Özel, eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin 22 sanığın yargılandığı davanın dördüncü celsesini takip etmek üzere Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’ne geldi.
Duruşma salonunda davayı takip etmesinin ardından çıkışta gazetecilere açıklamalarda bulunan Özel, “Sinan Ateş cinayetinin duruşmasının dördüncü günündeyiz. İlk gün olduğu gibi programımız elverdikçe Sinan Ateş’in eşinin, annesinin, kız kardeşlerinin yanında olmaya gayret ediyoruz.” diye konuştu.
Saniye Ateş’in duruşmada verdiği ifadeleri değerlendiren Özel, şöyle devam etti:
“Saniye anne konuştu. 22 sanık ve 22 sanık avukatının saatlerce yarımşar saat süren savunmaları, ifadeleri hepsi bir yana Saniye Ateş konuştu ve bence orada söylenebilecek bunun üzerine bir kelime kalmadı. Oğlunu nasıl yetiştirdiğini anlattı. Oğlunu vuranların değil vurdurtanların, ipini çekenlerin, dosyadaki ifadelerle kalemini kıranların kim olduğunu öğrenmek istediğini söyledi. Dedi ki; ‘oğlum öldü, babasının kalbi dayanmadı öldü. Ben zaten ölüyüm’ dedi. Gerçekten kimin azmettirdiğini öğrenmek istediğini söyledi. Siyasilerin isimlerini söyledi. Sinan Ateş’in, öldürüleceğini kendisine söylediğini, kendisinin kalemini kırdıklarını söylediğini aktardı ve sözlerini bitiremeden de baygınlık geçirerek salondan sağlık sebebiyle çıkarılmak zorunda kaldı.”
‘ARTIK BU SALONDA MIZRAK ÇUVALA SIĞMIYOR’
Birazdan Ayşe Ateş’in konuşacağını ve muhakkak onun da çok kritik şeyler söyleyeceğini ifade eden Özel, “Artık bu salonda mızrak çuvala sığmıyor. Ezberletilmiş ifadeler, daha önceki ifadelerinin hiçbirini hatırlamayan, hepsini geri alan, suçu üstüne alan ve meseleyi bir adi cinayet olarak göstermeye çalışanların neye çabaladıkları, kimleri korudukları ve bu siyasi cinayetin nasıl bir basit cinayete dönüştürülmeye çalışıldığını hep birlikte görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Sinan Ateş’in dava arkadaşlarının, cenazesinde isyan eden arkadaşlarının gözyaşları içinde Sinan Ateş’in annesini dinlediklerini aktaran Özel, “Bir siyasi hareketin, bir siyasi partinin veya bir başka yapının iyi niyetle takipçileriyle o yapının birtakım suç örgütlerini de kullanarak suça bulaşmış olan bazılarından vicdanen nasıl ayrıştıklarını hep birlikte görüyoruz.” dedi.
‘YAPMANIZ GEREKEN ÇÜRÜMÜŞLERİ O SEPETTEN AYIRMAK’
Özgür Özel, şunları kaydetti:
“Bu cinayeti azmettiren ve işin içinde suç örgütleriyle temas edenleri ayırmazsanız bu çürümüşlük hepinize sirayet ediyor. Partinizi ve ittifakınızı bu çürümüşlükten kurtarmak için yapmanız gereken şey o çürümüşleri o sepetten ayırmak. Yok, ‘Bize de bulaşır. Biz onlara sarı öküzü vermeyiz, verirsek başka yerlere de gider’ derseniz, vallahi Saniye Ateş’in, Ayşe Ateş’in gözyaşlarında boğulacaksınız. Birkaç tane olmadık ve illegal yapılarla işbirliği içinde olan çürümüşleri ayıklayın, bu yükten hepiniz kurtulun. Bu hem o partinin hem de ittifak ortağının vermesi gereken tarihi bir karardır.”
Vicdanı olanların, vicdansızları her zaman yeneceğini ve milletin de her zaman vicdanın yanında konumlanacağını söyleyen Özel, “Sinan Ateş’ten bizim siyasi pozisyonumuzun ne kadar farklı olduğunu herkes biliyor. Ama ailesi ‘dost bildiklerimiz düşmanmış, düşman bildiklerimiz dostmuş’ diyor. Bu milletin vicdanı böyle bir vicdandır ve hepiniz göreceksiniz ki eğer burada herkes pozisyonunu korumaya çalışırsa esas milletin pozisyonu belirleyici olacak. Sis perdesini indirmeye çalışıp, kendilerini kurtarmaya çalışanların tam karşısında duracak.” diye konuştu.