Türkiye-Letonya karşılaşması değerlendirmesi…İkinci yarı istediğimiz gibi gitmedi

featured

Murat Bölükbaşı yazdı

Her iki takımında 4-2-3-1 dizilişiyle sahaya çıktığı bol yağışlı, bol rüzgârlı ve 3 gollü bir ilk yarıda Şenol Hoca’nın ne kadar üşüdüğünü ekranda görsek de, izlediğim ilk yarıda oynanan futbol benim içimi ısıttı. Hollanda ve Norveç maçında topu rakibe bırakan Millilerimiz, Letonya karşısında topa ve oyuna hakim olan taraftı. Maçın 2. dakikasında Hakan’ın sağ çaprazdan ceza sahası içine hareketlenen Kenan’ı topla buluşturduğu pozisyonda Kenan’ın yakın köşeye yaptığı güzel bir vuruşla Millilerimiz 1-0 öne geçti. Maçın 10. dakikasında Yusuf, beklemediği bir serseri topu iyi kontrol edemeyince ikinci bir golden olduk. 14. dakikada Yusuf, 17. dakikada Burak, 21’de Kenan, 22’de Hakan’la üst üste pozisyonlar yakalayan millilerimiz 33’de Caner’in direkte patlayan vuruşundan sonra, kullanılan kornerde Norveç defansının uzaklaştırmak istediği topu ceza sahası üstünde karşılayan Hakan’ın şık vuruşuyla farkı 2’ye çıkardık.

37’de Burak’ın kullandığı frikik az farkla auta çıktı. Bu yarıda rakibe 2. ve 3. bölgede baskı uygulayan Milli takımımız, hücum oyuncularımızın hücum pres desteği, ön liberolarımız Okay ve Ozan’ın yerinde müdahalesi ve başarılı oyunuyla adeta Letonya’yı yarı sahasına hapsetti. Letonya ise bu devrede 2. bölgede kazandığı topları hızlı bir şekilde 3. bölgeye taşıyıp sonuç elde etmeye çalıştı. Nitekim 35 dakikada Jurkovskis’in soldan süratle getirdiği ve sağ kanat oyuncusu Savajnieks’in ayağından buldukları gol böyle bir organizasyonun sonucuydu.

İkinci yarıda ilk atak Letonya’dan geldi; 50. dakikada sol çaprazdan ceza sahamız içine giren ve tehlikeli bir şut atan Kamess’in vuruşu az farkla auta gitti. Bu maçta sağ kanatta ataklara oldukça iyi destek veren Mert’in 52. dakikada Tobers tarafından düşürülmesiyle kazanılan penaltıyı kullanan Kaptan Burak, Steinbors’un soluna yaptığı net bir vuruşta farkı tekrar ikiye çıkardı.

Letonya maçın hiçbir bölümünde oyun disiplininden ve oyun anlayışından kopmadı! Sahadaki istek arzu ve mücadelesi, adeta maçın doksan dakika olduğunu anlatmak ister gibiydi… Nitekim 58. dakikada sol taraftan kullandıkları bir duran topta ceza sahası arka bölgesinde çok iyi yükselen Oss topu kafayla Uldrikis’e indirdi; bu oyuncunun sert vuruşuyla top ağlarımızla buluştu. Bu dakikadan sonra Kazakevics’in hamleleri skoru eşitlemek, Güneş’in hamleleri ise skoru tutmak gibiydi!

Şenol Hoca, 65 de Yusuf’un yerine Taylan’ı alıp merkez orta saha savunmasını güçlendiriyor, Hakan’ın yerine Umut Meraş’ı alıp Caner’i sol öne itiyor, 73. dakikada ise Kenan’ı oyundan alarak, bir kanat oyuncusu yerine santrafor Enes’i tercih ediyordu!. 7 günde 3 maç oynamış ve vücut postürüne baktığında beni oyundan çıkar diye bağıran Burak, hâlâ oyunda kalıyordu. Nitekim 79. dakikada Ozan’ın pasıyla ceza sahası içinde topla buluşan Burak’ın kendisine yakışmayacak yüzde yüz gol vuruşunu kaçırması bana göre beden ve zihin yorgunluğunun sonucuydu. Şenol Hoca’nın 78. dakikada Norveç’in ağlarımıza 3. golü bıraktıktan sonraki oyuncu hamleleri skoru lehimize çevirmeye dönük hamleler olsa da, akordu bozulan millilerimiz, skoru lehimize çevirmeye muvaffak olamadı.

Milli takım ilk onbirinde 8 oyuncunun 7 gün içinde rotasyon olmadan zorluk derecesi yüksek 3 maç oynaması kolay bir iş değil! İlk yarısı mükemmel denecek düzeyde sergilenen bir oyunda ikinci perde ne yazık ki istediğimiz gibi bitmedi. Ama görünen o ki bu Milli Takım hiç kuşku yok ki bizi Katar’da düzenlenecek Dünya Kupası Şampiyonasına götürecek.

3 maçlık keyifli bir resital için Teşekkürler Milli Takım!

Türkiye-Letonya karşılaşması değerlendirmesi…İkinci yarı istediğimiz gibi gitmedi

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!