VERYANSIN TV
9 Şubat Cuma günü milletvekillerinin imzasıyla TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu’na sunulan “Turist Rehberliği Meslek Kanunu ile Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” kabul edildi.
Teklifin ilk imza sahibi AKP Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, söz konusu teklifin turizm sektörünü daha ileriye götüreceğini öne sürdü.
‘MİLLİ GÜVENLİK AÇIĞI YARATABİLİR’
Veryansın Tv’ye açıklamalarda bulunan turist rehberi Emre Özkan, yasa metninin 11. maddesinin otobüslerde turist rehberi bulundurma zorunluluğunu ortadan kaldırıp sadece müze ören yerlerinde turist rehberi alma zorunluluğu getirdiğini kaydetti. “Daha birçok madde var ama en önemlilerinden biri bu” diyen Özkan, söz konusu maddenin “milli güvenlik açığı yaratabileceğine” dikkat çekerek şunları söyledi:
“1800’lerin ortaları ve 1900’ların ortalarına kadar İngiltere, Fransa, İtalya, Almanya arkeolojik kazı çalışmaları adı altında ajanlık faaliyeti yürüttüler. Bunu sayın Bakan Bey de çok iyi biliyordur zaten. Biz rehberler yabancı gruplarda örtülü kontrol mekanizmasıyız aslında, yalan yanlış saçma sapan birçok bilgilerini biz düzeltiyoruz. Mesela Atatürk’ü toprak kabul etmedi yalanına inanan Malez ve Endonez turiste onun doğrusunu anlattığımız gibi, Fatih Sultan Mehmet hristiyanların cesetlerini çiğneyerek Ayasofya’ya girdi yalanına inanan Hristiyan grupların da yanlış bilgilerini biz düzeltiyoruz.
‘BU MİSAFİRLERİ, AJANLIK DA DAHİL HER DURUMA AÇIK KİŞİLER GEZDİRECEK’
Sadece bununla kalmıyoruz askeri alan yakınlarında fotoğraf çekmelerine, drone uçurmalarına, video kaydı almalarına da engel oluyoruz. Şimdi bu yasa ile bizi sadece ören yerlerinde ve müzelerde rehberlik yapabilir hale getirdiklerinde bu misafirleri kendi ülkelerinden gelen tur lideri denen ve misyonerlik, ajanlık da dahil her duruma açık kişiler gezdirecek.
Bu insanlar sadece müze gezmeye gelmiyorlar bir kültürü tanımaya geliyorlar, Türkiye gibi derin bir kültür ülkesini sadece müzelerde anlatamayız, buna ne vakit ne imkan olur ya da bir yabancı tur lideri bizim kız isteme merasimlerimizi, yöresel halk oyunlarımızı, folklörümüzü, endemik bitki türlerini, bölgelere has olan ağaç türlerimizi, yol kenarında gördükleri kayaç yapılarını anlatamaz. Ama tura gelen turistler bunları soruyor, ağacı, kuşu, taşı, dağı her şeyi sorabiliyorlar ve rehberler bunları cevaplıyorlar.
‘MESLEĞİN BÜTÜNÜNÜ TEHLİKEYE ATACAK’
Türk gruplar için iç piyasada hizmet veren acenteler yüksek ücret ödememek için Türkçe rehberlik izni verilmesini talep ediyorlar. Bu zorunluluk ortadan kalkınca acenteler maliyetten kısmak için otobüste rehber bulundurmak yerine müzede rehber kiralama yoluna gideceklerdir, yarın olmasa 1 sene sonra muhakkak bu olacak. Oysa bütün o yanlış algılar, ülke hassasiyetlerimiz (ermeni meselesi, Kıbrıs sorunu, pontus isyanları, mübadele) gibi hassas konularda bir misyonerin yapacağı yönlendirmeye karşı bir rehberin yanlış algıları düzeltmesi ve güven kazandırması bakımından büyük fark var.
Rehberlerimiz Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanına karşı ön yargılı batılı insanlara karşı milli bir görev olarak ülke insanını ve Cumhurbaşkanını savunurken, tam tersi doğu ve İslam toplumlarında yine Türklere ve Atatürk’e karşı olan görüş ve düşüncelerdeki yanlışlıklara karşı da bilimsel ve tarihsel bilgileriyle savunma yapabilme maharetine sahiptirler.
Bu hususlar çok ama çok önemlidir. Tartışmaya açık, muğlak ve muallakta olan bir çok madde olmasına rağmen özellikle mesleğin bütününü tehlikeye atacak olan 11. maddeden özellikle kaçınılması gerekmektedir.
‘TURİZMDE KALİTE DAHA DA GERİLEYECEK’
Ayrıca yasaya göre rehber olabilmek için yabancı dil şartı da kaldırılıyor. Türkçe rehberlik için arkeolog ve sanat tarihçileri de 100 saatlik eğitimle rehber olma hakkı getiriliyor.
Üniversitelerde her yıl 5000 rehberlik öğrencisi mezun olurken hem de. Sebep ise istihdam yaratmak, her sene üniversiteden mezun olmuş ve olacak 5 bin öğrenci zaten hazır istihdam. Rehber sayısı bir anda 20 bine çıkınca adı rehber diye istihdam olmuş mu olacak? Aksine kalifiye rehberleri istihdamdan düşürmüş olacaklar, çünkü diğerleri daha ucuza çalışacak ve acenteler ticarethane mantığında ucuza yönelecek. Bunu öngörmek hiç de zor değil. Turizmde kalite daha da gerileyecek, biz garsonlar da, şoförler de dil bilmeli derken rehberden bile dil şartı kalkıyor. Bunun akıl alır yanı yok.
‘HEM İSTİHDAMIN ÖNÜNÜ KESİP HEM NASIL İSTİHDAM YARATILACAK’
Bugüne kadar bunca emek tonla para ödeyerek dil eğitimi almış insanların hakkına girmek değil mi bu? Biz turizm kalitesini artıralım derken turizmde liyakatsizlik hortlayacak.
Özellikle yasayı sunan milletvekili Türkiye’yi açık hava müzesi olarak tanımlarken nasıl olur da rehberleri müze ören yerlerine sıkıştırır. Aklımız almıyor. İnanın yasa maddeleri karşısında şoktayız, bir taraftan arkeolog ve sanat tarihçilerin istihdam yaratalım diye yaptık diyorlar, öbür taraftan her yıl 5 bin mezun veren ve mevcut 14 bin kokartlı rehber bulunan meslek grubunu işsiz bırakacak otobüsten indirme yasası koyuyorlar.
Bir de okul gruplarında da müzelerdeki gezileri öğretmenler yapacakmış, hem istihdamın önünü kesip hem istihdam nasıl yaratılacak merak ediyoruz doğrusu.”
