Suikast ve gayri nizami harp eğitimleri ile gündeme gelen savunma danışmanlık şirketi SADAT’ın kurucusu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eski başdanışmanı Adnan Tanrıverdi, 79 yaşında hayatını kaybetti.
Tanrıverdi’nin cenazesi 5 Ağustos Pazartesi günü (yarın) ikindi namazını müteakiben Eyüpsultan Camii’nde kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verilecek.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 15 Temmuz darbe girişiminin ardından, 17 Ağustos 2016’da Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığına atanan Tanrıverdi, bu görevinden Ocak 2020’de istifa etmişti.
ADNAN TANRIVERDİ KİMDİR?
Emekli Tuğgeneral, yönetici, STK başkanı. 8 Kasım 1944 tarihinde Konya’nın Akşehir ilçesinde doğdu. İlkokul, ortaokul ve liseyi Adnan Tanriverdi Akşehir’de bitirdi. Orta tahsilinden sonra 1962-1963 öğrenim yılında bir yıl ilkokulda vekil öğretmen olarak görev yaptı. 1963-1964 öğrenim yılında bir yıl İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Zooloji Bölümünde öğrenim gördü.
1964 yılında Kara Harp Okuluna girdi. 30 Ağustos 1966 yılında; Topçu Subayı olarak pekiyi derece ile Kara Harp Okulunu bitirdi. 1967 yılında Topçu ve Füze Okulu Subay Temel Kursunu ikincilikle bitirdi. Mart 1967 tarihinde Teğmenliğe nasbedildi. Aynı yıl Füsun Hanım ile evlendi.
Sırasıyla; 23ncü Piyade Tugayı 8inci Topçu Taburunda (İstanbul), 10uncu Piyade Tümeni Topçu Alayında (Tatvan), 58inci Topçu Er Eğitim Tugayı Karargah Bölüğü ve 1inci Topçu Taburunda Batarya Komutanlıkları (Burdur) görevlerinde bulundu. 30 Ağustos 1970’de Üsteğmen, 30 Ağustos 1973’de Yüzbaşı rütbesine yükseltildi. Topçu Ve Füze Okulu Kurslar Alayı Yedek Subay taburunda Yedek Subay Bölük Komutanlığı yaptı.
1976-1978 yıllarında Kara Harp Akademisinde öğrenim görerek 1978 yılında Kurmay Subay statüsünü kazandı. 1980 yılında Silahlı Kuvvetler Akademisini bitirdi. Kurmay Sb. olarak; 2nci Piyade Tümen Komutanlığında (Adapazarı) İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Kurmay Başkan Vekilliği; Kara Harp Akademisi Öğretim Üyeliği; Genelkurmay Özel Harp Daire Başkanlığı Lojistik ve Harekat Şube Müdürlükleri, Kurmay Başkan Vekilliği görevlerinde bulundu.
30 Ağustos 1980 tarihinde mümtazen terfi ettirilerek Binbaşılığa, 30 Ağustos 1984 tarihinde Yarbaylığa, 30 Ağustos 1987 tarihinde Albaylığa yükseltildi.
Akademi öncesi Özel Tekamül Kursları, Fransızca Temel Kursu ve Gayri nizami Harp Kursu gördü.
1986-1988 yıllarında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sivil savunma Teşkilat Başkanlığı, 1988-1990 yıllarında Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 1inci ve 2nci Dairelerinde Subay Üyelik ve 1inci Daire Başkan Vekilliği görevlerinde bulundu.
1990 yılında 8inci Kolordu Topçu Alay Komutanlığı (Malazgirt) görevine atandı. Bu görevde iken 30 Ağustos 1992 tarihinde Tuğgeneralliğe yükseltildi.
“İrticai faaliyetleri” nedeniyle emekli edildikten sonra, 1997-1998 yılları arasında bir yıl süre ile fahri olarak, Üsküdar FM Radyosunun Genel Koordinatörlük görevini yürüttü. 30 Mayıs 2004 tarihinde İhlâs Marmara Evleri Camii Yaptırma ve Yardım Derneği Yönetim Kurulunda yer aldı. 28 Kasım 2004- 22 Kasım 2009 tarihleri arasında Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER)’nin Genel Başkanlığı görevini üstlendi.
SADAT Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim şirketini 28 Şubat 2012 tarihinde kurdu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından SADAT’ın kurucusu emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi’yi 17 Ağustos 2016’da Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığı görevine getirdi.
TANRIVERDİ’NİN KURUCUSU OLDUĞU SADAT
Adnan Tanrıverdi ve benzer şekilde “irticai faaliyetleri” nedeniyle emekli edilen askerler tarafından kurulan SADAT (Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.), özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrası karanlık yapısı ve ilişkileri nedeniyle gündeme gelmişti.
SADAT, daha önce de Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı Milli Savunma Üniversitesi’nin harp okulu mülakatlarıyla tartışma konusu olmuştu.
Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi Derneği’nin (ASSAM) Başkan Yardımcısı ve SADAT kurucusu Gürcan Onat “Mülakatlar 2020 yılının sonun kadardı. 15 Temmuz kalkışmasından sonra emekli subaylar çağırıldı. Bu uygulama 2020 yılına kadardı, üç yıl görev yaptım. 2021’de eskiye dönüş yapıldı. Milli Savunma Bakanlığı kendi bünyesinden oluşturduğu ekiple mülakatları yapıyor” açıklamasıyla harp okulu mülakatlarında görev aldığını belirtmişti.
Milli Savunma Bakanlığı ise yaptığı açıklamayla harp okulu mülakatlarında SADAT kurucusu Gürcan Onat’ın yer aldığını doğrulamıştı.
CUMHURİYET’İ HEDEF ALMIŞTI
Cumhuriyet’i hedef alan sözleriyle de gündeme gelen Adnan Tanrıverdi bir yazısında “Türkiye’nin, cumhuriyetin kuruluşuyla beraber İslamı ve İslami değerleri tehdit olarak gördüğünü, ülke yönetiminin bir asırdır Batı güdümünde olduğunu” iddia etmişti.
Tanrıverdi, şu ifadeleri kullanmıştı: “Türkiye, Cumhuriyetin kuruluşu ile beraber gelişmiş devletler seviyesine ulaşmanın sosyokültürel devrimlerle toplumu değişime uğratmadan mümkün olmadığı kabulüyle; İslam dinini, İslami değerleri ve temsil ettiği medeniyeti tehdit olarak gördüğünden, Batı medeniyetini ulaşılacak nihai hedef olarak göstererek yüzünü Batı’ya çevirmiş, İslam devletlerine ve Müslüman milletlere sırtını dönmüş, İslam dünyasına yabancılaşmıştır.”
TSK’DA NELERİ DEĞİŞTİRDİKLERİNİ AÇIKLAMIŞTI
Öte yandan, Adnan Tanrıverdi’nin Adaleti Savunanlar Derneği’nde (ASDER) 2021 yılında yaptığı konuşma yeniden gündeme geldi. Tanrıverdi, konuşmasında, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından, TSK’nın yapısının talepleri doğrultusunda değiştiğini belirtmişti.
Adnan Tanrıverdi şu ifadeleri kullanmıştı:
“Anayasa Komisyonu’na sunduğumuz Anayasa teklifindeki Silahlı Kuvvetler’in yeniden yapılandırılmasıyla ilgili tespitlerimizin aşağı yukarı tamamı 15 Temmuz’dan sonra yürürlüğe girmiştir.
Harp okulları, askeri okullar, sınıf okullarımızın dışındaki askeri okullarımızın tamamının Milli Savunma Bakanlığımıza bağlanmalı dedik, bağlandı.
Jandarma Genel Komutanlığı’nın Genelkurmay’la göbeği kesilsin ve İçişleri Bakanlığı’na bağlansın dedik, bağlandı.
Yüksek Askeri Şurası’nın yapısı değişsin dedik, eski yapısıyla başbakan ve milli savunma bakanı sivil iki kişi, onun karşısında on dört orgeneral vardı. Şimdi bunun yerine, yedi tane sivil, başbakanımız, üç başbakan yardımcısı, milli savunma bakanı, adalet bakanı, içişleri, dışişleri bakanı Yüksek Askeri Şura’nın içerisinde, dolayısıyla alınacak kararlarda, sivil iradenin hakimiyeti var.
Askeri yargı kalksın dedik, o da gerçekleşti.
Başkanlık sistemi gelsin dedik, o da geldi.
Önerilerimizin tamamına yakını 15 Temmuz sonrasında gerçekleşti.”
BALYOZ KUMPASININ İLK SİNYALİNİ VERMİŞTİ
FETÖ’nün Türk ordusuna yönelik Ergenekon-Balyoz kumpaslarının düğmesine basılmadan 1 yıl önce SADAT’ın kurucusu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eski danışmanı Adnan Tanrıverdi’nin dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök‘e mektup yazdığı ortaya çıkmıştı.
Tanrıverdi, 5 Haziran 2006 yılında Özkök’e gönderdiği mektupta, henüz Ergenekon-Balyoz operasyonları ortada yokken şu ifadeleri kullanmıştı:
“Ülkemizde garip şeyler oluyor. Sap samana karışmış durumda. Milletin refahı ve devletin bekası için güvenli ortamın sağlanması ile görevli Silahlı Kuvvetlerimiz’in mensupları ve emeklileri; huzura, güvene ve istikrara darbe indirmek üzere teşkil edildiği anlaşılan çeteler oluşturuyorlar.”
Adnan Tanrıverdi mektubunda, dönemin Genelkurmay Başkanı Özkök’ten şu talete bulunmuştu:
“Emekliliğinize birkaç ay kaldı. Son bir kez daha düşünün, milli irade ile çekişme içinde olacak değil, uyum içinde çalışacak bir komuta kademesi oluşumuna yardımcı olunuz. Bu gün gelinen noktadan memnun olduğunuzu düşünemiyorum. Görevi huzur içinde teslim edebileceğinizi de düşünmüyorum. Çünkü, emekliliğimin üzerinden 10 yıl geçmiş olmasına rağmen TSK’nın gidişat üzerindeki menfi rolünden ben rahatsızım.”
Sevinmemem icin bir sebep varmi diyesim geliyor….
mehdiyi karsilarsin artik diger tarafta.
Böyle biri TSK da çok hassas birimlerde nasıl görev yaptıysa.Tuğgeneral olana kadar hiç irticai faliyeti görülmemiş mi..hoş yanlız olmadığını da gördük, soğan doğramacılar, askerimize Irak’ da çuval geçirenlerden ödül alan cami yaptırmacılar..vs vs