Türkan Saylan 12. ölüm yıl dönümünde anılıyor

featured

Hem yerli hem uluslararası alanda sayısız başarıya imza atan ve yaşamı boyunca cüzzamlılar ve kız çocuklarının eğitimi için mücadele eden Prof. Dr. Türkan Saylan ölümünün 12. yılında anılıyor.

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Cüzzamla Savaş Derneği ve Vakfı ve Kardelen projesi ile binlerce genç kıza umut ışığı olan Türkan Saylan kanser hastalığı nedeniyle 18 Mayıs 2009 tarihinde aramızdan ayrıldı.

ÇYDD’den Saylan’ın 12. ölüm yıl dönümü nedeniyle yapılan açıklamada, şu ifadeler yer aldı:

“Toplumsal dinamikler, gelişmeler ve değişimler belli dönemlerde önemli tarihi kişilikleri öne çıkarır. 20. yüzyılın son çeyreğinde ülkemizde yaşanan gelişmeler, Atatürk ilke ve devrimlerinden geriye gidiş ve yaşanan toplumsal bunalımda önemli bir aydın, hekim ve yurtsever olarak Prof. Dr. Türkân Saylan ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) tarih sahnesindeki yerini aldı.

Türkân Saylan, genel başkanlığını yaptığı Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile toplumda bir aydınlanma ve çağdaşlaşma ideali yarattı. Bu ideal, yetiştirdiği gençleri ve mezunları ile bugün bir ekole dönüştü. ÇYDD’de önemli sayıda yönetici, derneğin yetiştirdiği mezunlardan… Türkân Hoca’nın hayali büyük emek verdiği ÇYDD ile geleceğe taşınmaya devam ediyor.

‘SORUMLU BİR YURTSEVER’

Türkân Saylan’ın ideallerinin ve felsefesinin en belirgin özellikleri nelerdir?

Türkân Saylan sorumlu bir yurtseverdir. Bu yönünü yazdığı kitabına da adını verdiği gibi “Cumhuriyet’in bireyi olmak” kavramıyla açıklar. Yurtseverlik salt söz ve duyguyla olacak iş değildir, eylem gerektirir; ulusu ve ülkeyi ileri götürmek, geleceğe taşımak için hepimiz borcumuzu toplumsal sorumlulukla çalışıp ödemek durumundayız. Bunun için herkes kendi alanında ve kendi olanaklarıyla çok büyük işler katkılar yapabilir, yaşamak demek çalışmak demektir.

‘ÇÖZÜMÜN TARAFINDADIR’

Türkân Saylan toplumsal eşitliğe inanmıştır. Ulusun her bireyinin kendini geleceğe taşıyacak, yeteneklerine ve becerilerine uygun, nitelikli ve bilimsel eğitim almasını ilk ve en önemli işi olarak görür. Eğitimde fırsat eşitliği sağlanmadan toplumsal barışı ve adaleti sağlamak da mümkün değildir.

Türkân Saylan çözümün tarafındadır. Karşılaşılan türlü sorunlar ve engeller karşısında sorunları dile getirip eylemsiz kalmak ve geri durmak değil, sonuca varmak için bir yerden başlamak ve usanmadan çalışmak gerekir, bir süre sonra olumlu sonuçlar kendiliğinden gelecektir. Türkân Saylan’ı anlamış olmak sorunun değil çözümün parçası olmayı gerektirir. Sonuç odaklı çalışılırsa emek asla boşa gitmez.

‘KORKUYU DEĞİL, ÜRETİMİ VE UMUDU ÖRGÜTLER’

Türkân Saylan barışçıl bir örgütçüdür. İletişiminde hep sakin kalır. Karşısındaki kişiye önemli olduğunu hissettirir, yargılayıp noktayı koymaz, ortak çözüm üretmeye çalışır ve farklı düşündüklerini bile asla ötekileştirmez, kazanmaya çalışır ve kucaklar. Korkuyu değil, üretimi ve umudu örgütler.

‘ANADOLU TOPRAKLARINDA SONSUZA KADAR SÖYLENECEK BİR HALK TÜRKÜSÜ GİBİ ÖLÜMSÜZLEŞTİ’

Türkân Saylan demokrasiye ve hukuka sonuna kadar inanır. Ülkesinin ve dünyanın gerçeklerini çok iyi bilir. Çözümü ne olursa olsun kamu düzeni ve hukuk içinde arar. Kamu düzeninin olmadığı yerde keyfiyet ve karışıklık vardır ve bu durum daha büyük eşitsizlikler ve hak ihlalleri yaratır. Kamu yönetimi sonuna kadar hukuka uygun, şeffaf ve demokratik olmalıdır.

Türkân Saylan ideallerinin okulu ÇYDD’dir, bizler bu okulun öğrencileri olmaya devam edeceğiz.

Türkân Saylan daha hayattayken bir toplum önderi olarak efsaneleşmeyi başaran az sayıda kişiden biridir. Aramızdan ayrılışı ile Anadolu topraklarında sonsuza kadar söylenecek bir halk türküsü gibi ölümsüzleşmiştir.

Hep yaşayacak Türkân Saylan!

TÜRKAN SAYLAN KİMDİR?

Türkan Saylan, 13 Aralık 1935 tarihinde İstanbul’da dünyaya geldi. 5 çocuğun en büyüğü olan Saylan, 1944-1946 yıllarında Kandilli İlkokulu ve 1946–1953 yıllarında Kandilli Kız Lisesi’nde okudu.

1957’de evlendi ve bu evlilikten iki oğlu oldu.

1963’te İstanbul Tıp Fakültesini bitirdi. 1968 yılında İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı’nda Başasistanlığa başladı.

Yurt dışında gördüğü eğitimlerin ardından 1972’de doçent, 1977’de profesör oldu.

CÜZZAMLA SAVAŞ DERNEĞİNİ KURDU

1976 yılında Cüzzamla Savaş Derneğini kurdu.

1986’da Hindistan’da “Uluslararası Gandhi Ödülü”ne layık görüldü.

Türkan Saylan, 1982-1987 yılları arasında, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanlığı yaptı. 1981-2001 yılları arasında İstanbul Tıp Fakültesi Lepra Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü’nü yürüttü

1990’da oluşturulan “İÜ Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi”nin kuruluşunda yer aldı ve 1996’ya kadar Müdür Yardımcılığı ile Kadın Sağlığı derslerinin koordinatörlüğünü üstlendi.

1995’de Kandilli Kız Lisesi Kültür ve Eğitim Vakfı’nın (KANKEV) kurucusu ve başkanlığını yaptı, İstanbul Tabip Odası ve Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfının da üyeliğini yürüttü.

2006 yılına kadar Dünya Sağlık Örgütü’nün Lepra konusunda danışmanlığını üstlendi. Uluslararası Lepra Birliği’nin (ILU) kurucu üye, ayrıca Avrupa Dermato Veneroloji Akademisi’nin ve Uluslararası Lepra Derneği’nin de üyeliğini yaptı. Dermatopatoloji Laboratuvarının, Behçet Hastalığı ve Cinsel İlişkiyle Bulaşan Hastalıklar Polikliniklerinin kurulmasında yer aldı. 1981-2002 yılları arasında, gönüllü olarak Sağlık Bakanlığı İstanbul Lepra Hastanesi Başhekimliği’ni yaptı. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesinin Dermatoloji kliniğinin öğretim üyesi olarak 2002 yılı sonuna kadar çalıştı ve 13 Aralık 2002 tarihinde emekli oldu.

TOPLAMDA 440 YAYINI BULUNUYOR

Prof. Dr. Türkan Saylan, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından 31 Mart 2000 tarihinde Sosyal Hizmetler Danışma Kurulu üyeliğine seçildi. 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından 2 Şubat 2001’de YÖK üyeliğiyle görevlendirildi. Saylan, 2003-2004 arasında Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu üyeliği ve İstanbul İl İnsan Hakları Kurulu üyeliklerinde bulundu. Saylan’ın toplam 440 yayını bulunuyor.

HASTA YATAĞINDA EVİNİ BASTILAR

FETÖ’nün Ergenekon kumpası kapsamında 2009 yılında ÇYDD Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan ve dernek yöneticileri ve üyelerine baskın yapıldı. Saylan meme kanseri tedavisi gördüğü sırada istirahat halindeyken FETÖ’cü polisler evinde arama yaptı.

FETÖ’YE KARŞI UYARMIŞTI

Prof. Dr. Türkan Saylan, 19 Haziran 1999’da Ali Kırca’nın sunduğu Siyaset Meydanı’nda FETÖ’yü deşifre etmişti. Örgütün, devlet kadrolarına, eğitime, askeri kadrolara nasıl sızdığını ve kimliklerini nasıl gizlediklerini anlatmıştı.

Türkan Saylan 12. ölüm yıl dönümünde anılıyor

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 Yorum

  1. ruhu sad ola
    Ancak degerini bilmedik
    Ancak cok utaniyorum

  2. Cok buyuk bir insandi. Hablemitoglu, Ugur Mumcu, Turkan Saylan Turkiye Cumhuriyet tarihinin gercek Ataturkcu pirlantalaridir. Nurlar icinde yatsinlar.

  3. Prof. Dr. Türkan Saylan’ın sıradışı hikayesini okudum. Cüzzam hastalığı ile mücadelesi ve hastaya yaklaşım tarzı örnek oluşturacak bir davranış tarzı. Başarıya giden yoldaki belirsizlik ilkesi ve iyi niyet başlangıcı çok da katılabileceğim bir hareket tarzı değil, girilen bazı yollar tuzaklarla dolu ve maalesef tuzakları kuranlar insanı kanser edebiliyor. Kamu anlayışı bir devlet memurunda olması gerektiği gibi muntazam ve biraz da “ taassublu. Ben biraz daha cesur davranırım mesela. Merhumenin ölümün 12. Yıldönümünde verdiği hizmetler ve mücadeleyle hatırlanmasını dilerim…

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!