Telefon şebekesinin ve internetin olmadığı köyde, Sinan öğretmen binbir zorlukla eğitime devam ediyor

featured

Mardin’in Nusaybin ilçesinde öğretmen Sinan Alp, telefonunu çektmediğ interneti olmayan Kalecik köyünde, öğrencilerine pandemi sürecinde ‘askıda ödev’ uygulaması ile ders verdi. Yaptığı etkinliklerle okulun çehresini değiştirip, öğrencilerin ufkunu açtığını belirten öğretmen Alp, “Her gün için planlanmış etkinliklerle aile katılımlı etkinlikleri çoğalttım. Poşet dosyaya koyup okul penceresine yerleştirdim. Köydeki evleri tek tek dolaşıp öğrencilerime ve velilerine askıda ödev uygulamamızı anlattım. Ruloların içine silgi, kalem, kalemtıraş, renkli kâğıt ve çikolata koydum. Güzelce jüt iple bağladım ve pencereye yerleştirdim. Bazen de köyde kapı kapı gezip vermeye başladım etkinlikleri. Kapıda muhabbet de ederek psikososyal destek vermek istedim” dedi

İlçeye bağlı Kalecik köyünde görev yapan öğretmen Sinan Alp, interneti olmayan Kalecik köyündeki öğrencilerine pandemi sürecinde ‘askıda ödev’ uygulaması ile eğitim veriyor. Dört yıldan beri görev yaptığı köyde okulun çehresini değiştiren Alp, koronavirüs salgınından önce okulda sıra dışı birçok uygulamaya imza attı.

Okulda öğrencilerle survivor gibi yarışmalardan, şiir dinletisine, sınıfta kurduğu ahşap ve seramik atölyesinden, askıda icat ve mucitler projesine kadar birçok etkinlik gerçekleştirdi. Ayrıca birçok program düzenleyerek velileri de okul hayatına dahil etti.

‘AKŞAMLARI OTOSTOPLA İLÇEYE DÖNÜYORDUM’

Okulun 4 yıl önce fiziksel olarak çok kötü durumda olduğunu anlatan Sinan Alp, “Yıkık dökük olan sınıfımı biraz temizleyip çocuklarımla tanıştım. İdealist öğretmenim ya kırık tahtanın üstüne bir söz yazdım. Onlar okuyacak ve ilk ısınmayı sağlayacaktım. Yazdım, döndüm sınıfa ama maalesef ki okuyabilen öğrenci olmadı. Öğrenciler 4’üncü sınıfa gidiyordu ama daha harfleri zar zor bir araya getiriyorlardı. O an yıkıldım, ne yapacağımı şaşırdım. Bir yerden başlamak gerek diyerek işe koyuldum. Sıkı bir uğraş sonunda önce okulun kaba onarımını yapmaya başladık.  Sınıfımız artık temizlenmişti. İlçeden beyaz tahta, yeni masa, sıralar getirdim. En temelden başladık. Bazen akşama kadar okulda kalıp otostopla ilçeye dönmek zorunda kaldım ama çocuklarım 2 ay gibi bir sürede toparlandı. Daha çok ilgi çeksin diye sınıfta sürekli yeni düzenlemeler yaptım. Girişimlerim, emeklerim cevap veriyor, insanlar destek olmak istiyordu. İkinci senenin sonunda okulumuz bambaşka bir havaya büründü. Bu arada sürekli velilere ulaşmaya çalışıyordum. Bazen kızsalar da öğrencilerime olan ilgime, sevgime kayıtsız kalamadılar. Annelerle kahvaltı, babalarla mangal tarzı etkinlikler, doğum günü kutlamaları, Yaşlılar Haftası’nda köyün tüm yaşlılarını ziyaret gibi etkinlikler arttıkça bir aile gibi olduk. Şiirlerle, türkülerle, oyunlarla, müzikle ve en önemlisi velilerle eğitimimizi devam ettiriyoruz. Çocuklarım artık hayal kurmaya başladı. Yüksek rakımlı bir yerde yaşadıkları için yarısından fazlası pilot olmak istiyor” dedi.

‘VİRÜS AVCILARI’ İLE SELAMLAMA ŞEKLİNİ BİLE DEĞİŞTİRDİ

Koronavirüsün, dünyada yayılma sürecinde öğrencilerini sürekli bilgilendirdiğini ve selamlaşma şekillerini bile değiştirdiklerini dile getiren Alp, şunları kaydetti:

“Süreçle birlikte önce ‘virüs avcıları’ adı ile bir oyun kurgusu yaparak, eldiven, maske ve bonelerimizle sınıfımızı, halılarımızı, minderlerimizi ve okulumuzu baştan aşağı yıkayarak dezenfekte ettik. Bu oyunu evde de aileleriyle oynamalarını istedim. Anneler, babalar, tüm köy halkı kendi evinde birer virüs avcısı olmuşlardı. Okulların tatil edilmesinden bir hafta sonra uzaktan eğitim kararı ile birlikte köyde internetin çekmediğini hatırladım. Etkinlik çalışmalarını bitirdim ve her gün ilçeden okula gittim. Her gün için planlanmış etkinliklerle aile katılımlı etkinlikleri çoğalttım. Poşet dosyaya koyup okul penceresine yerleştirdim. Köydeki evleri tek tek dolaşıp öğrencilerime ve velilerine askıda ödev uygulamamızı anlattım. Artık köyün girişinde arabamı gören öğrencilerim okula gelmeye başlamışlardı. Onlara ‘artık askıda etkinlik ve ödev projemiz var. Arabayı her gördüğünüzde, gelip pencereden alabilirsiniz’ dedim. Ertesi hafta gittiğimde öğrencileri şaşırtmak için etkinliklerini rulo şeklinde paketledim. Ruloların içine silgi, kalem, kalemtıraş, renkli kâğıt ve çikolata koydum. Güzelce jüt iple bağladım ve pencereye yerleştirdim. Bazen de köyde kapı kapı gezip vermeye başladım etkinlikleri. Kapıda muhabbet de ederek psikososyal destek vermek istedim. Çocuklar ve velilerin gözlerinden ‘bu kadar da olmaz’ bakışlarını yüreğimin tam ortasında hissettim. Kah güldük kah gözlerimiz doldu ama çocuklara güçlü olduğumuzu hissettirmeyi başardık. Bugün de çocuklarıma ödevlerinin yanında oyuncak ve çikolata getirdim. Pandemi sürecini fırsat bilerek okulu baştan aşağı elden geçirdik. Veliler gündüz çalıştığı için akşam saatlerinde binanın dış duvarlarını birlikte boyadık. Çatısını onardık.”

İlçe Milli Eğitim Müdürü Ümit Çetin de köy okulunu ziyaret ederek Sinan Alp’i tebrik etti. Alp’in köy okulundaki öğrencilerine ulaşma gayreti ve azminin takdire şayan bir uygulama olduğunu kaydetti. Birleştirilmiş sınıfta eğitim gören öğrenciler telefon ve internetin olmamasına önce üzüldüklerini ancak daha sonra öğretmenlerinin her gün okula gelip kendileri ile ilgilenmeleriyle mutlu olduklarını anlattılar. Öğrenci velisi ve köy muhtarı Mehmet Ali Aslan da öğretmenin köye atanması ile hem okulun hem de köyün değiştiğini anlatarak, bugüne kadar bu kadar azimli başka bir öğretmen görmediklerini söyledi.

Telefon şebekesinin ve internetin olmadığı köyde, Sinan öğretmen binbir zorlukla eğitime devam ediyor

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!