Ümit Özdağ ve Zafer Partisi başarılı olabilir mi?

featured

Hasan Altun yazdı…

Prof. Dr. Ümit Özdağ, MHP’de başladığı siyasi hayatını İyi Parti’de devam ettirdi. Her iki partinin de genel başkanlarıyla anlaşamadı ve nihayet Zafer Partisi’nin kurucu genel başkanlığını yaparak kendisine bambaşka bir yol çizdi.

Zafer Partisi, zayıf bir kurucular kuruluyla seçmenin karşısına çıktı. Ümit Özdağ ve İsmail Koncuk hariç Türk siyasi hayatında öne çıkan başka bir isim yoktu kurucular kurulu listesinde. Özdağ, kamuoyu tarafından tanınan çok sayıda kişiyle görüşme yaptı. Ama hiçbirinin adı kurucular kurulu listesinde yer almadı. Bunların başında uzun yıllardır adeta kader birliği yaptığı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu ile Prof. Dr. Özcan Yeniçeri geliyordu. Zafer Partisi, bu nedenle kamuoyunda yeterince ilgi görmedi. Hatta siyasi partilerin üye sayıları açıklandığında Zafer Partisi’nin üye sayısının sadece 109 olduğu ortaya çıktı. Oysa Zafer Partisi’nin kurucular kurulu bile 194 kişiden oluşuyordu. Partinin üye sayısı kamuoyuna yansıdığında bu durum düzeltildi ve uzun süre geçmeden (07.04.2022 tarihi itibariyle) Zafer Partisi 4.003 üye sayısına ulaştı.

Hatta kendisine sığınmacıların saldırdığını iddia eden bir genel başkan yardımcısının yalan söylediği ortaya çıktı. Bu yalanı Zafer Partisi’nin ortaya çıkarması, partiye zarar vermese de bu kişinin hangi yeteneklerine göre genel başkan yardımcılığına getirildiği konusunu cevaplamaya yetmedi.

Ümit Özdağ ve Zafer Partisi, kamuoyundaki ilk önemli çıkışını Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı cumhurbaşkanı adayı olarak göreve çağırmasıyla yaptı. Bu gerçekten iyi bir hamleydi. Zafer Partisi aniden Türkiye’nin gündemine oturdu ve büyük bütçelerle yapamayacağı bir reklam imkânı yakaladı. Çünkü Türkiye’nin gündemini Ümit Özdağ ve Zafer Partisi belirlemişti. Bu hamle ile Ümit Özdağ ve Zafer Partisi, sosyal medyada birkaç hafta boyunca popüler oldu.

Zafer Partisi’nin Mansur Yavaş hamlesi, parti politikalarının geniş kitleler tarafından duyulmasını sağladı. Sığınmacılardan rahatsız olan ve hepsinin ülkelerine gönderilmesini isteyen çok büyük bir kesim tarafından takdir ve ilgiyle karşılandı. Mansur Yavaş çıkışı ve devam eden süreçle Zafer Partisi’nin üye sayısını on bin bandına taşıması, oy oranını ise en azından birkaç puan artırması yani % 5’e taşıması sürpriz olmayacaktır. Süreç bundan sonra nasıl bir yöne evrilecek, bunu şimdiden kestirmek mümkün değil. İzleyip göreceğiz.

Türk milliyetçileri Ümit Özdağ hakkında ikiye ayrılmış durumda. Birinci gruba göre Ümit Özdağ yerlidir, millidir ve kelimenin tam anlamıyla sapasağlam bir Türk milliyetçisidir. Bu çizgisinde de hayatının hiçbir döneminde esneme, kırılma olmamıştır. Her Türk milliyetçisi, fikirsel düzlemde Ümit Özdağ’a gönül rahatlığıyla güvenebilir. Bugün dediğini yarın tekzip eder mi, endişesi yaşamaz. Keskin zekâsı ve entelektüel birikimi ile de Ümit Özdağ, Türk milliyetçilerine güven veren bir profile sahiptir. Gaf yapma riski, sıfıra yakındır. Hiçbir partili, genel başkanın sözlerini düzeltme veya açıklama ihtiyacı hissetmez. Çünkü Özdağ’ın anlatımı net, açık ve tutarlıdır. Bunlar Ümit Özdağ’ın artılarıdır, Ümit Özdağ’ın genel başkan olduğu bir partiye üye olmanın konforudur.

İkinci gurup ise Ümit Özdağ’a mesafeli ve şüpheli yaklaşıyor, biraz daha beklemeyip izlemeyi tercih ediyor. MHP ve İyi Parti’de tutunamaması ve bu iki parti mensuplarının onun hakkında ortaya atılan bazı iddialar, Ümit Özdağ’ın bazı hamlelerini gölgeliyor. Mesela Mansur Yavaş’ın göreve çağrılması Türk milliyetçilerinin bir kısmı tarafından Yavaş’ın önünü kesmek olarak algılandı. Ümit Özdağ, başta “derin ilişkileri” olduğuna dair iddialar olmak üzere hakkında şüphe oluşturan bütün konuları daha güçlü şekilde cevaplamalıdır.

Zafer Partisi, görüldüğü kadarıyla Türk milletinin hassasiyetlerine en uygun çözümler üreten siyasi parti profili çizmektedir. Kuruluş manifestosunun ve parti programının özeti adeta “Her şey Türk için, Türk’e göre, Türk tarafından” cümlesidir. Esasen “Atatürk çizisinde Türk milliyetçiliği” sloganı zaten bu programın açık bir ifadesidir. Bu bağlamda Zafer Partisi geniş bir tabana hitap etmekte ve on yıllardır Türk siyasetinde temsil edilmeyen bir siyaset anlayışını temsil etmektedir. Böyle bir programın en az %80’lik oy potansiyeliyle Türkiye’de iktidar olma imkânı vardır.

Bu artılara rağmen bazı dezavantajları da ifade etmek durumundayız. Öncelikle Zafer Partisi, bir kadro hareketi değil, tek adam partisi imajı vermektedir. Her ne kadar son günlerde Şükrü Sina Gürel, Bartu Soral ve Şahin Filiz gibi kamuoyunda tanınan kişiler partiye katılsa da bunun yeterli olmayacağı açıktır. Yetkin kadrolar oluşturularak ve kamuoyunda karşılığı olan kişiler partiye davet edilerek güçlü bir sinerji yaratmak gerekir.

Ümit Özdağ’ın on yıllardır siyaseten hareket ettiği kadroları ikna ederek partiye alması bile Zafer Partisi’ni seçim barajının üzerine rahatlıkla taşıyacaktır. Atatürk, büyük bir liderdi ama onun büyüklüğünün bir sırrı da adam biriktirmesiydi. Adam biriktirdiği için büyük bir lider oldu ve İstiklal Harbi’ni yedi düvele karşı kazandı. “Atatürk çizisinde Türk milliyetçiliği” iddiasında olan bir partinin genel başkanı da “adam harcayarak” değil “adam biriktirerek”, kolektif çalışmayı merkeze alarak ve bir kadro hareketi yaratarak başarıya ulaşabilir.

Ümit Özdağ ve Zafer Partisi başarılı olabilir mi?

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

6 Yorum

  1. Be bu yazının büyük bir kısmına katılmıyorum.. MHP den eski tüfekler gelecekse neden ZAFER’e ihtiyaç duyulsunki? ”Biz MHP değiliz, ATATÜRK çizgisinde Ulu Başbuğ ATATÜRK gibi TÜRKÇÜ partiyiz”dedikleri için ben oyumu ZAFERE atacağım..
    Hayatım boyunca MHP hiç oy vermedim vermemde..!!
    MHP de isim yapmış kişiler ZAFER partisine gelmeye başlarsa TÜRK ulusun önünde kendi ipini çekmiş olur..zira CHP nin ATATÜRKÇÜ tabanı (Ben dahil) bunlara oy vermez desteklemez..

  2. Bence Türk milliyetçisi, Cumhuriyetçi ve Atatürkçü bir partiye Türkiye’nin ihtiyacı var. Oy oranı ne olur önemli değil daha da çoğalmasını temenni ederim.

  3. Ruşen Çakır olayı çok canımı sıkmasına rağmen bardağın dolu tarafını görmek gerekir diye düşünüyorum. Ülkenin bir an önce işgalcilerden temizlenmesi gerekiyor. Bunu tek savunan da Zafer Partisi. Ayrıca kadro partisi kavramına katılıyorum. Keşke Coşkun Faik Kavala’yı, Ersan Şen’i de orada görebilsek…

  4. 24 Nisan 2022, 23:30

    Sahip çıkın

  5. Türkten tarafa olan, diğer bir çok siyasi gibi eğitimsiz değil aksine akademisyen olan, gün geçtikçe popülerliği artan ve Türklerin gönlünü kazanmaya başlayan bir kişiden rahatsız olsaydım ve bu parti liderine inanmaya başlayacak olanların kitlesine yani türklere hitap eden bir yayın organı okurlarının aklında bu kişiyle ilgili soru işareti sokup güvenlerini bu parti lideri hakkında şüpheye düşürecek bir yazı yazmak isteseydim ancak bu kadar yazı yazabilirdim. Bu olayı Atatürke doğrudan “diktatör” diyerek saldıramayan sengörün biraz kıvırma yapıp kitabının adını “Dahi Diktatör” demesine benzettim.

    • Hasan Altun arkadasimizin yazdigi bu yazi, Umit Ozdag’in yarattigi heyecani kirici, matematiksel olarak onu kucuk gostererek oy potansiyeli olmadigina inandirmaya calisma, bu hareketten birsey cikmaz kadrosu yok, devleti yonetemez anlaminda ustu kapali bir yerme iceriyor.

      Bu yaziyi yazan yazar’a kesinlikle katilmiyorum. yazdiklarindan dolayi da, daha sonraki yazilarina kusku ile bakarim.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!