Süper Kupa ve bir komplo teorisi

featured

Mustafa Özgür Sancar yazdı…

Süper Kupa finalinde yaşananlarla ilgili ortaya atılan komplo teorisi neresinden tutsanız elinizde kalıyor.

Suudi Araplar, tescilli Türk ve Atatürk düşmanı olduklarını bir kez daha gösterdiler.

POLİSİ FUTBOLCULARA SALDIRTMAKLA TEHDİT ETTİLER

Galatasaray ve Fenerbahçe, Atatürk tişörtleri ile ısınmaya çıkmak istedi, ayrıca serenomiye giderken, ”Ne mutlu Türküm diyene” ve ”Yurtta sulh cihanda sulh” sözlerinin yer aldığı pankartları taşıyacaklardı. Suudiler, kolluk kuvvetleriyle müdahale etme tehdidinde bulundu, soyunma odasına zorla girerek, pankartları alma cüreti gösterdi. Üstelik ”Burada krallık rejimi var, size Cumhuriyetin şovunu yaptırmayız” dediler. Bizzat olaya tanık olanlar bunu ifade ediyor.

TÜRK ORGANİZASYONU VE EGEMENLİK HAKLARI

Bu bir Türk derbisi, yapılan protokol organizasyonun malî çerçevesi, stadın düzenlenmesi, yayın ve güvenlikle ilgili… Futbolcuların sahaya hangi tişörtle çıkacağı, bu tişörtlerin üzerinde ne yazacağıyla ilgili değil. Ortada suudları hedef alan biz söz ya da uygulama yok. Türk takımları, temelde bir Türk organizasyonu olduğu için Atatürk söz ve resimlerini kullanmak istediler. Suudiler, laik Türkiye Cumhuriyeti ve modern devlete düşman oldukları için buna, futbolcuların üstüne polisi saldırtırız tehdidiyle mani olmaya çalıştılar. Egemenlik haklarımızı ihlal ettiler.

KOMPLO TEORİSİ VE TERS DENKLEM

Doğu Perinçek’in söylediği gibi değil. Ne Galatasaray ne de Fenerbahçe gittikleri ülkenin kurallarına aykırı davranmadılar, tersine organizasyon içerisinde, haklarını kullanmak istediler. Suudi federasyonu ülke futbolunun tanıtımı için bu tür organizasyonlara rağbet ediyor; yani bir fayda sağlama amacı taşıyorlar. Karşılıksız yapmıyorlar.

Perinçek, kendisi açısından son derece anlaşılır biçimde, denklemi tersinden kuruyor ve iki kulüp yönetiminin Türkiye’yi sabote ettiğini iddia ediyor.

Galatasaray ve Fenerbahçe yönetimlerini, ”Gittiğini ülkenin kurallarına uyacaksınız” diyerek suçluyor. Oysa saygı duymayan ve kuralsızlığa düşen Suudiler. Türkiye Cumhuriyeti’ne, devletine ve kurucusuna saygı duymadıklarını, nefretle baktıklarını bir kez daha gösterdiler.

SUUDİLER VE ANTİEMPERYALİZM(!)

Bunlara karşı iki kulübün yönetimleri tavır almasa mıydı? Atatürk ve Cumhuriyeti savunmasalar mıydı? ”Türkiye’de Atatürkçü mevzilerde yer almayıp, Arabistan’a gidince Atatürkçü oldular” suçlamasına maruz kalmamaları için Suudilerin, mahrem saydığımız soyunma odalarına girmelerine rıza göstermeleri mi gerekirdi?

Türkiye, Amerika ve bağlaşığı İsrail’in payandası olan Suudi Araplarla mı yanyana gelip, antiemperyalist, anti Amerikancı mücadele yürütecek.

Perinçek Suudiler için ”Arap kardeşlerimizle aramızı bozuyorlar” diyor.

KKTC VE KAŞIKÇI CİNAYETİ

Atatürk’e, öncesinde Osmanlı’ya düşmanlık eden Suud ailesi nasıl kardeşimiz oluyor. Bunların o dönemki prensi Salman, İstanbul Levent’te gazeteci Cemal Kaşıkçı’yı öldürtüp, ölüsüne, testerelerle, kimyasallarla işkence yapılması talimatını vermemiş miydi? Bu cinayet Türkiye’nin egemenlik haklarını çiğnemek anlamına gelmiyor mu?

Suud ailesi 1804’te Osmanlı’ya karşı ayaklandı. Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa Mısır’dan gelerek ayaklanmayı bastırdı. O dönemden bu yana Suudlar Türklere düşman.

Suudlarla, 5 milyar dolar borç alındığı için mi dost olunacak? Örneğin bu Suudlar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni neden tanımıyorlar? Neden İsrail’in Filistinlilere karşı yaptığı katliamı kınamıyorlar?

Atatürk’ün ”Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” sözünün yazılı olduğu pankarta saldırmalarının nedeni, İsrail ve Abd’yi kızdıracağını düşünmelerindendir.

Ataürk’ün, 1919’da Hz. Muhammed’in kabrini yıkıp, yerini değiştirmeye yeltenen suud kralına verdiği ültimatom, bu aileye nasıl baktığını kanıtlar niteliktedir.

Dursun Özbek ya da Ali Koç’u siyasi ya da yönetimsel özellikleri nedeniyle eleştirmek başka bir şey.

Bundan bağımsız biçimde her ikisi de Cuma akşamı yapılması gerekeni yaptılar.

TÜRKİYE, ATATÜRK VE CUMHURİYETTE BİRLEŞTİ

Türkiye, Suudi Arap seviciliğinde değil, Atatürk ve Cumhuriyet’in etrafında birleşti. Riyad’da yapılanlara karşı, Türkiye’nin her yerinden yükselen ses, anti emperyalizmin, tam bağımsız bir ülke olma arzusunun, cumhuriyete sahip çıkma iradesinin göstergesiydi.

Bu gerçekler karşısında Doğu Perinçek’in Suudları, Arap kardeşleri arasında göstererek yaşananlardan kulüp yönetimlerini sorumlu tutması, son yıllarda girdiği ittifak ilişkileri açısından anlamlı; ama şaşırtıcı değil. İttifakının sözcülüğü konusunda ”öncü” bir rol üstlendi. Ve… bir kez daha siyaseten iflâs noktasında olduğunu gösterdi.

Süper Kupa ve bir komplo teorisi

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 Yorum

  1. 2 Ocak 2024, 18:03

    ben, Perinçek’in bazı karanlık ilişkileri olduğundan o şekilde konuştuğunu düşünüyorum.

  2. 2 Ocak 2024, 15:29

    Yorumlarınıza saygı ve selamlarımla katılıyorum,varolunuz.

  3. Oradan bir şey çıkmaz ve sonunda maç orada oynanır. İflah olmaz bir Atatürk ve GS sever olarak Asya ŞL ligi gibi organizasyonlara takımlarımızın katılmasını istiyorum. Çünkü Avrupa takımlarının averaj takımı daha açık olmak gerekirse şamar oğlanı olmaktan bıktım. Avrupa bize asla kupa vermez.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!