Gezi davasının tutuklu sanıkları Osman Kavala, Mine Özerden, Çiğdem Mater, Can Atalay ve Tayfun Kahraman’ı ziyaret talebine Adalet Bakanlığı’ndan onay çıktığını açıklayan AKP Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş, Halk TV’den İsmail Saymaz’ın sorularını yanıtladı.
Oğlunun Gezi parkı protestolarına katıldığını ve sokaklara barikat kurduğunu söyleyen Türkeş, partisinden olumsuz bir tepki almadığını ifade etti. Türkeş ayrıca 10 gün içinde Gezi tutuklularını ziyaret edeceğini de söyledi.
Tuğrul Türkeş’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Ne zaman cezaevine ziyarete gidiyorsunuz?
İşlerimi bitireceğim. Ondan sonra bakanlıkla gün kesişiriz. Bu hafta sonunu hedefliyorum ama en geç önümüzdeki hafta bu görüşme yapılacak.
10 gün içinde diyebiliyor muyuz?
Evet, 10 gün içinde.
Tek mi gideceksiniz?
E kimle gideyim? (MHP Genel Başkan Yardımcısı) Feti Yıldız’la mı gideyim avukat olarak? (Gülüyor)
(…)
Siz Gezi Parkı günlerinde MHP’nin eyleme destek vermesine itiraz etmişsiniz. Doğru mu?
Şu oldu: Gezi Parkı, ağaçlar kesilecek diye masum bir gençlik hareketi olarak başladı. Baştaki gençlik hareketi zenginleştirildi değişik örgütler tarafından.
MHP’deyiz. Genel başkan yardımcısıyım. Divan’da konuşuyoruz. Atilla Kaya, söz aldı, dedi ki: “Gezi Parkı olayları var. Gençler İstiklal Marşı okuyor, Türk bayrağıyla geziyor. Bunlara destek vermemiz lazım.” Tartışma açıldı. MHP destek vermeli mi, vermemeli mi. Atilla ve bir iki arkadaş “Buna da destek vermeyeceksek, MHP olarak ne güne duruyoruz” dedi. Söz istedim. Dedim ki: “Arkadaşlara bir şey sormak istiyorum. Gezi Parkı olaylarını biz mi başlattık? Hayır. Buna katıldığımız takdirde yarın ‘Tamam, kifayet eder’ deyip dur dediğimizde durdurabilir miyiz?” “Hayır” dediler. Dedim ki: “O zaman bizim başlatmadığımız, kontrol etmediğimiz ve durduramayacağımız bir şeye girmememiz gerekir.” Bu şekilde tamamlandı müzakere.
MHP’nin eylemlere katılmasına karşıydınız?
Evet, kimin yaptığı belli değil. PKK’lı da giriyor, DHKP/C de. Ama saf gençlik hareketini içine karışandan ayırmak lazım. Oğlum Uğur, Ege Üniversitesi’nde okuyordu. Sonradan bana diyor ki: “O zaman ‘Yapma’ dersin diye söylemedim, her akşam eylemlere ben de katıldım.”
Katılmış ve size söylememiş.
Evet, katılmış arkadaşlarıyla. Arkadaşları Uğur’un kim olduğunu biliyor. Zaten benzer görüşteler. “Yol kapattık, varil yaktık” diyor. Gençlik yapmadı mı bunu Allah aşkına. Ama iki şeyi ayırın. Gençliğin masumane protesto hareketi ile FETÖ’den DHKP/C ve PKK’ya, terör örgütlerinin girip işi bulandırmasını birbirinden ayırmak lazım.
İtiraz ettiğiniz yer burası mı? Şiddet eylemlerinin sorumlusu olarak Osman Kavala ve diğer tutukluların yargılanıyor olmasına mı itiraz ediyorsunuz?
Hayır. Ben hukuksuzluğa itiraz ediyorum.
Hangi hukuksuzluğa?
Adamı Gezi Parkı’ndan alıyorsun, bir şey çıkmıyor, salıyorsun. Casusluktan alıyorsun, beraat ediyor, beraat ettiğini anlayınca tekrar Gezi Parkı’ndan içeri atıyorsun. TV’de adamın biri avukat sıfatıyla diyor ki: “Casusluktan beraat etmiş olsa dahi bu konuda kuvvetli emareler var.” Yetkim olsa bu herifi barodan atarım. “Bunu mahkum etmeye karar verdik, mahkemenin beraatini kaale almıyorum” (diyor.) Sen nasıl avukatsın ya, sana nasıl vekalet veririm. Buna itiraz ediyorum
Partinizden nasıl tepkiler geldi?
Olumlu. Negatif bir şey duymadım.
Cumhurbaşkanın sizi KKTC’ye götürmesi destek gibi algılandı?
Ben her sene giderim Kıbrıs’a.
Cumhurbaşkanı sizin Gezi Parkı Davası’na ilişkin tutumunuzdan rahatsız değil diye yorumlandı.
Bu son işte (Adalet Bakanlığı’nın izin vermesi) kendisine danışıldığını düşünüyorum.
Diğer tutukluları ziyaret edeceksiniz değil mi?
Evet, beşini de edeceğim. Cezaevindekilerin mutlu beklentileri var. Oradaki insanların gönlünü alayım diye gidiyorum.
Lütfü (Türkkan) ile konuşuyorduk. O ayda bir tutuklu geziyor. “İzin çıksın, tek araba ile gidelim, yolda laflarız” diye konuştuyduk. Benim izin çıkmayınca Lütfü, “Nasıl çıkmadı, sekreterime söylüyorum, dilekçeyi yazıyoruz, ertesi gün gidiyorum, sana nasıl gelmiyor” dedi.
Bizim Avrupa Konseyi Parlamenterler Grubu’na bilgi verdim. Gruptan DEM Partili bir milletvekili mesaj attı. “Aynı arkadaşları biz de ziyaret ediyoruz, kısa zamanda izin çıkıyor” dedi. Bu ayıp yani, bu ayıp!
Size neden izin çıkmadı?
Tahminim, Cumhur İttifakı’nın etkileneceği düşünülmüş olabilir. Çünkü yargıya ilişkin tasarruflar adeta bir grubun etki alanına müdahale sayılıyor. Orada bir tereddüt olmuş olabilir. Yoksa ben AK Parti’de problem olacağını zannetmiyorum.
MHP’nin kurumsal açıklaması var.
Hiçbirinin bu dosyanın muhtevasını bildiklerini düşünmüyorum. Söylediklerinin de bir önemi yok.
NE OLMUŞTU?
AKP’li milletvekili Tuğrul Türkeş, Osman Kavala’yı cezaevinde ziyaret etmeyi düşünüp düşünmediği yönündeki soruya “Bakanımız Yılmaz Tunç’tan rica ettim. Uygun bir zamanda görüşmek için izin istedim. Bir ara ziyaret edeceğim. Osman Kavala’yı ilk kez o ziyarette görmüş olacağım. İşte gerçek millilik, yurtseverlik bu. Bana öğretilen milliyetçilik bu. Ben hayatının 7 yılını, ömrünün 10’da 1’ini cezaevinde geçirmiş bir babanın çocuğuyum” yanıtını vermişti.
Tuğrul Türkeş’in sözlerine MHP’den ve kardeşi İYİ Partili Ayyüce Türkeş’den sert tepki gelmişti. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Tuğrul Türkeş’in “soyadına zarar verdiğini” öne sürerek, “Tuğrul Türkeş’i; Türklük düşmanlarını sevindirecek ve Kavala açısından ‘Senin eylemlerini onaylıyorum’ anlamına gelecek teşebbüsünden vazgeçmeye davet ediyoruz” demişti.
MHP lideri Devlet Bahçeli ise dün gerçekleştirdiği sürpriz basın toplantısında, isim vermeden Türkeş’e yüklenerek “Terörist Demirtaş ile ziyaretçi kuyruğuna girenlerin profili çeşitlenen Soros’çu Kavala’ya siyasi geleceğini bağlayanlar ne milliyetçilikten ne de milli onurumuzu muhafaza temininden bahsetmeleri söz konusu değildir” ifadelerini kullanmıştı.
Tuğrul Türkeş, daha sonra Tayfun Kahraman, Can Atalay ve Çiğdem Mater ile görüşmek için de başvuru yaptığını duyurmuştu.
Türkeş’in başvurusuna aradan 1 hafta geçmesine rağmen Adalet Bakanlığı’ndan bir yanıt gelmezken, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç yaptığı açıklamada “Osman Kavala ile görüşmek istediğini belirtti. Meclis Başkanlığı’na bir başvuru yapmış. Meclis Başkanlığı’ndan da bize bir dilekçe geldi. Onu değerlendiriyoruz” ifadelerini kullanmıştı.
Türkeş ise Bakan Tunç’a “Her gün onlarca tutuklunun ziyaret edilmesi hususunda Bakanlığa müracaatlar yapılıp bunlar gün içerisinde sonuçlandırılır iken, yukarıda bahse konu talebimiz karşılığında Sayın Adalet Bakanımızın davanın içeriği ile alakalı açıklamaları şık ve yerinde olmamıştır. Adalet Bakanı hak arayışlarına engel olmamalıdır” diyerek tepki göstermişti.
Türkeş’in Gezi davasının tutuklu sanığı Osman Kavala’yı ziyaret talebine Adalet Bakanlığı izin vermişti. Türkeş, ziyaretin en kısa zamanda gerçekleşeceğini açıklamıştı.