Kuzey Kore’nin başkenti Pyongyang’da düzenlenen basın toplantısında konuşan Sergey Lavrov, Türkiye’nin barışçıl bir çözüm amacıyla İsrail-Filistin çatışmasının taraflarına garantörlük önerisi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Rusya ve Türkiye’nin Orta Doğu’daki durumla ilgili sürekli temas halinde olduğunu vurgulayan Lavrov, “Her türlü yapıcı teklifi tartışmaya hazırız. Geçen gün duyduğum bu girişim, açıkça gerilimi düşürme ve durumu normalleştirme arzusu tarafından dikte ediliyor” diye konuştu.
Sputnik Türkçe’nin aktardığına göre, Rus bakan, Moskova’nın bu öneride tam olarak ne kastedildiğini duymak istediğini de dile getirirken, “Sürekli olarak iletişim halinde olduğumuz Türk dostlarımızdan bu konuyla ilgili görüş almak isteriz” ifadelerini kullandı.
‘İŞBİRLİĞİ YAPMAYA HAZIR OLACAĞIZ’
Rusya’nın, bölgedeki sorunları çözebilecek her türlü yaklaşımın başkalarının çıkarları pahasına yalnızca birinin çıkarlarını dayatma değil, tarafların çıkarları dengesine dayanmasını savunduğunu söyleyen Rusya Dışişleri Bakanı, değerlendirmesini, “Bana öyle geliyor ki, Türkiye’nin bu girişimi tam olarak böyle bir dengeyi sağlama arzusunda. Biz de bunu dikkate almak için işbirliği yapmaya hazır olacağız” sözleriyle sonlandırdı.
‘İSRAİL İLE HAMAS ARASINDAKİ ÇATIŞMA BÖLGESEL BİR ÇATIŞMAYA DÖNÜŞEBİLİR’
Konuşmasının devamında İsrail-Filistin gerilimi hakkında da değerlendirmelerde bulunan Lavrov, çatışmaların bölgesel bir çatışmaya dönüşme riskinin oldukça yüksek olduğunun altını çizdi.
Rusya Dışişleri Bakanı, “Her şeyi İran’a yükleme çabalarını gözlemliyoruz ve bunları oldukça provokatif buluyoruz. İran liderliğinin oldukça sorumlu ve dengeli bir pozisyon aldığına inanıyorum ve bu çatışmanın tüm bölgeye ve komşu ülkelere yayılmasının önlenmesi çağrısında bulunuyor” diye konuştu.
TÜRKİYE’DEN İSRAİL-FİLİSTİN KONUSUNDA GARANTÖRLÜK FORMÜLÜ ÖNERİSİ
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, yakın zamanda yaptığı açıklamalarında, Türkiye’nin krizi barış için fırsata dönüştürme arayışında olduğunu belirtmiş, uluslararası toplumun, İsrail’i iki devletli çözüme zorlayan bir tavır içinde olması gerektiğinin altını çizmişti. İsrail’in bugüne kadar iki devletli çözüm sürecini askıya aldığına dikkat çeken Fidan, daha önce ise İsrail’in Araplar ve bölgedeki diğer ülkeler tarafından kabul edilmesiyle ilgili sorunlar yaşadığını anımsatarak, “Varlığı kabul edilince, bu sefer diğerini kabul etmemek daha kolay hale geldi” ifadelerini kullanmıştı.
Türkiye’nin bölgede barış için garantörlük formülü önerdiğini açıklayan Fidan, özellikle Filistin tarafına garantör olacak ülkelerin bölgeden olmasının telkin edildiğini vurgulayarak, “Buna Türkiye de dahil. İsrail için de başka ülkeler garantör olsunlar. Her iki tarafın da mutabık kalacağı bir antlaşmaya varıldıktan sonra, bunun gereklerinin yerine getirilmesi hususunda garantör ülkeler sorumluluk üstlensin” diyerek, yalnızca bu şekilde kalıcı barışın ortaya çıkacağına dikkati çekmişti.
Fidan, Amerika ve Batı’nın askeri ve siyasi desteğiyle belirli bir miktar caydırıcılık olabileceğini kaydederek, “Barış garantiye alınmadıkça, hiçbir zaman için bölgedeki İsrail devleti ve halkı kendisini emniyette hissedemez. Kendisini sürekli emniyete alma adına sürekli başkalarına zulüm etme, şiddet uygulama ihtiyacı hissedecek. Bu sarmal kendiliğinden sürekli dönecek” şeklinde konuşmuştu.