Ümit Özdağ: En Çok FETÖ ve Yunanlılar Sevindi

featured

İYİ Parti’den ihraç edilen ve yeni parti kurma çalışmalarını sürdüren İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ, 104 amiralin yayımladığı bildiriyi değerlendirdi.

İYİ Parti’den ihraç edilen ve yeni parti kurma çalışmalarını sürdüren İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ, 104 amiralin yayımladığı bildiriyi haberiniz.com.tr değerlendirdi.

104 emeki amiralin bildirisine gelen tepkilerin en çok FETÖ ve Yunanistan tarafından olumlu karşılandığını belirten Özdağ, emekli generallere, emekli subay ve ast subaylara bir çağrıda da bulundu.

Özdağ değerlendirmelerinde şunları kaydetti:
Bir süredir AKP iktidarı Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nden Türkiye’nin  çekilmesi gerektiği iddiasını değişik aracılar kullanarak Türkiye’nin gündemine taşımaktadır. Bu açıklamalara yönelik ilk kapsamlı tepki Ocak 2020’de emekli büyükelçilerden gelmiş ve 126 emekli büyükelçi Türkiye’nin Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nden çekilmesinin vahim sonuçlar ortaya çıkaracağını açıklamışlardır.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un 25 Mart 2021 tarihinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın istediği takdirde Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni tek taraflı olarak iptal edebileceğine dair Anayasa’yı ihlal eden ve Başkanı olduğu TBMM’nin hukukuna tecavüz eden açıklaması sonrasında, Türk kamuoyunda tartışma yeniden başlamıştır. Şentop’un açıklaması, AKP’ye yandaş kişilerin bir süredir başlatmış olduğu Türkiye’nin Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nden çekilmesi gerektiği tartışmasını alevlendirmiştir.

Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin feshedileceğine dair Şentop’un açıklaması toplumun ve siyasetin değişik kanatlarından tepki almıştır. Hamza Dağ gibi AKP temsilcileri dahi Türkiye’nin gündeminde Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nden çekilmek gibi bir adım olmadığını ifade etmişlerdir.

Ancak anılan süreçte Çanakkale ve İstanbul Boğazları ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile yakından ilgisi olan Kanal İstanbul’un inşaatına devlet güvencesi verilmesi ve Katar ile imzalanan  “Su Yönetimi Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptı” da ayrı bir endişe yaratmıştır. İmzalanan anlaşma ile Kanal İstanbul inşaatının bir Katar firmasına verilmesinin altyapısının oluşturulduğu endişeleri gündeme taşınmıştır.

Montrö Anlaşmasından çekilme tartışmalarının Kanal İstanbul’un inşaatı ile paralel devam ettiği yaşanan süreçte 104 emekli amiral bir bildiri yayınlayarak Türkiye’nin Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nden çekilmesinin Türkiye için güvenlik sorunları ortaya çıkaracağına dair endişelerini kamuoyu ile paylaşmışlardır.

Bildiriyi yayınlayan amiraller 2007 sonrasında FETÖ’nün; Ergenekon, Balyoz ve Casusluk kumpaslarına maruz kalmış vatansever, Atatürkçü Türk subayları ve amiralleridir. Bu subay ve amirallerin büyük bölümü AKP tarafından desteklenen FETÖ’nün sözde yargıç ve savcıları tarafından kurulan komplolar ile TSK’dan uzaklaştırılmış, Türkiye Cumhuriyeti’ne ve anayasaya sadık subay ve amirallerdir. Bu subay ve amiraller görevde ve FETÖ’nün alçakça saldırıları ile karşı karşıyayken dahi anayasa ve yasalara sadık kalmış, meşru hükümete karşı bir yasa dışı girişim içinde olmamışlardır.

Öte yandan AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın görev başındayken yasalara sadık kalan subay ve amirallerden bugün ellerinde sadece beylik tabancaları varken darbe beklemek yerine, darbeyi sadakati TSK ve Anayasa dışındaki oluşumlara olan gruplardan beklemesi gerekir.

Anılan amirallerden bazıları emekli olmalarına rağmen 15 Temmuz FETÖ’cü darbe girişimine karşı meşru hükümetin yanında aktif olarak yer almışlardır. Bugün AKP Hükümetinin dış politikasının en önemli unsurlarından birisi olan Mavi Vatan politikasının entelektüel temelleri bu bildiriye imza atan başta Cem Gürdeniz amiral olmak üzere listedeki amiraller tarafından atılmıştır.

Bugün infaz edilen amirallerin çok büyük bir bölümünün Mavi Vatan politikasını büyük bir sevinçle ve kararlılıkla destekledikleri de yazılı ve görsel basında yapılacak kısa bir tarama ile görülecektir. Amiraller uzmanlık alanları olan Mavi Vatan politikasını desteklerken ses çıkarmayan iktidar ve yandaşlarının, şimdi bir diğer uzmanlık alanı olan Montrö Boğazlar Sözleşmesi konusunda endişelerini dile getirince siyasi lince tabi tutmaları kabul edilebilir değildir.

Yaşamlarını Türkiye’nin güvenliğinin sağlanması uğruna harcamış, AKP’nin desteklediği FETÖ’nün kumpasları ile özgürlüklerini kaybetmiş, haysiyetlerine saldırılmış amirallerin, içinde anayasa ve yasalarımıza aykırı en ufak bir suç unsuru bulunmayan bir bildiri yayınlamaları üzerinden siyasal lince uğramaları kabul edilemez.

Ergenekon-Balyoz-Casusluk döneminde sabah 06.00’da yapılan ev baskınlarını hatırlatır bir şekilde evlerinde göz altına alınan amirallere yönelik bu saldırı ve baskıların Yunanlıları ve FETÖ mensuplarını çok sevindirdiğini sosyal medyada çıkan haberler ve yorumlardan anlıyoruz.

Öte yandan ülkesi milyonlarca Suriyelinin örtülü istilası altına giren, ülkesini işgal ederek kentlerinin kimliğini değiştiren Suriyelilerin masraflarını cebinden öderken bir yandan da ekonomik kriz, enflasyon, işsizlik pençesinde kıvranan Türk halkı, bu tür psikolojik operasyonlar ile gündeminin değiştirilmesine izin vermeyecektir.

Bildiri sonrasında sarı muhalefetin aldığı tavır da göstermektedir ki, Türkiye’nin iktidar sorunu kadar sarı muhalefet sorunu da vardır. Bu sarı muhalefetin siyasi ve fikri belkemiği olmadığı bir kez daha ortaya çıkmıştır. Sarı muhalefet, Türkiye’nin acil ve ağır sorunları karşısında çözüm önerileri getirecek yerde, günlerini sözde teşkilat zevzekliği ile geçirdiklerini bir kez daha ortaya koymuştur.

Sonuç olarak her şeye rağmen Amiraller Bildirisi’nin ortaya iki önemli fayda çıkardığı görülmektedir. Birincisi, bildiriye cevap vermek için konuşan AKP Genel Başkanı Erdoğan Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nden çekilmek gibi bir niyet ve hazırlıklarının olmadığını açıklamıştır. Böylece Türk kamuoyu bu çok önemli stratejik konu hakkında bilgi sahibi olmuştur. Ayrıca Erdoğan, üniformanın üzerine giydiği cübbe ve takke ile fotoğraf çektiren amiral hakkında da soruşturma açıldığını açıklamıştır.

Sonuç olarak Amiraller Bildirisi Türk kamuoyunun iki önemli konuda duyduğu endişelerin giderilmesini sağlamıştır.

Bu vesileyle emekli amirallere, emekli generallere, emekli subay ve ast subaylara bir çağrıda bulunmak isterim;” Türkiye’nin güvenliği, ekonomik refahı, demokrasisi için siyasal bir mücadele vermek amacı ile lojmanlarınızı ve korumalarınızı terk ederek, gelin Atatürk çizgisinde Türk Milliyetçisi bir partide birlikte mücadele edelim. İşçiyle, işverenle, akademisyenle, çiftçiyle,  esnafla ve Türk gençliğiyle; özetle bütün Türk milleti ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti’ni Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün fikri önderliğinde geleceğe taşıyalım.”

Ümit Özdağ: En Çok FETÖ ve Yunanlılar Sevindi

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

7 Yorum

  1. Benim takip ettigim kadariyla Amiralleri hicbir Fetöcü alkislamadi aksine en büyük saldiriyi onlar yaptilar ve yapiyorlar.Amiralleri Fetöcü olarak gösterenler sadece trol takiminin elemanlaridir.

  2. Erdoğanıda sevindiriyor neden demiyorsunuz

  3. 6 Nisan 2021, 08:56

    Hayır yanlış bir tespit Ümit Özdağ fetö’cüler Sevinmedi fetö’cüleri oldukça kızdırdı göz altılar Amerika’daki ve Avrupa’daki fetö’cü hesaplara baktığınız zaman fetö’cü kalemşörlere moon starcılara adem yavuz arslanlar hepsi amiralleri desdekliyorlar baktığınız zaman bildiriye imza atmayan askeriyedeki Subayları Yerden Yere Vurup neredeyse küfür ediliyor Yani kısacası bildiri imzalayan amiraller fetö’cü hesaplar tarafından kahraman olarak ilan edildiler

  4. 6 Nisan 2021, 08:01

    Bildiriyi bende okudum,bildiride her hangi bir hükümet aleytari satira raslamadimm.Sayin pasalar her türk evladinin yapmasi gereken bildiriyi yayinlamislar,buda onlarin hukuki haklaridir,bir vatandas olarak bu bildirinin altina bende imzami atarak tasdik ederim.

  5. Yunanı galip getirecekler.

  6. Son yıllarda okuduğum en güzel ve net ifadeler için Ümit Özdağ hocama teşekkür ediyorum, iyi ki varsınız hocam işte bu irade ve benlik Türkiye Cumhuriyetinin ilelebet payidar kalmasını sağlayacaktır, komutanlarımız kendilerini riske attılar ancak iki olayında netleşmesini ortaya çıkardılar, içinde bulundukları durumun namüsaid olup olmamasına bakmadılar, MUHTAÇ OLDUĞUMUZ KUDRET DAMARLARIMIZDA Kİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE.

  7. Sayın, Ümüt Özdağ yazınızı Vatansever subayların avukatlarına lütfen gönderiniz bundan daha iyi bir savunma olamaz!Selamlar

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!