Cemaat yurdunda ailesinin zoruyla kaldığını anlatan ve sonrasında intihar eden Enes Kara’nın babası konuştu. Kara’nın babası, ‘Kaldığı yer güzel insanların kaldığı yer. Talebelerin kaldığı yer. Orada kalmasını tavsiye ettim. Devlet yurduna başvuru yapmadık. Durumumuz iyi. Manevi olarak ahiretine faydası olsun istedim’ dedi.
Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara’nın intiharı ardından gözler aileye çevrilmişti.
Enes Kara’nın babası Mehmet Kara, Tele1’den Fırat Yeşilçınar’a konuştu:
Nur cemaatine övgüler düzen Mehmet Kara, “Sürekli telefonla oynuyordu. İçine kapanık birisiydi. Fazla konuşmazdı. Çevresiyle falan da konuşmazdı. Videosunu izledim” dedi. Kaldığı yurt hakkında, “Kaldığı yer güzel insanların kaldığı yer. Talebelerin kaldığı yer. Orada kalmasını tavsiye ettim. Devlet yurdunda başvuru yapmadık. Durumumuz iyi. Manevi olarak ahiretine faydası olsun istedim. Ben 25 yıldır Risale-i Nur okuyorum. Bir zararını görmedim. Ben bu cemaatin 25 yıldır içindeyim. Kaldığı yerde hiçbir sorun yoktu. Sürekli arkadaşlarıyla iletişim halindeydik. Birkaç ay kalır sonra alışır dedim. Cenazeyi aldık şu an dönüyoruz Hatay’a. Biz kimseden şikayetçi değiliz. Olaydan sonra durumunu daha iyi anladık” sözlerini kullandı.
Enes Fırat, intihar etmeden önce cemaat yurdunda yaşadığı zorlukları anlatmış ve şunları söylemişti:
“Şu an onların zoruyla cemaat yurdunda kalıyorum. Lisede ve ortaokulda yine böyle medreselere sıkça geliyordum bazı tatillerde yatılı kalıyordum. O zamanlar da istemiyordum ama ailem zorluyordu ve haftada 1-2 gün geliyordum ya da yılda 1-2 hafta yatılı kalıyordum çok da zor değildi bir de en fazla üniversiteye kadar gelirim zaten diye düşünüyordum. Burada vakit namazları zorunlu. Cemaat şeklinde kılıyoruz namazdan sonra ders var vs. 30dk sürüyor yaklaşık her vakit, günlük 1 saat burada olan kitaplardan okuman zorunlu haftanın 3 günü cemaat dersine katılman zorunlu yemekleri yine öğrenciler yapıyor, haftanın 1 günü temizliği yine biz yapıyoruz”
BAŞI KESİLEN GENCİN BABASI DA CEMAATİ ÖVMÜŞTÜ
Antalya’daki cemaat yurdunda satırla başı kesilerek öldürülen 18 yaşındaki Sami Tuğrul’un babası da o yurdu savunmuş, çocuğunun cenazesinde Halil Tuğrul Antalya İlim ve Kültür Derneği’ni övmüştü, ‘Bugün bizim Şeb-i Arusumuz, biz bunu düğün gecesi olarak düşünüyoruz’ demişti.
Bir de galiba ülkede risaleinur dinine inananlar var. Bunlarda yeni bir din oluşturmuş. Kuran mı oku yoksa Risalei nur mu desek. Risalei nuru seçerler. Dinleri o o halde.
Böyle babalarin yüzlerine tükürmek farzdir.Evladi intihar etmis baba diyorki orasi iyi yerdir.Yani ölürse ölsün yenisini yapariz.Dinci yobazlik sadece cemaatlerde tarikatlarda yok.iste böyle babalarda dinci yobazlara dahildir.Hz.Ibrahim evladini kurban etmek istedi ama Allah bile ona razi olmadi ama böyle babalar icin evlatlarin degeri yoktur,Böyle babalarinda Allah huzurunda degeri yoktur.
Daha ne zarar goreceksin beyim 25 senedir okugun risale zirvaliklarindan. Biricik oglun intihar etti bu yuzden, hala da gormuyorsun. Sel surpuntuleri. Allah kizlara insallah bir cikis yolu verir.
bu çocuğun intihara sürüklenip hayatını sona erdirmek zorunda bırakmanın bir bedeli olmayacak mı? bir süre konuşup unutacak mıyız? bu eşya değil, hayvan değil, insan bu insan, kendi insanımız. bu çocuk belki topluma ülkeye çok faydalı bir insan olacaktı.
Bu devlet bu risale-i nur okuyanlarin pesinde degil miydi fetöcü diye? Nasil oluyor da bunlar yurtlar acip hala bu tip faaliyetlerde bulunabiliyorlar? Gercek ne? Fetö Fetö diye millete cambaza bak cambaza mi yapilyior?
Bu babanın cemaate borcu olabilir, veya cemaatte kasedi olabilir. Kimseden şikayetçi olmamak nedir ya? Bunları ailecek mi badelemişler de biri şikayet etmez? Bizim şikayet etme hakkımız yok mu yahu? Sonuçta geleceğin doktoruna, iyi bir insana muayene veya tedavi olma şansımız elinizden alındı…
Bu yazdıklarını unutmayacağım. Sen de unutma!
@Nedim Bey… Saptamalarınız bütün çoğunluk için değerli ve önemli. Lütfen daha etkin yazın. İnsanlar yararlansın düşüncelerinizfen. Sağolun.
Keşke Allah bu herifin canını alsaymış da oğluna verseymiş. Zavallı kızları :(
Bunlar tarikat sapıklığının zavallı müritleridir. Tarikatın başındaki ilk sapık toplumdan izole edilmediği takdirde bu zavallılar mallarını ve ailelerini feda etmekten çekinmeyeceklerdir. Maalesef şu sıralar Devletimiz bu konuda felç edilmiş vaziyettedir
2. 5 sene bu cemaatlerde ömrüm çürütildi, bunlar yüzünden akciğer hastası oldum küçükken, sinirden duvarları yumrukladım,hatta duvara monteli aynaya yumrul atıp elimi parçaladım serçe parmağımda yüzden işlev bozukluğu ortaya çıktı, en kötüsü yaşadığım mobbingler yüzünden intiharın doruğuna geldim, dahada kötüsü uzun bir süre dinden soğudum bu cemaatler yüzünden, benim gibi öğrenciler yurtlarda çok fazla vardı, hocası tarafından dayak yiyip merdivenden atılıp kolu kırılan, kafasına bardak fırlatılan, bilgisayar yanlış kartuşu basmış diye milletin içinde tokat yiyen, öğrencilerin kendi içerisinde gruplaşması yüzünden kalanların derdini kimseye anlatamaması, benim gibi yurttab ayrılanların hemen hemen yüzde 70 i ya ateist oluyor ya deist oluyor yada agnostik oluyor
8-9 sene üstünden geçmesine rağmen hala daha rüyama giriyor
neyseki okulumda 2 tane bayan öğretmen bana ışık oldular da ordan kurtulabildim
yaşıyorlarsa o 2 Atatürkçü öğretmenimin kulakları çınlasın
Ortaçağ düşüncesi, organ nakillerinin yapıldığı, onbinlerce km uzaktaki insanların bir biri ile görüntülü konuştuğu, uzaya çıkıldığı, gözle görülemeyen yüzbinlerce km uzakların göründüğü günümüz dünyasında hala mevcut…yazık.
Ülkeyi anlamak mümkün degil. Allahi, Peygamberi, Kitabi belli bir dinin mensubu olduklarini iddia eden bir takim adamlar Risale-i Nur okuyorum diyor, cemaat diyor…Bu dinle alakasi olduguna inanmadigim hortlak adamlarin ülkenin basina acabilecekleri belanin boyutlarini 15 Temmuzda görmedik mi? Kuran-i Kerim dururken, Risale-i bilmem ne okumak nedir? Cocuk intihar sebebini yazmis, Babasi olacak adam ruhunu seytana satmis gibi konusuyor. Tipki 15 Temmuza sebep olanlar, kendi insanlarini öldüren hortlaklar gibi. Kendi basinizi yiyin, pisliginizde bogulun insaallah.
Yazık…çok yazık..koyu bir bağnazlık uğruna, bu Pırlanta gibi bir canı mahvettiniz…sizleri Yaradana havale ediyorum.
Bu insan’dan çocuklar alınmayacak mı
Olanlar ülkede herkesi üzdü de, nasılsa baba hissiz, duygusuz, adeta taş gibi. Kalbinde en ufak yumuşama yok, nedamet yok. Nasıl cemaat ki islam diye anlattıkları insanı kalpsiz yapıyor.
Şimdi etrafın kalabalıktır, cemaati övdüğün için sana iman tabelası muamelesi yapan, vakıf denen işsiz, asalaklar da etrafında dönüyordur. Elbet cemaatin elemanları seyrelecek, yalnızlaştığında o çocuğun acısı ahı içine oturacak, seni tutacak bırakmayacak…
Kaldığı yerde çocuğunun ölümünün ardından bi babaya dahi bu açıklamaları yaptıracak kadar kötü insanlar mı var? Sadece bi soru; ya da büyük bi sorun! Artık lütfen uyanın ve direnin. Kimilerinin canları cehenneme ve o cehennem bu dünyada kurulacak!
Mikrofona konuşan adam ile yalnızken kendiyle konuşan adam aynı adam değildir. Cemaatlere değil Allah’a sığınsalar, Allah’ı öğretmen edinseler, çocuklarını özgürleştirmeleri gerekirdi.
Babaya bak yazıklar olsun
Mekanı cennet olsun kardeşimizin. Bazen insanlar anlamakta güçlük çekiyor ama insanı en çok duyguları etkiler. Maalesef bu duygu bunalımı insanı intihara kadar sürükler ve en kıymetli olan canını yine insan kendi alır. Sorun bunu görmememiz değil bunu göremeyecek kadar cesur ve akıllı olmamamızdır.