Eski CHP milletvekili Sinan Aygün’ün kardeşi CHP’li Sibel Aygün,rüşvet iddialarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Aygün, ’25 milyonu alenen istediler. 8 Meclis üyesi ‘Ne vereceksin abi’ diye Sinan Aygün’ü zorladı.’ iddiasında bulundu.
Ankara’da TOGO İkiz kuleleri için Ankara Büyükşehir Belediyesi meclis üyelerinin Sinan Aygün‘den 25 milyon TL rüşvet istediği iddiaları gündeme gelmişti. Olayın tanığı olan Sinan Aygün‘ün kardeşi Sibel Aygün, Beyaz TV’de canlı yayına bağlanarak CHP’li meclis üyelerini suçlayan ifadelerde bulundu.
İşte Sibel Aygün’ün o açıklamaları:
‘Okul yaptırın. 25 milyon lira tutuyor’ dediler. Böyle derken çekindiler, Sinan Bey “Okul 25 milyon tutar mı? En fazla 3-4 milyon tutar. dedi.
Tabii ki bütün problem oradan çıktı zaten. Bu para verilseydi istinafa gidilecekti. Verilmediği için de istinafa gidilmedi.
Her lafın başında “Ne vereceksin abi” dediler. O kadar olayları birbirine karıştırıyorlar ki kendilerini kurtarmak için ama kendilerini yakıyorlar. Mesela her yerde Haydar Bey “Sibel Hanım bizi çağırdı” diye söyledi ama televizyondaki konuşmasında “Ben geleceğim” demişim, onlar da demiş ki “Abla sen gelme. Biz oraya gelelim.” Cuma günü belediyeye gidecektim zaten bizim Meclis toplantımız vardı. Onlar da “Hayır siz gelmeyin, biz geliyoruz.” dediler Haydar Bey ile birlikte…
‘BİZE BİR ŞEYLER VERSİN SİNAN BEY, BİZ ONA GÖRE İSTİNAFA GİDELİM’
Ben perşembe günü 13:30-14:00 gibi Meclis’e gittim Mansur Bey ile görüşmek istedim kendisi yokmuş. Bir Meclis üyesi olarak Mansur Bey’i makamında beklemek istedim ama sıkıntı çıkardılar. Daha sonra Mansur Bey diğer Meclis üyeleriyle birlikte beni çağırdı. Herkesin ortasında Mansur Bey, istinafa gitmeyle ilgili “Bize bir şeyler versin Sinan Bey, biz ona göre istinafa gidelim, AK Parti ve MHP’ye de söyleyelim onlarında gönlü olsun” dedi. Olayı saptırarak anlatınca ben de konu sizin anlattığınız gibi değil, bunun muhatabı Sinan Bey, Sinan Bey buraya gelsin konuyu anlatsın.” dedim. Orada 8 Meclis üyemiz daha vardı. Mansur Bey İşim var, görüşemem. Siz gidin Coşkun Bey’in odasında 8 Meclis üyesiyle birlikte görüşün, Sinan Bey’i de çağırın.” dedi. Hatta ben oraya hukuk müşavirliğinden de, imardan da birisi gelsin dememe rağmen çağrılmadı. Biz 8 Meclis üyesi ile Coşkun Bey’in odasına indik. Daha sonra Sinan Bey de geldi. Arkasından “Hukuk müşavirini tekrar çağıralım” dedik, “Olmaz” dediler. Daha sonra İmar Daire Başkanımız geldi. Sinan Bey olayı anlattı. Hatta Mansur Bey bizi aşağıya gönderirken “Orada oturun konuşun, kararı da bana bildirin. Yani istinafa gidilsin mi? Gidilmesin mi?” diye…
Tüm Meclis üyeleriyle birlikte istinafa gidilmesinin gerekli olduğu, gidilmezse belediyeye zararı olacağının kararı verildi. Orada yine “Ne vericen abi, ne vericen abi” diye soruldu. Sinan Bey, “Ne vereyim ne alakası var” dedi. Daha sonra istinafa gidilmesi kararını Coşkun Bey’e bildirdik. Gidin Mansur Bey’e bildirin dedik.
‘NE VERECEKSİN ABİ?’
Ertesi gün ben Coşkun Bey’i defalarca aramama rağmen Mansur Bey’e ilettiniz mi, Mansur Bey’e söylediniz mi? dememe rağmen geri dönüşler olmadı. Ben sonra dilekçeyi vermek için Meclis’e geliyorum dedim, onlar da “Sen gelme Sibel abla biz gelelim” dediler ve çıktılar geldiler. Ve orada da suç duyurusunda bulunduğumuz konuşmalar yapıldı.
Meclis üyeleri Yavaş’ın haberi olmadan Sinan Aygün’den bu parayı isteyebilirler miydi?
8 Meclis üyesi “Ne vereceksin abi” diye Sinan Aygün’ü zorladılar. 25 milyonu isteyen 2 Meclis üyesi: Berkay Gökçınar ve Haydar Demir. Mansur Yavaş’tan habersiz istemeleri mümkün değil.
Ya Sinan Aygün okul için istediler dedi neyin kafası bu yok kardeşi şunu dedi bunu dedi reziller..