Eski ÖSYM Başkanı Ali Demir hakkında FETÖ üyeliği iddiasıyla açılan davada, soru hırsızlığının ayrıntıları da ortaya çıkmıştı. Demir ve dönemim ÖSYM yöneticilere yönelik büyük öfke yarattı. O dönem Abdullah Gül de Tayyip Erdoğan da Demir’e sahip çıkmıştı.
İddianamede, 2010-2015 yılları arasında ÖSYM tarafından yapılan sınavların tamamının FETÖ tarafından çalındığı, bu organizasyonda yer alan personelin ise Ali Demir döneminde göreve alındığı belirtildi.
18 yıl hapis cezası istenen Demir’in başkan olduğu dönemde, medyaya da yansıyan sınav skandalları ortaya çıktığında, aralarında Abdullah Gül’ün de olduğu dönemin AKP’li yetkilileri ise Demir’e sahip çıkmıştı.
2010 yılı KPSS sorularının sızdırıldığı ortaya çıkınca istifa eden Ünal Yarımağan’ın yerine ÖSYM başkanlığına getirilen Demir döneminde, 1 milyonun üstünde öğrencinin katıldığı 2011 YGS’de şifre skandalı yaşandı, Matematik sorularının cevaplarının şifre yöntemiyle verildiği ortaya çıktı. Demir, “Şifre var kopya yok” açıklaması yaptı.
Soruların çalındığı iddiaları ayyuka çıkmış,öğrenciler,aileleri feryat etmiş,”Bu ülkenin BB olarak gençlerimiz müsterih olsunlar”buyurulmuş,gençlerimiz müsterih olarak sınava girmiş,ama meğer sorular ÇALINMIŞ!
Ali Demir suçlu!
Ya yol veren,arka çıkanlar?pic.twitter.com/0rLLvlDbgw— Hüsnü Bozkurt (@HsnBozkurt) January 1, 2020
Sözcü’nün aktardığına göre, dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de, Demir’i arayarak bilgi aldı ve “Başkandan aldığım bilgiler beni tatmin etti. Öğrencilerimizin güvenle kendilerini ikinci sınava hazırlamaları gerekir” dedi. Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan da “ÖSYM’nin başındaki değerli bir bilim adamı, hataları olabilir. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır biz şeytan olamayız” dedi
Orasını hiç karıştırmayın.bu feto pisliklerini tezgahcilarinin temizlenmesine bakalım bunlar dünya da çoğu ülkede türkü ve müslümanlığı temsil ediyor.bunlari temsil etmesi muslumana zulumdur
İşte bu nedenle yüzbinlerce öğrencinin hakkına tecavüz eden bu herif sadece terör örgütüne üye olmakla suçlanmakla kalmamalıdır. Dava sadece bu herifin örgüt üyeliği ile sınırlı kalmamalı sınavda hırsızlık davası açılmalıdır ki; bu herife yardım ve yataklık edenler için de müeyyide ortaya çıksın. Bu herifle birlikte zamanın tüm YÖK üyeleri de hırsızlığa yardım yataklık veya göz yumma nedeni ile yargılanmalıdırlar. Siyasi sorumluluğu olupta hırsızlık ortaya çıkarıldığında istifa etmeyen siyasiler de sorumlu tutulmalıdırlar. Bütün bunlar yapılsa bile o hakları çalınan yüz binlerce öğrencinin mağduriyetleri ortadan kalkmaz ama en azından gelecek için bir ümit vaad edebilir.