Yeni Şafak yazarı ‘dindarlık mafyası’na seslendi: Sizinle aynı dini paylaşmak istemem

featured

Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan, ‘dindarlık mafyası’ diye nitelediği kesime ‘Sizin ‘emri bil maruf’ anlayışınız buysa, sizin ‘iyiliği yayma anlayışınız’ buysa, sizin ‘din anlayışınız’ buysa zaten sizinle aynı dini paylaşmak istemem’ diye seslendi.

Hükümete yakın Yeni Şafak gazetesinin yazarı İsmail Kılıçarslan, İstanbul Kadıköy’de, şort giydiği için bir kadının hakarete uğramasının ardından giyilen kıyafete karışılmasına tepki gösteren 24 TV moderatörü Erem Şentürk’ün “Kadınların kıyafetlerine karışan erkeklere ‘Sana ne lan’ demek yetmez. Bir sapık sürüsü var” sözleri üzerinden bazı muhafazakar kesimler tarafından hedef alınmasına tepki gösterdi.

‘ŞORT GİYMEYİ SEÇMEKLE BAŞÖRTÜSÜ KULLANMAYI SEÇMEK EŞİT BİR ŞEYDİR’ 

Erem Şentürk’ün, tiksindiğini söylediği “dindarlık mafyası” tarafından müşriklik, mürtetlik, kâfirlik, münafıklık ile suçlandığını belirten Kılıçarslan, “Sizin ‘emri bil maruf’ anlayışınız buysa, sizin ‘iyiliği yayma anlayışınız’ buysa, sizin ‘din anlayışınız’ buysa zaten sizinle aynı dini paylaşmak istemem” dedi.

Kılıçdarslan, “’Vatandaşlık bağı bakımından şort giymeyi seçmekle başörtüsü kullanmayı seçmek aslında eşit bir şeydir’ diyeyim de iyice atın beni Allah’ın dininden. Ama ben bunu söylemiş olayım” ifadelerini kullandı.

Kılıçarslan’ın yazısı şöyle:

“Ne yazık ki bizim Erem Şentürk, durup dururken, öyle ortada hiçbir neden yokken, gül gibi dininden oldu. Üzüldüm mü? Elbette çok üzüldüm. Birinin durup dururken gül gibi dininden olması her zaman çok üzer beni.

Çünkü Erem, affedilmez bir hata yaptı ve giydiği şort yüzünden sözlü tacize uğrayan bir kız üzerinden tam tamına şöyle bir tweet attı: “Kadınların kıyafetlerine karışan erkeklere ‘SANA NE LAN’ demek yetmez. Bir sapık sürüsü var. ‘Sen başını örttün, sen şort giydin, sen niye çarşaflısın, senin eteğin niye kısa’ diye kadınlara saldırıp taciz ediyorlar. Bunları aynı hücreye tıkıp içerde ibreti âlem için süründürmek lazım.”

Erem bu tweeti atınca artık tiksinerek ‘dindarlık mafyası’ dediğim mafya sıvadı kolları; ne müşriklik, ne mürtetlik, ne kâfirlik, ne münafıklık bıraktılar Erem’de. Halbuki Erem’in dediği şey çok zayıf kalmış. Ben onu biraz daha ileri götürmek istiyorum ki bu ‘dindarlık mafyası’ ile aramda hiçbir bağ olmadığı anlaşılsın. Aha da söylüyorum: ‘Ulan, sen kim köpek oluyorsun da sokakta kıyafetini beğenmediğin bir kadının ya da erkeğin elle ya da sözle taciz edilmesini gak-guk ederek normalleştirmeye çalışıyorsun? Akıl hastası Kamalistlerin başörtüsüne yaptığı şeyi, akıl hastası bir muhafazakâr, şortlu bir kıza yaptığında değişen nedir?’

Hemen de cevap hazır: ‘Ama başörtüsü Allah’ın emri.’ Hah. Çok yaşa yahu. Cidden bilmiyordum bunu. Hatırlattığın çok iyi oldu.

Bak açık söyleyeyim. Kız babasıyım. Kızım o esnada ne giyiyor olursa olsun biri kızımın kıyafeti üzerinden ona saldıracak, onu taciz edecek olursa elimden ne gelirse yaparım. Ve şimdi de şunu açık söyleyeyim: Parkta başörtüsü yüzünden dayak yiyen kız da bizim kızımız, şortu yüzünden taciz edilen kız da.

Eğer bu, beni sizin dininizden çıkarıyorsa açıklıkla beyan etmek isterim ki çok büyük bir memnuniyet duyarım bundan. Çünkü sizin “emri bil maruf” anlayışınız buysa, sizin ‘iyiliği yayma anlayışınız’ buysa, sizin ‘din anlayışınız’ buysa zaten sizinle aynı dini paylaşmak istemem.

Erem’e yaptığınız ‘başörtüsü kullanmakla şort giymeyi eşitliyor’ numarasının da bayat, pis bir numara olduğunu biliyorum. Çünkü Erem, başörtüsü kullanmakla şort giymenin aynı şeyler olduğunu söylemediği gibi onları asla eşitlemiyor da. Sadece o yalın gerçeği gözümüzün içine sokuyor: ‘Sana ne lan milletin sokakta ne giydiğinden?’

Bu ‘sana ne’ kısmında biraz duralım. Ortalama bir Müslüman, kadınlara ve erkeklere mahsus tesettür kurallarının Allah tarafından koyulduğunu, Müslümanların buna uygun giyinmeleri gerektiğini bilir. Buna uygun şekilde giyinmeyen ve Müslüman olduğundan emin olduğu insanlara da tek bir şey yapabilir: ‘Allah’ın bu hususlardaki emirlerini hatırlatıp insanları tesettüre uygun giyinmeye teşvik etmek.’

Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan herhangi bir Müslüman’ın bunun dışında bir şey yapmaya izni de yoktur, hakkı da… Sadece emri bil maruf yapabilir. Tesettürün önemini, güzelliğini, faziletlerini anlatabilir. Tesettüre girme kampanyaları düzenleyebilir. Sokakta şortuyla dolaşan birine bırakın fiziki ya da sözlü tacizde bulunmayı, göz ucuyla dahi bakamaz, öf bile diyemez.

‘Vatandaşlık bağı bakımından şort giymeyi seçmekle başörtüsü kullanmayı seçmek aslında eşit bir şeydir’ diyeyim de iyice atın beni Allah’ın dininden. Ama ben bunu söylemiş olayım. Toplumsallık senin değil, devlet senin değil, kurallar senin değil. Burası senin vatandaşlık bağıyla bağlı olduğun bir hukuk devleti ve bu devlette herhangi birinin şortuna da karışamazsın, herhangi birinin başörtüsüne de. Toplumsallığın değişmesi, kuralların değişmesi, devletin değişmesi için her türlü meşru girişimde bulunabilir, elinden gelen her şeyi yapabilirsin ama öküzlük yapamazsın. Şartlar böyleyken, durum buyken, Erem’in de benim de söylediğim açıkken bizi kâfir olmakla, münafık olmakla, müşrik olmakla suçlayamazsın. Erem’in de ne dediği açık, benim de… Erem’in de kim olduğu belli, benim de..”

Yeni Şafak yazarı ‘dindarlık mafyası’na seslendi: Sizinle aynı dini paylaşmak istemem

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

4 Yorum

  1. B u gerici yobaz tayfa “Türkiyede müslümanlara baski var”diye feryat figan ettiklerinde,hic kimse yolda yürüyen türbanliya veya sortluya saldirmamistir.Türbanin kamusal alanda yasaklanmasi gibi bir tartismaya acik durum vardi onun disinda herkes istedigi gibi giyinirdi.Iste müslümanlara baski var diyen yobaz kesimin istedigi özgürlük buyduYani sort giyeni dögmek,dayakla ibadet yaptirmak,her kösede Kuran kursu adi altinda arapca ögretmek Türkceyi reddetmek hevesi vardi ki bunuda AKP ile basardilar.Yani artik sortlu bir kadinin dögülmesi suc sayilmiyor cünkü savcilar polisler sende sort giymeseydin diyorlar.iste Laik zihniyetle yobaz zihniyetin ayristigi nokta burasi.Yani LAIK ZIHNIYET icin özgürlük herkes icin, yobaz zihniyet icinse özgürlük sadece yobazlar icindir.

  2. Uzun süredir dayatmaya çalıştıkları sistemin kendi ailelerinden bile tepki aldığını anlıyorum. Yine Kabataş yalanı benzeri örneklerle, akıl hastası kemalistlere (!) dokundurmayı da unutmamış.
    Türklüğü , Türk vatandaşlığını benimseyememiş ve siyasal din ile bunu çökertmek için ortaklık kuranların yol ayrımında olduğunu anlıyorum..

  3. Sedat Peker bosuna bunlarin yaptigi arsa degdi demiyor.

  4. 3 Temmuz 2021, 17:46

    İŞTE BUDUR..
    HELAL SANA İSMAİL KILIÇARSLAN..

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!