Yusuf Karaca yazdı…
2. Trump dönemi başladı. Başlar başlamaz, Bolu’da otel yandı. Ne alaka diyenler olabilir. İçimizdeki ABD’nin, Atlantik ABD’sinden daha etkin olduğunu görmeyen gözlere, ne soksanız görmez. Trump gelir gelmez, DSÖ’den ve İklim Anlaşması’ndan ABD’yi çekti.
NATO’dan sonra dünyanın en büyük terör örgütü DSÖ’dür. İktidar sahipleri, DSÖ’den ayrılmayı, dinden ayrılmak olarak görürler, NATO’dan ayrılmayı hele imandan kopmak kabul ederler. Rüyalarında görseler, ödleri patlar!
Sahte pandemi ile “Hayat Eve Sığar” dediler, itiraz edenlere ‘HES’ dediler, kes dediler, “vatan haini” ilan ettiler. Doktorları DSÖ’nün müritleri gibi çalıştırdılar, bütün bildiklerini unutturdular. Pandemi şeması dışına çıkanı, “sistem dışı” ilan edip, soruşturmalar açtılar. Yüz binlerce insanın ölümüne sebep oldular.
Her gün gencecik insanlar, enjekte edilen “sıvıların” etkisiyle bu hayattan kopup gidiyorlar. Ve yan etkileri konuşulmuyor bile…
Neyse!
Bolu’dan otelin nasıl yandığını, niçin yandığını veya yakıldığını, yangın merdiveni olup olmadığını, yangın sensörlerinin çalışıp çalışmadığını, gerçekten kaç kişinin öldüğünü, hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz. İhmallerin ve ölümlerin üzerine çekilen “yayın yasağı” örtüsü, son 20 yıldır ihanetlerin de örtüsü oldu. Ölen yurttaşlara rahmet, acılı ailelere başsağlığı dilerim.
Trump’ın gelişi ile Özdağ’ın apar topar tutuklanıp, içeri tıkılması, tesadüf mü acaba? Siyasetini beğeniriz, beğenmeyiz ayrı konu… Ancak siyasetin “Suriyeliler” köşesine tutunup, her geçen gün büyüyen Özdağ’ın tutuklanması, yürüyen proje BOP ile alakalı mı, değil mi, burası önemli bizim için.
Suriyeliler konusu BOP’un en önemli ayağıdır. Bu ayak kırıldığı zaman, BOP çökmezse bile tökezler. Arapları getirerek, Türkiye’deki Kürtlerle eşitlemeye ve Türkleri de azınlık durumuna düşürmek, AKP ile bize hazmettirilen “Müslüman Kardeş” oyunudur. Kalleşlik kokan politika, burnu alanlar için BOP kokuyordu, ta başından beri.
Esat’ı bahane ediyorlardı, Esat gitti, “Suriyeliler gitmek zorunda değil” demeye başladılar. “Suriyeliler giderse ekonomi çöker”, “Suriyeliler giderse camiler boşalır” gibi açıklamalarla algı yaptılar. Vatanını korumayanların, namazlarında ne olur. Ama vatan hainleri bunu da bilmezler. “Din” elbisesi giydirilmiş, namazlı(!) vatan hainleri!
Türk’ten Öc-alanlar meclise davet edilirken, “Türk” diye ağlayanlara zindan kapılarının açılması, 2.Trump döneminin Türkiye ve Türkler açısından ne manaya geldiğini anlamak açısından çok güç olmazsa gerek.
Ülke olarak, BOP’un içindeyiz ne yazık ki!
“Din” diyerek bir kesimi BOP yoluna hizmet ettiren zihniyet, “devlet aklı” diyerek de başka bir kesimi BOP’un askeri yapmaya çalışıyor. Zaten o kesim “askerliğe” alışkın, “Amerika Katil” diyenlerin canlarına kast ettiler geçmişte.
Sanki devlet bıraktılar da, “aklı” olsun. Öyle bir “devlet aklı” ki, içinde millet yok. Milletten kastımız, Türk milleti… Öyle bir “devlet aklı” ki, içinde devlet yok!
2.Trump dönemi, Türkiye açısından “ikinci açılım” dönemi olacaktır. Bakın, Silivri’nin kapıları da açıldı. Açılış, Ümit Özdağ’la yapıldı. Bakalım kimlerle dolduracaklar.
Elindeki tüm kaynakları peşkeş çektikten sonra, 23 yılda ülkeyi kurutan iktidar, borç almak dışında bir şeyden anlamadığı ve de hiçbir çözüm ve öneri kabul etmediği için, parasızlık, İran ile savaşa bile razı edecektir.
Sarıklısı, cübbelisi, “Esat Şii’dir gitmesi lazım” dedikten 13 yıl sonra Şii Esat gitti ve sakallı Siyonist Colani geldi. Yaptığı ilk iş Türk ürünlerine yüzde 500 gümrük uygulamak oldu. Suriye özgürleşti! BOP’tan Müslümanların gözü aydı olsun!
Halep’e Türk bayrağı da asıldı!
BOP’tan Milliyetçilerin de gözü aydın olsun!
Gerçek milliyetçiler, gerçek vatanseverler, gerçek cumhuriyetçiler ve gerçek Müslümanlar, gerçek aydınlar, Atatürk ortak paydasında, bir ve beraber olmak zorundalar. Yüzde yüz aynı düşünmeyebiliriz ama Atatürk ve Cumhuriyet çatısı altında toplanmak zorundayız. Silivri çatısı altında toplanmak kaderimiz olmadan…
Türkiyelilik için, Türkler susturulacak!
Ya da “devlet aklı” gibi martavallarla, olmadı zindanlarla, olmadı dolarlarla, Oğanlarla, soğanlarla ikna edilecekler. Ehlileştirilecekler, olmadı hatta öldürülecekler.
Türkiye’nin Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak kalmaması için, üniter yapısının bozulması için, iktidar eliyle, halkı kandırılarak, Irak ve Suriye yapılmak isteniyor. Etnik ve mezhepsel kavgaların merkezinde olmamız isteniyor.
AKP ve bileşenlerinin zihniyetinden, hatta ortaklarından kurtulmadıkça, BOP’a omuz vermiş muhalefet görünümlü Atatürk’süz, cumhuriyetsiz adresleri terk etmedikçe BOP’tan, BOP’tan kurtulmadıkça da, bölünüp parçalanmaktan asla kurtulamayız.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE…