Barikatları yıkan ‘Jön Türk’… Tarık Akan mezarı başında anıldı

featured

Yaşamı boyunca 120 filmde rol alan, 7 kez Altın Portakal ödülüne layık görülen, Yeşilçam’ın usta oyuncularından Tarık Akan, vefatının beşinci yılında mezarı başında anıldı. Oyunculuğunun dışında vatansever aydın duruşuyla, FETÖ’nün Ergenekon ve Balyoz kumpaslarına direnmiş, Silivri Cezaevi önünde barikatları yıkanlar arasında yer almıştı.

Akciğer kanseri nedeniyle 16 Eylül 2016’da hayatını kaybeden sanatçı Tarık Akan için Bakırköy Zuhuratbaba Mezarlığı’nda bulunan kabri başında anma töreni düzenlendi. Törene çocukları Barış Üregül, Yaşar Üregül, Özlem Üregül ile Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu, Bakırköylü Sanatçılar Derneği (BASAD) Başkanı İlhan Gülek, kurucu olduğu kolejin öğrencileri ve sevenleri katıldı. Akan’ın kabrine karanfiller konuldu, dua edildi. 

‘ACIMIZ DAHA DÜN OLMUŞ GİBİ’

Törende konuşan oğlu Barış Üregül, “Biz ailesi ve bütün sevenleri olarak okulda bir anma düzenledik. Buraya çocuklarımızla karanfil bırakmaya geldik. 5. sene. Dışarıdan bakılınca uzun bir zaman gibi geliyor ama bizim acımız sanki daha dün olmuş gibi. O acı ne yazık ki hafiflemiyor. Başarılarını, güzel anıları hatırlayıp yad etmek istedik. Bütün sevenleri de burada teşekkür ediyoruz herkese” diye konuştu.  Bakırköy Belediye Başkanı Kerimoğlu da, “Sevenleri olarak rahmet diliyoruz. Işıklar içinde uyusun” dedi. 

SİLİVRİ BARİKATLARININ EN ÖNÜNDE

Tarık Akan Ergenekon tertibine karşı Türk aydınının namuslu temsilcileri arasında yer almış ve Fethullahçı Gladyo’ya karşı Silivri barikatlarına dayanmıştı. Ergenekon tertibini yakından takip eden Tarık akan, liberallerin, Fethullahçıların, AKP’lilerin, sahte solcuların ve PKK yandaşlarının hedefi haline gelmişti. Buna rağmen 13 Aralık 2012’de Silivri kuşatmasında Tarık Akan yine en öndeydi. Levent Kırca, Bülent Kayabaş, Ataol Behramoğlu, Rutkay Aziz, Mehmet Aksoy, Suzan Aksoy gibi sanatçılar da Akan’la ve on binlerce yurttaşla omuz omuzaydı. Duruşma salonuna girebilmek için robokopları aşıp barikatlara dayanan Tarık Akan’ın doğum günüydü 13 Aralık. Akan doğum gününü Silivri’de geçirmesinden duyduğu mutluluğu “Biraz biber gazı kokladık filan ama ben çok mutlu oldum, tüylerim diken diken oldu” sözleriyle anlatmıştı.

“Ferit” ya da “Damat Ferit”i canlandırdığı Yeşilçam filmlerinde, sık sık Münir Özkul, Adile Naşit, Şener Şen ve Kemal Sunal ile başrolleri paylaşan ve unutulmaz filmlerde rol alan oyuncu, yönetmen ve yazar Tarık Akan‘ın vefatının üzerinden 5 yıl geçti.

Asıl adı Tahsin Tarık Üregül olan sanatçı, Hüseyin Yaşar Üregül ile Yaşar Üregül çiftinin üçüncü çocuğu olarak 13 Aralık 1949’da dünyaya geldi.

Akan, subay olan babasının görevi dolayısıyla Erzurum Dumlupınar İlkokulu’nda başladığı eğitimini Kayseri’de tamamladı.

Babasının emekliliğinin ardından ailesiyle Bakırköy’de yaşamaya başlayan sanatçı, bir yandan akşamları Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nde okurken, gündüz ise cankurtaranlık ve işportacılık gibi geçici işler yaptı.

Tarık Akan, 1970’te arkadaşlarının ısrarıyla girdiği “Ses” dergisinin “Sinema Artist Yarışması”nda birinci olunca, Makine Mühendisliği bölümünden ayrıldı ve Gazetecilik Yüksek Okulu’na girdi.

Sinemaya geçmeden önce bir süre düğün salonlarında müdürlük, sandal kiralama gibi işlerle uğraşan Akan, yönetmen Mehmet Dinler’in “Solan Bir Yaprak Gibi” adlı filmiyle 1971’de sinemaya adım attı ve bu filmin ardından Tarık Akan adını kullanmaya başladı.

BİR DÖNEMİN ‘KARTPOSTAL ÇOCUK’ OLARAK TANINAN OYUNCUSUYDU

Uzun boyu, yeşil gözleri ve sempatik tarzıyla izleyenlerin beğenisini kazanan sanatçı, aynı yıl Sadık Şendil’in kaleme aldığı, Orhan Aksoy’un yönettiği “Emine” filminde, Filiz Akın ile başrolü paylaştı.

Bir dönem “Kartpostal Çocuk” olarak anılan Akan, yönetmenliğini Ertem Eğilmez’in yaptığı ve Türk sinemasının unutulmaz eserlerinden olan 1973 yapımı “Canım Kardeşim” ile 1974 yapımı “Hababam Sınıfı”nda başrol oynadı.

Sanatçı, 1970-1975 arasında, yılda 12 filmde rol alarak Türk sinemasının unutulmaz isimlerinden biri haline geldi.

Oynadığı filmlerde genellikle “Ferit” adını kullanan Akan, Gülşen Bubikoğlu ile “Ah Nerede”, Emel Sayın ile “Mavi Boncuk”, Hülya Koçyiğit ile “Sev Kardeşim”, Hale Soygazi ile “Gece Kuşu Zehra” filmilerinde rol aldı. Filmler, sinemaseverlerin yoğun ilgisiyle karşılandı.

CÜNEYT ARKIN İLE ‘MADEN’ FİLMİNDE BAŞROLÜ PAYLAŞTI

Tarzıyla 1970’li yıllara damgasını vurarak Yeşilçam’ın jönleri arasına giren ve her rolün altından başarıyla kalkan Akan, 1977’de Zeki Ökten’in yönetmen koltuğuna oturduğu “Sürü” filminin ardından politik filmlerde rol almaya başladı.

Büyük değer verdiği tiyatro yönetmeni ve yazarı Vasıf Öngören’in öğrencisi olan Tarık Akan, Cüneyt Arkın ile başrolü paylaştığı 1978 yapımı “Maden” filmine ilişkin verdiği bir röportajda, şu ifadeleri kullanmıştı:

“O dönem Türkiye’nin en çok seyredilen filmi ve benim de en çok para kazandığım filmdir. O dönemde tüm sendikaların, işçi sendikalarının her yerinde, dağ başlarına kadar çıkartılıp oynatılan bir filmdir. Görevini çok güzel yerine getirmiştir. Sendikacılık, işçilik, işçi olmak, emek, sermaye nedir, açık ve net olarak altı çizilmiş olarak veren filmlerden biridir.”

Sanatçı, 1979’da askere gitti, yedek subay olarak Denizli’de vatani görevini tamamladı.

Senaryosunu Yılmaz Güney’in yazdığı, Şerif Gören ile Güney’in yönettiği 1982 yapımı Altın Palmiye ödüllü “Yol” filminde de rol alan Akan, 1990’da ise Rıfat Ilgaz’ın aynı adlı eserinden uyarlanan “Karartma Geceleri”nin başrolünde yer aldı.

HAPİSHANE GÜNLERİNİ ‘ANNE KAFAMDA BİT VAR’ KİTABINDA YAZDI

Tarık Akan, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından 1981’in başlarında, Almanya’da yaptığı bir konuşma yüzünden Türkiye’ye dönüşünde tutuklandı. 12 yıl hapis istemiyle yargılanarak 2 buçuk ay hücre hapsi cezası alan sanatçı, hapishane günlerini ve darbe sürecini 2002’de yayımlanan “Anne Kafamda Bit Var” kitabında kaleme aldı.

Libya yapımı “Leyla ile Mecnun” filminde oynayarak uluslararası sinemaya da açılan Akan, 1991’de Bakırköy’deki Taş Mektep adlı ilkokulun ortaklarından biri oldu, 1995’te Aziz Nesin’in vefatından sonra “Nesin Vakfı” başkanlığını devraldı.

Usta sanatçı, 1997’de yönetmen Yusuf Kurçenli ile hayata geçirdiği “Antika Talanı” adlı belgeselin seslendirmesini de yaptı.

Televizyon kanalları için “Taşların Sırrı” adlı belgesele de imza atan sanatçı, Türkiye’deki antik tarihe dikkati çekmeye çalıştı.

Sanatçı ayrıca Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı adına “Atatürk’ün Alev Çiçekleri” ve Nazım Hikmet konulu “Işık Yontucusu” adlı belgesellerle “Anadolu’da Romalıların Ayak İzleri”, “Afrodisias” ve “Perge’nin Lahitleri” adlı yapımların yönetmenliğini yaptı.

7 KEZ ALTIN PORTAKAL ÖDÜLÜ KAZANDI

Usta oyuncu, ilk kez 1973’te “Suçlu” filmindeki rolüyle Altın Portakal’da aldığı “En İyi Erkek Oyuncu” ödülünü, 1978’de “Maden”, 1980’de “Adak ve Sürü”, 1984’te “Pehlivan”, 1989’da “Üçüncü Göz”, 1990’da “Karartma Geceleri”, 2003’te ise “Gülüm” filmindeki rolüyle kazandı. Böylece 7 kez Altın Portakal ödülü alan tek erkek oyuncu oldu.

Sanatçı Akan, 1985’te Berlin Uluslararası Film Festivali’nde mansiyon, 1992’de Adana Altın Koza Film Festivali’nde “En İyi Erkek Oyuncu”, 1996’da Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde “Yaşam Boyu Onur Ödülü”, 2006’da Sinema Yazarları Derneği “Onur Ödülü”, 2007’de ise Çağdaş Sinema Oyuncuları Derneği’nde “Sinema Emek Ödülü” kazandı.

Barış Zeki, Yaşar Özgür ve Özlem isimli üç çocuğu bulunan ve bütün servetini yardım vakıf ve kuruluşlarına bağışlayan usta oyuncu, 16 Eylül 2016’da, akciğer kanseri tedavisi gördüğü hastanede yaşama veda etti.

Tiyatrocu, oyun yazarı ve yönetmen Vasıf Öngören’in uyarıları sonucu, romantik filmlerden politik filmlere doğru yön değiştiren usta sanatçı, Öngören ile ilgili düşüncelerini şu sözlerle aktarmıştı:

“Hayatımda ufkumu açan hocaların en önemlisidir Vasıf Öngören. Vasıf Abi ile Beyoğlu’na çıkardık. Beyoğlu’nda karşıdan gelen adamı bana gösterir ve o adama bakıp kıyafetinden, duruşundan, halinden hangi yöreden olduğunu, hangi mesleği yaptığını, kültürünü tahmin etmemi isterdi. Sonra o adamı çevirip konuşurduk ve yanlış tahminler yaptığımı anlardım. Bir adamı bu şekilde tanıma şansı verirdi. Bu bakıp tahmin etmelerin her biri bir kişiyi sinemada canlandırmanın içine girer… Yani dağdaki bir çobana smokin giydir ve bak. O smokinle nasıl oturup kalkıyor, bak. Gerçek smokin giyen insanla aradaki farkı hemen anlarsın.”

120’DEN FAZLA FİMDE ROL ALDI

Vefatından kısa süre önce verdiği bir röportajda ise yaşamı boyunca 120 filmde oynadığına vurgu yapan ünlü oyuncu, şunları anlatmıştı:

“120 film az bir rakam değil. Bir de bu filmlere baktığınız zaman, çoğu Anadolu’da, Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgelerinde çekilmiş. Müthiş baskılar, zorluklar, parasızlık, sefalet ve büyük uğraşlar içerisinde çekilmiş, büyük yapıtlar ortaya çıkmış. Oynadığım hiçbir film için ‘Neden bunu yaptım’, ‘Neden bunu oynadım’ diye bir şey asla söylemedim.”

Tarık Akan’ın sanatla iç içe geçen 45 yıllık kariyerinde rol aldığı filmlerden bazıları şöyle: 

“Solan Bir Yaprak Gibi”, “Beyoğlu Güzeli “, “Sev Kardeşim”, “Mavi Boncuk”, “Delisin”, “Hababam Sınıfı”, “Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı”, “Leyla ile Mecnun”, “Deli Deli Olma”, “Ahh İstanbul”, “Vizontele Tuuba”, Koçum Benim”, “Abdülhamit Düşerken”, “Aşk Üzerine Söylenmemiş Herşey”, “Çözülmeler”, “Yolcu”, “Bir Kadın Düşmanı”, “Devlerin Ölümü”, “Bir Küçük Bulut”, “İkili Oyunlar”, “Kimlik”, “Çark”, “Skandal”, “Halkalı Köle”, “Beyoğlu’nun Arka Yakası”, “Adem ile Havva”, “Paramparça”, “Kan”, “Bir Avuç Cennet”, “Pehlivan”, “Kayıp Kızlar”, “Damga”, “Kuduz / Çocuklar Çiçektir”, “Beyaz Ölüm”, “Arkadaşım”, “Yol”, “Herhangi Bir Kadın”, “Adak”, “Sürü”, “Maden”, “Şeref Sözü”, “Nehir”, “Babanın Evlatları”, “Kader Bağlayınca”, “Aşk Dediğin Laf Değildir”, “Çapkın Hırsız”, “Evcilik Oyunu”, “Ateş Böceği”, “Ah Nerede”, “Memleketim”, “Esir Hayat”, “Yalancı Yarim”, “Oh Olsun”, “Canım Kardeşim, “Bebek Yüzlü”, “Tatlı Dillim”, “Aşkların En Güzeli”

Barikatları yıkan ‘Jön Türk’… Tarık Akan mezarı başında anıldı

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

8 Yorum

  1. 17 Eylül 2021, 06:55

    Unutulmamayı, saygıyla anılmayı yerden göğe kadar hak eden koca yürekli sanatçımız, yoldaşımız. Nato-gladyo kumpasları döneminde, özellikle bizim sosyalist kesimde “bırakın birbirlerini yesinler” mantığını yırtıp atan ve kumpas barikatlarını yıkan bu aydın, vatansever sanatçımızın anısı önünde saygıyla eğiliyorum, Toprağı bol olsun.

  2. güzel insandı allah rahmet eylesin nur içinde uyusun mekanı cennet olsun.

  3. Nurlar içinde uyusun. Yeşilçam’ın yakışıklı jönü, gerçek bir vatansever. Pırıl pırıl yıldızımız kaydı gitti, seni unutmayacağız.

  4. Allah rahmet etsin, bize o eski güzel günleri yaşatan sanatçılarımız.
    Sizleri çok özlüyoruz.
    Bugün çocuklarım bile bu filmlere bakıyor.

  5. Seni biz kalbimize gömdük ferit usta, seni sevmeyende gebersin

  6. 16 Eylül 2020, 10:20

    İşte tam istediğim kola! Hem tam milli, hem başarılı, hem hem sanatçı, hem renkli gözlü, hem iyi gülüşlü, hem de yakışıklı. Allah bir kez daha rahmet eylesin.

  7. 16 Eylül 2020, 10:15

    «Göster kabaran sular nasıl yıkar bendini» – ANA

  8. 16 Eylül 2020, 05:56

    İşte insan olmanın, hayata anlam katmanın özeti. Rahat, lüks, eğlence ve sefahat içinde yaşayabilecek iken, sıkıntılar, zorluklar, yokluklar ve cezaevlerinde, soruşturmalarda geçen bir hayat. Halkın ve ülken için güzel bir şeyler yapmaya çalışmanın ağır bedelini çekmek. Tercihini zor ama doğru olanı yapmak olarak seçenler, ölümsüzlüğe, saygıya ve hayatın anlamına ancak böyle ulaşabilirler. Toprağı bol olsun.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!