1. Haberler
  2. Dünya
  3. Rümeysa Öztürk serbest kaldıktan sonra konuştu: ‘Amerika dünyanın en büyük demokrasisi’

Rümeysa Öztürk serbest kaldıktan sonra konuştu: ‘Amerika dünyanın en büyük demokrasisi’

Tufts Üniversitesi yüksek lisans öğrencisi Rümeysa Öztürk, ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) merkezinde geçirdiği 45 günün ardından cuma günü serbest bırakılırken dün Massachusetts’e döndü. Havalimanında gazetecilere açıklamalarda bulunan Öztürk “Amerika, dünyanın en büyük demokrasisi ve bizlerin paylaştığı değerlere inanıyorum, Amerikan adalet sistemine güveniyorum. Bu zorlu bir süreçti. Ama gösterilen destek, nezaket ve ilgi için çok minnettarım” ifadelerini kullandı.

featured

Öztürk, mart sonunda, Somerville’deki evinin önünde sivil polisler tarafından gözaltına alınmıştı. Öztürk, 45 gün süren tutukluluğunun ardından, cuma günü kefaletle serbest bırakıldı.

Boston Logan Uluslararası Havalimanı’nda dün gazetecilere açıklama yapan Öztürk’e, avukatları, Massachusetts Senatörü Ed Markey ve Temsilciler Meclisi üyesi Ayanna Pressley eşlik etti. Gözaltındayken kendisini ziyaret eden Kongre heyeti ve avukatlarının yanında konuşan Öztürk, destek veren öğrenci arkadaşlarına, hukuk ekibine, Tufts Üniversitesi Yüksek Lisans Öğrencileri Sendikası’na ve Louisiana’daki tutukluluğu sırasında mektup gönderen herkese teşekkür etti.

“Amerika, dünyanın en büyük demokrasisi ve bizlerin paylaştığı değerlere inanıyorum,” diyen Öztürk, “Amerikan adalet sistemine güveniyorum. Bu çok zorlu bir süreçti. Ama gösterilen destek, nezaket ve ilgi için çok minnettarım” ifadelerini kullandı.

Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU) Massachusetts Şubesi İcra Direktörü Carol Rose, Öztürk’ün davasında çalışan avukatlara, sürece dahil olan yargıçlara ve serbest bırakılması için mücadele eden herkese teşekkür etti.

Rose, “Tüm savunuculara ve yargıya minnettarız. Massachusetts’ten Vermont’a, New York’taki İkinci Temyiz Mahkemesi’ne kadar pek çok yargıç büyük cesaret gösterdi. Hukuksuz yürütme eylemlerini denetleyerek hukuk devletini savundular” dedi.

Carol Rose ayrıca, Öztürk’ün gözaltına alınmasını haklı çıkaracak herhangi bir kanıtın sunulmadığını da ifade ederek, “Unutmamalıyız ki kendisine hiçbir suç isnat edilmedi. Hükümet, herhangi bir yasa dışı eyleme, antisemitik davranışa ya da terör örgütleriyle bağa dair tek bir kanıt bile sunamadı” diye konuştu.

Öztürk’ün avukatlarından Mahsa Khanbabai ise açıklamasında, ülkedeki diğer yabancı öğrencilerin gözaltına alınmasına karşı mücadelenin devam edeceğini belirterek, “Hükümete, kaynaklarını gerçekten tehdit oluşturan kişilere yönlendirmesi çağrısında bulunuyorum. Yetkin uluslararası öğrenciler, akademisyenler ve haksız yere şeytanlaştırılarak cezaevlerine konulan göçmenler değil. Bu insanlar ülkemize canlılık katıyor” dedi.

ABD Temsilciler Meclisi üyesi Ayanna Pressley, nisan ayında Senatör Ed Markey ve Temsilciler Meclisi üyesi Jim McGovern ile birlikte Louisiana’daki ICE merkezini ziyaret ettiklerini ve burada Öztürk’le görüştüklerini anlattı. Pressley, Öztürk’ün görüşme boyunca kendi durumundan çok diğer tutuklu kadınların sağlık sorunları ve korkularına odaklandığını söyledi. Pressley, bu anın önemli bir kazanım olduğunu ancak mücadelenin henüz sona ermediğini ifade ederek, “Rümeysa kefaletle serbest bırakıldı ama sınır dışı edilme süreci hâlâ devam ediyor. İşimiz bitmedi. Ama birlikte daha güçlüyüz.” diye konuştu.

Senatör Markey de “Rümeysa’nın ilk içgüdüsü kendisinden bahsetmek değil, hâlâ hakları ihlal edilen diğer kadınları anlatmak oldu. Rümeysa’nın kim olduğunu bu tavrı anlatıyor. İlham verici biri ve Louisiana’daki ya da ülkenin dört bir yanındaki diğer kadın ve erkek tutukluları unutmayacağız.” dedi.

ACLU Massachusetts Hukuk Direktörü Jessie Rossman ise Öztürk’ü kefaletle serbest bırakan yargıcın “Rümeysa’nın tutuklanması ve gözaltında tutulmasının ciddi ifade özgürlüğü ve adil yargılanma hakkı ihlalleri doğurduğunu” vurguladığını anlatarak, “Bu mesaj hepimiz için çok önemli” ifadesini kullandı.

Kaynak: Anka

 

 

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. İslamcının 2 kıblesi vardır duruma göre birinden birini seçer. Biri Abd biri İngiltere tekme tokat dayak yese de dövselerde sövselerde böyledir. Onur, haysiyet gibi kavramları olmadığı için alınmaz, gocunmazlar da.

    Cevapla
  2. Kalben üzülüp siyonist evanjelist barbarlığa tepki için tepkimizi yazılı olarak göstermiştik.Ve sen!Bu açıklama öyle mi?Değişmez kanun yani.Dinci zihin siyonist evanjelist kapitalist emperyalizmin sadık kölesidir!

Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!