babası Mehmet Nida Garipoğlu’nun, savcılığa başvurarak oğlunun mezarının açılması ve DNA eşleştirmesi yapılması için talepte bulunduğu ortaya çıktı.
Dilekçede, Mehmet Nida Garipoğlu’nun oğlunun işlediği cinayetin üzerinden 10 yıldan fazla zaman geçmiş olmasına rağmen, dönem dönem aralıklı fakat süreklilik arz eder şekilde konunun gündeme getirildiği yer aldı.
Münevver Karabulut’un babasının yapmış olduğu mezar açılsın talebinin reddedilmesi üzerine ailenin toplum nezdinde linçe uğradığı dile getirilen dilekçede, “Böylece gerçeğin bir kez daha ortaya çıkarılmasını isteyecek kadar elem ve ızdırap duymuştur” ifadeleri yer aldı.
Gundem degistirme girisimleri. Ne haliniz varsa gorun.