Akdeniz’de Türk ve Fransız savaş gemileri arasında yaşanan gerilimi değerlendiren Almanya Başbakanı Angela Merkel, ‘Bunu biz de çok ciddiye alıyoruz’ dedi. Türkiye ile çoklu sorunlar olduğunu belirten Merkel, ‘Ancak Fransa ile birlikte üstesinden gelebiliriz’ dedi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Federal Meclis’te milletvekillerinin sorularını yanıtladığı oturumda Türkiye ile ilgili açıklamalarda da bulundu.
Akdeniz’de Türk donanmasının, NATO görevindeki Fransız savaş gemisine “radar kilitlemesi” yaptığı iddiası üzerine başlayan gerilim Merkel’in gündemindeydi.
Merkel, Türk-Fransız gerilimiyle ilgili “Bunu biz de çok ciddiye alıyoruz. Fransa Cumhurbaşkanı ile de bu olayla ilgili görüştüm. Orada tam olarak ne olduğu NATO’da inceleniyor. Rapor henüz hazır değil ama NATO’ya üye devletler arasında bu tür olayların tekrarlanmaması için elimizden gelen her şeyi yapmamız gerekiyor. Bu çok ciddi” dedi.
‘TÜRKİYE İLE İLİŞKİLERDE TUTARLILIK ÖNEMLİ’
Deutsche Welle’nin aktardığına göre, Federal Meclis’teki oturumda Merkel’e, Almanya’nın 1 Temmuz’da başlayan AB Dönem Başkanlığı ve Türkiye ile ilgili izlenecek politikayla ilgili bir soru da yöneltildi. Merkel, Türkiye konusunda Fransa ile ortak bir politika oluşturulup oluşturulmadığına yönelik bir soruya, Türkiye ile ilgili tutarlı bir stratejiye ihtiyaç olduğu yanıtını verdi.
Tutarlı bir Türkiye stratejisinin karşılıklı bağlar ve eleştiri konusu unsurlar olmak üzere iki ögeyi içermesi gerektiğini belirten Merkel, “Bu iki ögeden biri, stratejik olarak birbirimize bağlı olduğumuz gerçeği. Örneğin NATO’da birlikteyiz, ama aynı zamanda mülteci sorununun çözümü de Türkiye-AB mutabakatında olduğu gibi sadece ikili temaslarla mümkün olabilir” dedi. Merkel, Libya ve Suriye gibi “pek çok boyutu olan” konuları da stratejik bağlar arasında sıraladı.
‘SADECE FRANSA İLE BİRLİKTE ÜSTESİNDEN GELEBİLİRİZ’
Diğer yandan “Türkiye’de insan haklarının durumu, Türkiye’nin Kıbrıs ve Yunanistan açıklarında sondaj çalışmaları yürütmesi” gibi eleştirilmesi gereken konular bulunduğunu belirten Merkel, “Bu iki unsuru bir arada yürütmek önemli. Taraflar arasında yeniden görüşmeler başlaması için çalışıyoruz. Almanya, Türkiye ile ilişkileri çeşitli boyutlarıyla yürütebilmeye çalışıyor. Bu her zaman kolay değil ve sadece Fransa ile birlikte çalışarak bunun üstesinden gelebiliriz” dedi.
‘TÜRKİYE AB’NİN SINIR KOMŞUSU’
Bir milletvekilinin, Yunanistan’ın sığınmacılara yönelik Ege Denizi’nde insan hakları ihlallerinde bulunduğu yönündeki suçlamalarla ilgili sorusunu yanıtlayan Merkel, insan haklarına riayet edilmesi gerektiğini, ancak asıl konunun durumun bu noktalara gelmemesini sağlamak olduğunu vurguladı. Bu noktada AB’nin “sınır komşusu” Türkiye ile diyaloğun önemine dikkat çeken Merkel, “Örneğin Türk-Yunan kara sınırında yaşananlar sığınmacılar üzerinden siyaset yürütmekti. Bunun tekrarlanmasına izin verilemez” dedi.
Türkiye’nin sığınmacılara batı sınırlarını açmasının ardından Mart ayında binlerce sığınmacı Yunanistan sınırına akın etmiş, Türkiye ile AB arasında diplomatik gerginlik yaşanmıştı. Bu tür durumların yaşanmaması için ilgili ülkelerle düzenlenmiş kurallara ve anlaşmalara gerek olduğu vurgusunu yapan Merkel, “Bunu savunmaya devam edeceğim. Türkiye ile AB arasındaki mülteci mutabakatı nedeniyle bana da üzücü bir şekilde çok eleştiri yöneltildi. Ancak ben, sığınmacıların şu an mali yardımlarla yapmaya çalıştığımız gibi yaşadıkları ülkelerde iyi bir şekilde yaşamalarını sağlamaktan daha insani olabilecek başka bir imkan görmüyorum” dedi.
Asıl ciddiye alınması gereken cümle ”Ancak Fransa ile birlikte üstesinden gelebiliriz” geçmişteki Merkel-Sarkozy örneğindeki birliktelik ile daha yeniz filizlenmekte olan Türkiye -AB üyelik sürecini gayet güzel baltalarken,Ülkemizin olası üyelik ile nüfusuna oranla tüm AB kurum ve kuruluşlarında ama bilhassa AB komisyonunda temsil edilip tüm kontrol ve karar mekanizmalarındaki oranı kendi güçlerine en büyük tehlike sayarak takoz koyarken tarihsel İslam korku ve refleksleriyle gayet güzel medyatik destekte toplamışlardı,değişen fazla bir şey olmamasına rağmen,dikkate alınacak ikinci cümle ise daha önceleri sadece tek bir sorun var iken bugün AB açısından Ülkemiz ile ilgili bir çok sorun olduğu itirafı yatmakta buda taktığınız gözlüğe bağlı olarak müspet-menfi görülebilir,ama Almanya için asıl tehlike şansölyenin kısır döngülü bakışı sayesinde finans krizi dönemindeki hareketsiz tavrı ile AB vizyonuna baltayı vurması ve sesini çıkarmadığı ırkçı tehlike ve bunu her ne kadar kendini pohpohlayan medya ile şu ana kadar geçiş tir se de önümüzdeki dönemde populist çizgilere kayan toplumsal destek ve AB yardım programlarına halkın kabulünün azalması,Alman AYM sisnin destek alımlarına verdiği karar tuz biber oldu,her ne kadar maliye bakanı kabul etmese önümüzde dönem içinde verilecek kararlar Alman kamuoyundan ne kadar kabul göreceğini ve AB nin motoru sayılan Almanya nın teklemesiyle AB ye neler olacağını hep beraber göreceğiz