Yeni infaz düzenlemesi terör mahkûmlarına affa dönüşmesin

featured

Av. Mihriban Ünal yazdı

Kamuoyunca bilindiği üzere, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 7242 sayılı Kanun, 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.

Cezaların infazı konusunda yeni düzenlemeler getiren bu Kanunun gözden kaçırılmaması gereken en önemli maddelerinden biri de 18. madde ve bu madde ile bağlantılı 36. maddedir. Bu madde içerisinde de özellikle hükümlülerin kapalı ceza infaz kurumundan açık ceza infaz kurumuna ayrılmalarına ilişkin 18/3-4 ve 6. fıkra ile bağlantılı m.36/3 düzenlemeleri dikkat çekmektedir.

Öyle ki; m. 18/4 ve m. 36/3 düzenlemesi ile terör suçlarından mahkûm olanların kapalı ceza infaz kurumlarından açık ceza infaz kurumlarına ayrılabilmelerinin yolu açılmış, bu konuda cezaevi idare ve gözlem kurullarının terör mahkûmları hakkında açık cezaevine ayırma konusunda verdikleri kararların infaz hâkimlerinin onayından sonra uygulanacağı belirtilmiş, suç ve ceza türlerine göre hangi hükümlülerin açık ceza infaz kurumlarına ayrılabileceklerine ilişkin ayrıntılar ise m.18/6 düzenlemesi ise Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmeliğe bırakılmıştır.

Bu sebeple, başta TBMM’de Kanuna onay veren milletvekilleri olmak üzere tüm vekillerin ve kamuoyunun gözü, Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikte olmak zorundadır. Aksi halde Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenecek açık cezaevine ayırma şartları, FETÖ-PKK gibi terör mahkûmlarını dolaylı şekilde affa dönüşebilecektir. Konuyla ilgili çıkarılacak yönetmelik büyük bir dikkat ve titizlikle hazırlanmak zorundadır.

Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 14. maddesinde değişiklik yapan bu düzenlemelerden önce, kanunda açık cezaevine ayırma şartları belirlenirken yeni düzenlemede olduğu gibi terör suçlarından mahkûm olanlara açıkça yer verilmemiş, konunun ayrıntıları yönetmeliğe bırakılmış, çıkarılan Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği’nin 8. maddesinde ise, terör suçları bakımından kural olarak açık cezaevine ayrılmanın mümkün olmadığı belirtilmiş, kuralın istisnasında ise kapsam çok dar tutulmuş ve ancak mensubu olduğu terör örgütünden ayrıldıkları idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilen ve koşullu salıverilmesine 1 yıldan az zaman kalan terör suçlarından mahkûm olanların açık cezaevine ayrılabileceği kabul edilmiştir. Adalet Bakanlığı tarafından yeni düzenleme doğrultusunda çıkarılacak yeni yönetmelikte de terörle mücadelenin zaafa uğramaması adına hassas davranılmak zorundadır.

Bununla birlikte yeni düzenlemede dikkat çeken başka bir husus ise, terör suçlarından mahkûm olanlara konutta infazı kural olarak yasaklayan, ancak 5 yıl ve daha az süreli hapis cezasına mahkum olup ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumunda hayatını tek başına devam ettiremeyecek durumda olduğu tespit edilen terör mahkumları ile  doğum yaptığı tarih üzerinden 1 yıl 6 ay geçmemiş terör mahkumlarına konutta infazı mümkün kılan m. 50/3-4 ve 9/a düzenlemeleridir. Burada terör örgütlerinin özellikle hamile kadınları eylemlerine kalkan olarak kullanabileceği göz önünde tutulduğunda konuya dikkatle yaklaşılma ve hatta terör suçlarından mahkûm olan kadınlar için de geçerli olan bu düzenlemenin yeniden yapılma zorunluluğu vardır.

Konuyla ilgili hassas davranılacağını ve tüm muhatapların süreci dikkatle takip edeceğini umarak kamuoyunu aydınlatmayı borç biliyoruz.

Yeni infaz düzenlemesi terör mahkûmlarına affa dönüşmesin

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. Çok önemli konuyu takibiniz için teşekkür ederim.akp,abd yörüngesine döndü mü?S-400’lerin kurulacağı NİSAN’dayız.sömürge kafalıların,hainlerin dedikleri mi oluyor?Veryansın tv bu konuyu da takip etsin lütfen.

  2. 17 Nisan 2020, 22:46

    -Okula veya dershaneye çocuğunu göndermenin, legal bankaya para yatırmanın, legal sendikaya üye olmanın vb kanunda yazmayan bir sürü hayatın doğal akışına uygun davranışı suçta kanunilik ilkesini tamamiyle gözardı ederek ceza verilmesini
    -Suç olarak ithamda bulunulan fiillerin birçoğunun iktidar marifetiyle yönlendirildiğini bir noktada suç varsa azmettirildiğini
    -Bir suç varsa öncelikle kast unsurunun olmadığını
    -terör örgütü üyeliğine ilişkin maddi ve manevi unsurların olmadığını
    -gizli tanıklar ve istihbarat kurumlarının delil niteliği taşımayan raporları ile adli mercilerin zorlama şekilde hüküm kurduklarını
    -İstenmeyen kararlar sonrası hakimlerin istemedikleri yerlere atanmaları tenzili rütbe şeklinde atamaların yapıldığının yada derhal yaftalayarak soruşturma başlatıldıgının
    Bütün bunlardan sonra verilen cezalarla itham edilen suçla yakından uzaktan alakası olmayan insanların terör örgütü üyesi olduğunun
    Belirtilmesi gerekmez mi ben gibi mağdur olan insanlar önce suçlandı sonra delil olmamasın rağmen hüküm giydi (tabi normal hukuk kuralları işletilmediği için) ve ben terör örgütü ve üyesi olmama rağmen bu kanun değişikliğinden faydalanmayım ama Çakıcı faydalansın bence buda hakküniyetli olmazdı.
    Allah bir daha bu ülkeye ve milletimize askeri darbe göstermesin askeri darbeyi ön alınmayarak 252 canın şehit olmasını bir daha yaşatmasın insanlarımızın Öncelikle Gazi Mustafa Kemal Atatürk ün yaşantısında örneklendirdiğj ilke ve yaptığı inkılap lar ışığında milli duruşumuzun Bilimle fen ile yapılmasını, iradelerin ve beyinlerin bir yerlere kiraya verelmemesini özgür düşünen sorgulayan ve üreten bir toplum olmamızı en önemlisi hiç bir çekim kuvvetinin uydusu olmadan her yerde her dalda milli bir duruş sergilememizi diliyorum Mihriban hanım benim söylemlerimi öncelik adına bir hatırlatma olarak alırsanız sevinirim saygılarımla

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!