Irak’ta neler oluyor: Necef ve Sadr’ın tavrı hükümetin kaderini belirleyecek

featured

Irak’ta 1 Ekim’de yolsuzluk, işsizlik ve kamu hizmetlerinin yetersizliği gerekçesiyle başlayan eylemlerin güçlenerek devam etmesi ve yaygınlaşmasında Necef’in ve Mukteda Es Sadr’ın ortaya koyacakları tavrın Bağdat’ın tavrından daha belirleyici olacağı muhakkaktır.

Ramazan BursaVeryansın TV

Irak’ta yolsuzluk, işsizlik ve kamu hizmetlerinde yetersizlik gerekçesiyle başlayan protesto gösterileri, başta başkent Bağdat olmak üzere birçok kentte sokağa çıkma yasağının olmasın rağmen devam etti.

Petrol üreten ülkeler sıralamasında dördüncü sırada olan Irak’ın, Yolsuzluk Algısı Endeksi’nde 180 ülke içerisinde 168. sırada olması; gelen tüm hükümetlerin yolsuzlukla etkin mücadele sözü vermesine rağmen beklenen etkin mücadelenin ortaya konulamaması halkın siyasetçilere olan güvenini fazlasıyla sarsmış olduğu görülüyor.

Dokuz ay gibi uzun bir sürede kurulan Adil Abdulmehdi Hükümeti, selefleri gibi yolsuzlukla mücadele, işsizliğin azaltılması ve kamu hizmetlerindeki yetersizliğin giderilmesi sözünü vererek iş başına geldi.

Geçen bir yılda Başbakan Adil Abdulmehdi’nin vadettiklerini hayata geçirmekte gerekli adımları atmadığını düşünen halkta hayal kırıklığı artarken, siyasetçiye olan güven duygusunun da iyice zayıflamasına neden oluyor.

Terörle Mücadele Kuvvetleri’nin Komutanı General Abdulvahhab Es Saadi’nin görevden alınması halkta, “Ülkeye hizmet edenler cezalandırılıyor” düşüncesinin kuvvetlenmesine neden olduğu görülüyor.

Zira, General Abdulvahhab Es saadi’nin IŞİD’le mücadelede, hususen Musul’un IŞİD’den geri alınması için 2016’da başlayan kapsamlı operasyonda görevini başarıyla yürütmesinin toplumun dikkatinden kaçmadığını ve General’e karşı bir sempatinin oluşmasını sağladığını söyleyebiliriz.

1 Ekim’de başlayan gösterilerde General Abdulvahhab Es Saadi lehinde sloganlar atılması ve  sosyal medyada yapılan paylaşımlarda ‘Abdulvahhab Es Saadi başkanlığında yeni bir hükümetin kurulması” taleplerinin öne çıkması, General’in siyasette bir aktör olup olmayacağı tartışmalarının başlamasına neden olduğu görülüyor.

SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN ÖRGÜTLENDİLER

Saddam Hüseyin sonrası Irak’ta protesto kültürünün güçlendiğini, bu kültürün güçlenmesinde Sadr Hareketi Lideri Mukteda Es Sadr’ın katkısının büyük olduğunu söylemek mümkündür.

Mukteda Es Sadr’ın Haydar El İbadi hükümetine reform çağrısı yaptıktan sonra halkı meydanlara davet etmesi, Tahrir Meydanı’nda başlayan gösterilerin aylarca sürmesi bu kültürün güçlenmesine büyük katkı sağlamıştır.

Bardağı taşıran son damla olarak General Abdulvahhab Es Saadi’nin görevinden alınması üzerine sosyal medyadan yapılan ‘1 Ekim’de buluşuyoruz’ ve benzeri çağrıların halkta hızlıca karşılık bulması; Bağdat’ta başlayan gösterilerin özellikle güney vilayetlere sıçraması, 2016 yılında Mukteda Es Sadr’ın çağrısı üzerine başlayan protesto gösterilerinin halkın üzerinde güçlü bir etki bıraktığını göstermektedir.

Bölge ülkelerinde yaşanan protesto gösterilerinin, diğer bölge ülkesi halklarının üzerinde tesirler oluşturduğu muhakkaktır. 2011 yılında Tunus’taki gösterilerden Mısır halkının etkilenmesi, bu yıl içerisinde ise Sudan halkının ortaya koyduğu başarılı eylemlerin yeniden gösterilerin başladığı Mısır’da halkın ortaya koyduğu eylemlere tesiri gibi; İşadamı Muhammed Ali’nin çağrısıyla 6 yıl aradan sonra Mısır’da başlayan Abdulfettah Es Sisi karşıtı  gösterilerin Irak’taki eylemlerde ‘Mısırlı senden daha cesur değil’ sloganına dönüşmesi halkların birbirlerinden tecrübe transferi yaptığı gerçeğini ortaya koymaktadır.

MUKTEDA ES SADR ‘MEYDANLARA İNİN’ ÇAĞRISI YAPABİLİR

REUTERS/Alaa Al-Marjani

Irak’ta en büyük halk tabanına sahip liderlerden biri olan,  Irak Parlamentosu’nun en büyük grubunun lideri ve Abdulmehdi Hükümetinin en güçlü ortağı olan Mukteda Es Sadr’ın temsilcileri ilk etapta ‘gösterilere katılmayacaklarını’ duyurdular. Mukteda Es Sadr’ın temsilcilerinden daha sonra, ‘Sadr’ın gösterilerin barışçıl bir şekilde sürmesini desteklediği’ açıklaması geldi.

Son olarak Sadr kanadından gelen “gösterileri genel grev ve oturma eylemleriyle destekleyebileceklerine” yönelik açıklamalar, gösterilerin şiddetlenerek devam edeceğinin alameti farıkası niteliğinde.

Irak’ta gösterilerin başlaması üzerine görüştüğümüz Iraklı kaynaklar, Mukteda Es Sadr’ın 2019 yılı başından beri Adil Abdulmehdi hükümetinin icraatlarından memnun olmadığını aktarıyor.

Kaynaklar, Mukteda Es Sadr’ın Ekim 2018’den sonra hizmet konusunda iyi performans göstermediğini düşündüğü Adil Abdulmehdi’yi istifaya zorlamak için halkın sokaklara çıkması için bir dizi çalışma ve görüşme yaptığını belirtiyor.

Yine Iraklı başka bir kaynağımız, Mart 2019’da Sadr’ın Lübnan’da yaşayan kuzeni Cafer Es Sadr’ın Bağdat’a gelerek, Haydar El İbadi, Adil Abdulmehdi,  Ammar El Hekim, Berham Salih ve Muhammed El Halbusi ile ayrı ayrı görüştüğü ve Mukteda Es Sadr’ın ‘hükümeti dizayn etme mesajını ilettiğini’ söylüyor.

Sosyal medyayı çok aktif kullanan Mukteda Es Sadr’ın uzun bir süre gözlerden uzak durmayı tercih etmesini Irak televizyonuna değerlendiren Eski Başbakan Yardımcısı Baha El Araci’nin “Sadr’ın yanında uzun yıllar siyaset yaptım. Sadr, uzun süre gözlerden kaybolursa, biliniz ki yeni projelerle ortaya çıkacak. Daha önceleri hep öyle oldu.” İfadeleri, ‘aslında sokakları organize eden gizli gücün Sadr olduğu’ iddialarını destekliyor.

Baha El Araci’nin aynı televizyon programında yaptığı, “Sadr, bu sefer de siyasi dengeleri alt üst edecek ve devrim niteliğinde yeni bir projeyle geri dönecek.” tespiti, 5 Eylül’de yaptığı bir Twitter paylaşımda, “Elveda vatanım. Bu, hükümetin sonunun geldiğinin duyurusudur. Bu aynı zamanda hukuk devletinden kaos devletine geçiş demektir. Eğer hükümet ciddi önlemler almazsa, kendisinden desteğimi çekeceğim.’  açıklamasıyla, Abdulmehdi hükümetinden desteğini çekeceğini  ilan eden Mukteda Es Sadr’ın yeni bir hükümet proje ile halkın karşısına çıkacağı ihtimalini güçlendiriyor.

PROTESTO GÖSTERİLERİ VE NECEF’İN TAVRI

Kadim ilim havzası Necef’in konumunun Bağdat’ın konumundan daha belirleyici olduğu gerçeğinden hareketle; Necef’ten gelecek açıklamanın gösterilerin seyri bakımından hayati öneme sahip olduğunu söyleyebiliriz.

Kurulduğundan bugüne Adil Abdulmehdi hükümetinin lehinde veya aleyhinde bir açıklama yapmayan Necef Havzası’nın lideri Ayetullah Ali Sistani’nin Beyrut’taki Temsilcisi Hamid El Haffaf’ın Eylül ayında yaptığı açıklamada ‘Abdulmehdi’nin yüksek mercinin (Sistani) başbakan adayı olmadığı, farklı grupların Abdulmehdi üzerinde kurduğu mutabakata da itiraz edilmediğini” söylemesi, Necef’in Abdulmehdi hükümetinin devam etmesi yönünde bir tavır almayacağının işareti olabilir.

Zira, Necef Havzası’nın eski lideri ve dönemin en önemli merce-i taklitlerinden olan, 1992 yılında hayatını kaybeden Ayetullah Seyyid Ebu’l Kasım El Hai’nin torunu Haydar El Hoi’nin 2 Ekim’de resmi Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Ayetullah Ali Sistani’nin  oğlunun, birkaç ay önce Kasım Süleymani ile görüştüğünü, görüşmede oğul Sistani’nin Kasım Süleymani’ye ‘halkın sabrının taştığını, gösteriler başladığı taktirde kontrol etmenin zor olacağını, sokağa çıkıldığı  taktirde halkın yanında olacaklarını’ söylediğini” aktardı.

Merkezi Necef’te olan Ayetullah El Hoi Enstitüsü’nün de yöneticileri arasında yer alan Hayder El Hoi’nin Twitter hesabından aktardığı bilginin, Ayetullah Sistani’nin Lübnan’daki Temsilcisi El Haffaf’ın açıklamasıyla değerlendirildiğinde Necef’ten gelecek açıklamanın yeni bir hükümet kurma sürecini başlatabileceğini söyleyebiliriz.

KRİZ VE İSTİKRARSIZLIK ÜRETEN SİSTEM: LÜBNAN MODELİ

Amerika Birleşik Devletleri, 2003 işgali sonrası Irak’ın  başta ordu olmak üzere devlet kurumlarının oluşmasında ve Anayasa’nın ve diğer hukuki metinlerin yazılmasında etkili olmuştur.

Ülke içi dinamiklerin arasında yaşanan anlaşmazlık Washington’un, Lübnan’daki siyasi modeli Irak’a taşınmasını kolaylaştırmıştır.

Devlet görevlerinin ve parlamento sandalyelerinin etnik, dini ve mezhebi kimlik üzerinden dağıtılması esası üzerine inşa edilen Lübnan modelinin, sürdürülebilir ve uygulanabilir bir model olmadığını Lübnan tarihi ortaya koymaktadır.

Lübnan’da iki yıl gibi bir zaman diliminde cumhurbaşkanının seçilememesi ve yine Irak’ta dokuz ayda uzun pazarlıklarla kırılgan ve zayıf bir hükümetin kurulmasının ana kaynağı, siyasi istikrarsızlık ve kaos üretin mevcut modeldir.

Siyasi istikrarsızlığı ve kaosu adeta koruma altına alan Lübnan modeli; ülkeleri de siyasi, ekonomik ve şartlar uygun hale geldiği taktirde askeri müdahaleye açık hale getirmektedir.

Irak’ta, Amerika’nın şimdi de Suriye’ye taşımaya çalıştığı bu modelin tartışılmaya açılması ülkede siyasi istikrarın oluşması bakımından önemlidir.

Ayrıca Lübnan modeli, yapısı itibariyle uygulandığı ülkelerde ırkçılığı ve mezhepçiliği de beslemektedir.

PROTESTO GÖSTERİLERİ, KERBELA VE NECEF

Hz. Hüseyin’in şehadetinin 40. Günü anlamına gelen Erbain’e kısa bir süre kala protesto gösterilerinin başlaması ve her geçen gün güçlenmesi ve yaygınlaşması endişe ve korkuyu artırıyor.

Gösterilerin, 17 Ekim’de takriben 20 milyon insanın bir araya geleceği  Necef-Kerbela güzergahına sıçraması, telafisi zor bir gelişmenin yaşanması ihtimalini doğuruyor.

Bağdat, Nasıriyye ve Hile ve diğer kentlerde yapılan gösterilerde Haşdu’ş Şabi ve İran aleyhinde atılan slogan ve İran bayraklarının ateşe verilmesi ayrıca üzerinde durulması gereken bir konudur.

Lakin, İranlıların adeta akın edeceği Kerbela’da İran karşıtlığını barındıran gösterilerin yapılması, gösterileri manipülasyona açık bir hale getireceği muhakkaktır.

Sonuç olarak, Irak’ta 1 Ekim’de yolsuzluk, işsizlik ve kamu hizmetlerinin yetersizliği gerekçesiyle başlayan eylemlerin güçlenerek devam etmesi ve yaygınlaşmasında Necef’in ve Mukteda Es Sadr’ın ortaya koyacakları tavrın Bağdat’ın tavrından daha belirleyici olacağı muhakkaktır.

Necef’ten Cuma günü veya sonraki günlerde gelecek açıklama, Adil Abdulmehdi hükümetinin de geleceğini tayin edeceği kesindir.

Görevden alınan General Abdulvahhab Es Saadi’nin bir siyasi figüre dönüşüp dönüşmeyeceği konusunda kesin bir tespitte bulunmak için henüz erken olsa da, Eski Başbakan Haydar El İbadi’nin isminin Abdulmehdi hükümeti sonrası daha güçlü ön plana çıkacağı kuvvetle muhtemeldir.

Irak’ta neler oluyor: Necef ve Sadr’ın tavrı hükümetin kaderini belirleyecek

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!