Bölücü terör örgütü PKK’nın sözde fesih kongresinde konuşan PKK/KCK’nın sözde yürütme konseyi üyesi Murat Karayılan bölücü elebaşı Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı silah bırakma çağrısının ‘demokratik konfederalizm’ çağrısı olduğunu söyledi.
PKK’nın başarıya ulaştığını belirten Karayılan, hukuki değişimlerin sağlanması halinde silahsızlanma olabileceğini, Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanmasını istedi.
Karayılan şu ifadeleri kullandı:
“Rêber Apo’nun 27 Şubat’taki çağrısı tarihi bir çağrıdır ve bu çağrı yeni bir çağın gelişmesine ilişkindir. Yeni bir dönemdir. Ulus devlet sosyalizmin değişmesi, demokratik ulus ve toplumsal sosyalizmin gelişmesine, demokratik konfederalizm, demokratik sosyalizm hamlesine ilişkin bir çağrıdır.” dedi.
‘PKK’NIN DEĞİŞMESİ GEREKİYORDU’
Bahçeli’nin çıkışının ardından Rêber Apo bunun bir fırsat olduğunu düşünüp kullanmak ve uzun süredir üzerine yoğunlaştığı süreci başlatmak istedi. PKK’nin feshedilmesi bu şekilde gündeme geldi. Rêber Apo yeni bir çizgi geliştirdi. Demokratik ulus ile demokratik ve toplumsal sosyalizmi geliştirdi. Bu temelde artık değişimin yaşanması gerekiyordu. PKK’nin değişmesi gerekiyordu. Aynı şeyler mücadele yöntemleri için de geçerlidir.
‘PKK BAŞARIYA ULAŞTI’
Silahlı mücadele savaşı büyük bir tarih yarattı, destansı ve altın harflerle yazılan bir tarih yarattı. Kürdistan ve insanlık tarihine mal etti. Böyle bir direniş sergilendi. Gerilla ve PKK başarıya ulaştı.
‘YENİ BİR DÖNEM’ MESAJI
Devlet Bahçeli devlet adına ya da devletin bir kanadı adına bu çağrıyı yaptı. ‘Türkiye üzerinde bir tehlike var, bu yüzden içeride barış sağlamalıyız’ dedi. Rêber Apo’nun 27 Şubat’taki çağrısı tarihi bir çağrıdır ve bu çağrı yeni bir çağın gelişmesine ilişkindir. Yeni bir dönemdir. Ulus devlet sosyalizmin değişmesi, demokratik ulus ve toplumsal sosyalizmin gelişmesine, demokratik konfederalizm, demokratik sosyalizm hamlesine ilişkin bir çağrıdır. Bizim de Rêber Apo’nun çağrısını bu şekilde ele almamız gerekir. Yeni dönemin mücadelesini geliştirme çağrısıdır.
‘HUKUKİ DEĞİŞİMLER SAĞLANMAZSA SİLAH BIRAKMA ZOR’
Devletin inkar-imha zihniyetinde değişim olmalı. Bu zihniyet değişmediği sürece iç barış hangi temelde sağlanacak? İç barışı sağlayacağız diyenler önce bu inkar-imha zihniyetini değiştirmeliler. Gerçek bir iç barış olmalıdır. Var olan yasalar da düşman yasalarıdır, Kürt halkını, Kürt toplumunu reddeden yasalardır. Bu yüzden devlet tarafından hukuki ve yasal değişimlerin sağlanmasıyla bu hareket silahsızlanmayı yürürlüğe koyabilir. Yoksa bu çok zor olur.
‘İLK AMAÇ APO’NUN FİZİKİ ÖZGÜRLÜĞÜ’
Herkesin, özellikle silahlı mücadele eden gerillanın ilk amacı Rêber Apo’nun fiziki özgürlüğüdür. Doğrudur, şu an Rêber Apo’nun bizden istekleri var, bizler Rêber Apo’ya sonuna kadar güveniyoruz. Fakat silahları gerçekten devre dışı bırakmamız için devlete de güvenmemiz gerekiyor. Ama şu an Türk devletinin yaklaşımı fazla güven vermiyor. Biz düz, dar veya sürekli şüpheli bir yaklaşım sergilemiyoruz, hakiki bir yaklaşım sergiliyoruz. Her şeyden önce yasal değişiklikler olmalı. Dediğim gibi Rêber Apo’nun çabalarıyla, mücadelesiyle, heyetin çabalarıyla, hareketin mücadelesiyle bunun temeli biraz oluştu. Bu yüzden kongremiz bazı kararlar alabilir. Kongre devletin şu anki yaklaşımlarına rağmen, ki bir
tarafta olumsuz, bir tarafta olumlu yaklaşımlar var.
‘SON DEĞİL YENİ BİR BAŞLANGIÇ’
“Bu hareket yenilmezliğini ispatlamıştır ve bu halk da yenilmezdir. Bu halk Rêber Apo öncülüğünde barışa da hazırdır. İç barışı sağlamaya gerçekten de hazırdır. Bu yüzden devletin yaklaşımı da buna göre olmalıdır. ‘Silahla yok ederiz, zaten bitirdik, savaşamayacak noktaya getirdik, operasyonlarla, saldırılarla sonuca gideriz’ diyen akıl çözüm aklı değildir, doğru da değildir. Gerilla dönemin yol-yöntemlerine göre savaşı devam ettirebilir ve yenilmezliğini bir kez daha gösterebilir. Ama Rêber Apo’nun da dile getirdiği artık dönemi geçmiştir. Bu yüzden değişime ihtiyaç var, buna inanıyoruz. Silahlı savaş stratejisini bitirmemiz gerektiğine inanıyoruz. Ama eğer devlet bunu kabul etmezse, bunun için gereken yasal değişiklikleri yapmazsa pratikte bu mümkün olmaz. Bu bir son değil, başlangıçtır. Özgürlük için, Apocu
hareket için, halkımız ve bölge halkı için yeni bir başlangıçtır. Yeni bir çağdır. Böyle ele almalı ve bu şekilde yaklaşmalıyız.”
ELEBAŞI DURAN KALKAN: DAHA GÜÇLÜ YENİ ÇIKIŞLAR, KURULUŞLAR…
Terör örgütünün kongresini yöneten kurucu elebaşlarından Duran Kalkan ise alınan bu kararın bir son olmadığını yeni bir başlangıç olduğunu belirtti. Kalkan, faaliyetlerin sadece PKK adıyla sonlandırıldığı imasında bulunarak terör örgütü KCK bünyesindeki diğer yapılanmaların faaliyetlerine devam edeceğine dikkat çekti. Duran şöyle konuştu: “Yeni çıkışlara imkân ve fırsat tanınmak isteniyor. Birinci kongredeki başlangıcı tarihsel olarak sonlandırma temelinde büyük bir irade var. Fakat sonlandırıp bitirme değildir bu. PKK’nın kuruluşundan çok daha güçlü ve iddialı biçimde yeni çıkışlar, kuruluşlar için ön açma, zemin oluşturmak üzere bir sona erdirme oluyor.”
Öte yandan konuyu Youtube kanalından yaptığı yayında değerlendiren Veryansın Tv Genel Yayın Yönetmeni Erdem Atay, “Ekranlarda onursuzca, ‘PKK silah bıraktı’ diye göbek atıp Türk milletini kandıranlar, PKK’lı terörist Murat Karayılan’ın açıklamasını da ekranlardan verebilirler mi?” diyerek tepki gösterdi.
Ellerinizden kanda boğulacaksınız.