Ortadoğu’da İslamcı darbe teknikleri (1. bölüm)

featured

Nazif Ay yazdı…

Ortadoğu’da yol almak kolay değildir.

Ortadoğu’da harekete geçmek hiç kolay değildir.

Ortadoğu’da darbe yapmak ise tanrısal etiketler gereklidir.

Üstelik laik değerleri edinmiş ve çağdaş ufukları hedeflemiş bir Ortadoğu ülkesinde İslamcı darbe yapmaya heveslenenlerin Ortadoğululuktan uzak olması ve Batının mahfillerinden güç alan DARBE TEKNİKLERİ’ni uygulaması gereklidir.

Şimdi adım adım Ortadoğu mantığıyla, laik değerli ve çoğu Müslüman olan toplumlarda yaşama geçirilmeye çalışılan İslamcı Darbe Tekniklerini vereyim.

1-Önce toplumun en hassas noktası DİN ve dini konular silah olarak seçilir.

Dinin inanç kuralları içinde Allah’a ve Peygambere iman esası, bir şeyhe veya İslamcı lidere “Ulul el bâb” kavramına sarmalanarak laçkalaştırılır. 

Şeyhe veya İslamcı lidere itaat etmemenin Allah ile Peygamberine karşı isyan etme, dini otoriteye terbiyesizlik ve İslami öğretiye hakaret ve ihanet olarak değerlendirilme propagandası güçlendirilir.

2-Din hukuku alanı/Fıkıh ahlaksızlık üzerine bina edilir. Buna giden yol “Fetva” denilen dini görüş ve yorumlar Kur’an’dan koparılır, palavra hadislere (mevdu) bağlanır. Radikal dinciliğin önderlerinden Mevdudi’nin yardımcısıyla evlendirilen Meryem Cemile, asıl ismiyle Yahudi kırması Margaret, İslamcı teorisyen diye tanıtılır ve Müslümanlardaki “Vatan” kavramı adileştirilir, “Namaz kıldığım seccadem benim vatanımdır” aforizmasıyla kendi öz vatanına bağlılık duygusu dinamitlenir.

Fıkıh’taki Darülharp görüşü ile, İslami hükümle yönetilmeyen ülkeler din düşmanı şeklinde verilir. Laiklik ilkesini benimseyen ve anayasına değişmez madde olarak koyan Türkiye gibi ülkeler kâfir, zındık, mülhid, münafık gibi vasıflara layık görülür. Bu görüşe göre, İslami kuralların geçerli olmadığı ülkelerle cihat edilmesi/ savaşılması gerekir ve seküler anlayışı kabul edenlerin öldürülmesi caizdir. 

3-Din ile Ahlak arasındaki bağ kopartılır.

Darülharp anlayışı ile ahlaksızlık pompalanır. Çünkü darülharpte zina etmekte, kumar oynamakta veya faiz almakta hiçbir sakınca yoktur. Anlayacağınız, sosyal yaşamın içinde/muamelatta dinin yasak ettiği her şey darülharp fetvasıyla ve uydurma inanç formatıyla günah olmaktan çıkarılır, kapitalist ve hedonist inanışlara kapı açılır.

Ayrıca keyfe keder verilen sapkın fetvalar ile aile içi hürmet kırılır, gerekirse mahremi olan saygın kişilerin cinsel partner olacağı hükmü, ensest ilişkiye cevaz veren anlayış hâkim kılınır.

Bütün bunlar din ve dindarlık adına yapılır hatta haramın işlenmesinden sevaplar bile umulur. Dayanak olarak yine Peygamber’den alıntı yapılır ve “İçtihat edenlerin görüşleri doğru çıkarsa (isabet ederse) iki sevap, yanlış çıkarsa bir sevap vardır” gibi bir argümanla tüm edepsizlik ve dindışı tutum ile tavırlar, Allah’ın lütfu ve cennetin anahtarı şeklinde kabul edilir.

4-Dini temsil ettiğine inanılan din adamı ve İslamcı siyaset zümresinin yapısı araştırılır. 

Dinin hurafelere ve batıl inanışlara yönlendirilmesinde hangi din adamıyla işbirliği yapılacağı üzerinde çalışılır. Özellikle din karşıtı diye öne çıkarılan rejimlere (komünizm vb) muhalif olarak sivrilebilecek, sözgelimi “Komünizm ile mücadele” derneklerine üye şahıslar ile radikal İslamcılardan İhvanı Müslimin (Müslüman Kardeşler. Bugünün Rabiacıları) sempatizanı siyasetçiler en münasip taşeron olarak seçilir.

Cemaat veya tarikat önderi olarak seçilen kişi, Vatikan’ın Dinlerarası Diyalog projesine bağlanır. Dinin onurlu duruşu, yabancı gizli servislerin adamı dinciler tarafından ilmik ilmik ihanetle yazılan kitaplarla törpülenir ve “Hristiyan muvahhitler” tabiri ile Batının sömürgeci niteliği tavrı yumuşatılır, onlarla komünizme karşı ittifak edilmesi gerektiği vurgulanır. Cemaatin kurucu liderinin izinden giden, eğitim ve öğretim cahili bir şahıs vasıtasıyla sömürgen Batı arasında manevi köprüler kurulur, dini fetvalarla ve duygusal salya sümüklü vaazlarla bu kutsal hedef(!) takviye edilir.

İslam’a yapılacak İslamcı darbede kullanılacak İslamcı siyasiler, Teşvikiye’deki bir apartmanda Gül ve Haç locasının, aslında Tapınak Şövalyelerinin mahfillerindeki görüşmelerde ve yazılı anlaşmalarda belirlenir. İslamcı liderin, yine bir İslamcı örgüt liderinin yanında oturma pozisyonu kamuoyuna servis edilerek gelecekte Büyük Ortadoğu Projesinin savunucusu ve temsilcisi olacak kişinin öncül tanıtımı yapılır.

Tarikat veya cemaat lideri ile siyasal İslamcı lider, Sünni ve Alevi mezheplerini manipüle ederler, ya mezhep kurallarını radikalliğe bağlayarak ya da mezheplerden Sünni mezheplileri İslamcı ve ırkçı partilere; Alevi mezheplileri solcu ve sosyalist iddialı partilere arka bahçe yaparak bunu gerçekleştirirler. 

Sünnilerdeki ve Alevilerdeki uç görüşlü yapılanmaları, radikalliğin sözcüsü ve sosyal medyanın trolleri yaparlar. Algı operasyonlarını bunlar üzerinden yürütürler.  İslam coğrafyasındaki dinsel damarı Sünnilik ve Şiilik ya da yerel öğe olarak Alevilik tepkileriyle ölçmeye, değerlendirmeye önem verirler. Genel dinsel inanışlar kategorize edilip dogmalaştırılır, tartışmalardan ve bağımsız yorumlardan uzak tutulur ve analizler bu edinilmiş programlarla yapılır. Sünnilerin ve Alevilerin (gerekirse Şii, Yezidi, Nusayri vb mezheplerin de) güçlü ve zayıf yönleri tespit edilir, buna uygun stratejiler geliştirilir. Din üzerine stratejiler Amerika’daki Think Tank kuruluşlarının en çok önem verdiği çalışmalardır. Sünni siyasetin ayrımcı yaklaşımlarla Aleviliğe cephe alması istenir, sonuçta Aleviler zoraki bir başka ülkenin kontrolüne verilir ve bu operasyon Cami-Cemevi projesini tarikat lideriyle yürüten Alevi vakıflarınca gerçekleştirilir. Sonuçta Aleviliği mezhep değil, din olarak sunan ve ona bu perspektifle dini haklar veren Almanya gibi devletler, İslamcı hareketleri elinde bulundurmada ön alırlar.

İslamcı siyasilerin özel yaşamındaki tüm ayrıntılar tespit edilir. 

Gençliğinde flört ettiği sevgilisi varsa adı ve nerede buluştuğu(?),

Tercihi varsa hangi seks filmi oynatan sinemalara gittiği(?),

Ailesi fala, medyuma, hacı hoca muskasına itikatlıysa hangi falcılara gittikleri(?), 

Eşi ukalaca çıkışta bulunuyorsa ona karşı tavırların ne olduğu(?)

gibi kamuoyunun bilmediği birçok konu, şantaj unsuru olarak elde tutulur.

(Kimse heveslenmesin, şimdi değil, bunlar ileride açılacak)

 

Ortadoğu’da İslamcı darbe teknikleri (1. bölüm)

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. Emeğinize sağlık ancak çok yüzeysel anlatımlar, daha tarihsel öğeler eklenmeli yazıya, daha belgesel, daha geniş 2. Bölüm bekliyoruz. Hatta Osmanlı’dan tutun, İngilizlere Müslüman ss taaburlatına ve hatta Türklerin nasıl ve neden ortaasyada katledildiğine kadar, arapların hırkasını giyince neden bizde sırıttığından…..

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!