‘Yetmez ama evetçi’ Şair Haydar Ergülen özür diledi

featured

Birgün yazarı Haydar Ergülen, “Akil insanlar, açılım toplantılarına katılanlar, bildirilere imza atanlar, ülkeyi AB’ye taşıyarak demokratikleştirecekler düşüncesiyle bu iktidarı destekleyenlerin, yazı yazanların, yani bu sürece bilerek ya da bilmeyerek katkı sağlayan herkesin özür dilemesi gerekiyor” dedi. “Ben kendi adıma özür diliyorum” diyen Ergülen, “İkinci Cumhuriyetçi, Yetmez ama evetçi, liberal, özgürlükçü soldan pek çok insanın da özür dilemek istediğini düşünüyorum ve inanıyorum” ifadelerini kullandı. 

Şair ve Birgün yazarı Haydar Ergülen, “Özür Haftası” isimli bir yazı kaleme aldı. Ergüven yazısında “Cumhuriyeti’n 100’üncü yılını, demokratik, laik sosyal hukuk devleti olarak kutlayabilmek için, bu değerleri savunan herkesin bir araya gelmesi gerekiyor. Bunun için bazılarının da özür dilemesi gerekiyorsa, dilemeliler. Ben kendi adıma özür diliyorum. İkinci Cumhuriyetçi, Yetmez ama evetçi, liberal, özgürlükçü soldan pek çok insanın da özür dilemek istediğini düşünüyorum ve inanıyorum” ifadelerini kullandı.

‘BU SÜRECE BİLEREK YA DA BİLMEYEREK KATKI SAĞLAYAN HERKES ÖZÜR DİLEMELİ’

“Akil insanlar, açılım toplantılarına katılanlar, bildirilere imza atanlar, ülkeyi AB’ye taşıyarak demokratikleştirecekler düşüncesiyle bu iktidarı destekleyenlerin, yazı yazanların, yani bu sürece bilerek ya da bilmeyerek katkı sağlayan herkesin özür dilemesi gerekiyor” diyen Ergülen’in yazısında şu ifadeler yer aldı:

“Bugün iktidarda olan ve ülkeyi otokrat bir biçimde yöneten yapıyı geçmişte AB’ye girecek diye, Cumhuriyet’in eksiği olan demokrasi belki böylece yavaş yavaş gelişecek diye, Alevi, Kürt, Ermeni, vb. açılımları yapacak diye, savaşa son verip barışı getirecek diye ve elbette cumhuriyet herkes içindir, Türkiye’deki farklılıklar buluşur, ülke zenginleşir diye diye diye, hepimiz değilse de bazılarımız destekledi, destekledik.

‘O KAHVALTIYA KATILDIĞIM İÇİN UTANDIĞIMLA KALDIM’

17 Nisan 2010 günü, yani tam 10 yıl önce, sinema, müzik sanatçılarından sonra, edebiyatçılarla da buluşan o zamanın başbakanı mevcut cumhurbaşkanı beni de davet etti kahvaltıya. Çok eleştirildim sonradan, sultanın sofrasından beslenmekle, iktidara destek olmakla, vb. O zaman da gazetelerde yazıldı, ben de sonradan yazdım, toplantıda temel olarak “Aleviler’e yönelik uygulamalar, Madımak’taki otelin utanç müzesi yapılması” gibi birkaç konuyu gündeme getirdim…de ne oldu? Ne olacak, hiçbir şey. Madımak Utanç Müzesi olmadı ama, ben o kahvaltıya katıldığım için utandığımla kaldım.

Özür diliyorum. İkinci Cumhuriyetçi, Yetmez ama evetçi, liberal, özgürlükçü soldan pek çok insanın da özür dilemek istediğini düşünüyorum ve inanıyorum. En azından bunun bazı işaretlerini bazı açıklamalarda, yazılarda, konuşmalarda görüyorum. Orhan Pamuk’un Ayasofya demecindeki gibi… Bilmiyorum belki de birileri tarihi bir metin yazar, ‘özür diliyoruz’ diye ve özür dileme gereksinimi duyan, pişman olan, vicdanı sızlayan kim varsa bu bildiriyi imzalar, imzalarız. Sonrası mı? Sonra da yeniden demokrasi, çağdaşlık, cumhuriyet, laiklik, sosyal hukuk devleti isteyen, şeriat rejimine karşı olan, tam da hilafetin konuşulmaya başlandığı bugünlerde, dinin devlet işlerine karıştırılmasına karşı çıkan, parlamenter sisteme dönülmesini isteyen herkes, her siyasi hareket bunun için bir araya gelir, gelmelidir.

Özür dileyeni bağışlayan da olur bağışlamayan da. Burada istenen zaten bağışlanmak değildir, sadece cumhuriyet elden gitmeden, laiklik can çekişirken bunda hepimizin sorumluluğu olduğunu dürüstçe, yüreklice kabul etmektir. Bundan sonra neler yapılabilirse, ne yapabilirsek, elimizi taşın altına koymak içindir. Akil insanlar, açılım toplantılarına katılanlar, bildirilere imza atanlar, ülkeyi AB’ye taşıyarak demokratikleştirecekler düşüncesiyle bu iktidarı destekleyenlerin, yazı yazanların, yani bu sürece bilerek ya da bilmeyerek katkı sağlayan herkesin özür dilemesi gerekiyor.

‘KENDİ ADIMA ÖZÜR DİLİYORUM’

Geçenlerde yayımlanan 101 Aksaçlı’nın bildirisinden hareketle pek çok şey yazıldı. Bazılarının o bildiride, ne hakla hangi yüzle yer aldığı soruldu. Kimler kimlerle yan yana getirilmiş denildi. Haklılık payı yok değildi, değildi ama, Türkiye’nin 2023’e doğru nereye götürülmek istendiği artık iyice ortaya çıkmışken, Cumhuriyeti’n 100’üncü yılını, demokratik, laik sosyal hukuk devleti olarak kutlayabilmek için, bu değerleri savunan herkesin bir araya gelmesi gerekiyor. Bunun için bazılarının da özür dilemesi gerekiyorsa, dilemeliler. Ben kendi adıma özür diliyorum.

Belki de bir Özür Haftası yapıp, elbette ikili ilişkilerden, ailelerden, arkadaşlıklardan, komşulardan partilere, siyasal hareketlere, yani bireysel olandan toplumsal olana dek, bir özür kampanyası başlatmak gerek. Ülkemiz için, çocuklarımız, gençlerimiz, ağaçlarımız, çiçeklerimiz, fidanlarımız, toprağımız, göğümüz, suyumuz, birliğimiz, dirliğimiz, iyiliğimiz ve en çok da kadınların kadın gibi yaşayabilmesi için, özgürce dolaşabilmeleri, ikinci sınıf görülmemeleri, korkusuzca, mutlulukla, sevinçle, yaşamak güzel şey diyebilmeleri için!”

‘ERGENEKON DERİNLEŞTİRİLSİN’ BİLDİRİSİNE DE İMZA ATMIŞTI

Haydar Ergülen, Türkiye’ye ve Türk ordusuna kurulan Ergenekon kumpasına destek veren 300 sözde “aydın”ın 2008 yılında yayınladığı bildiriye imza atan isimler arasında yer alıyordu. 

Ergenekon Derinleştirilsin, Kazanan Yurttaşlar Olacak” başlıklı bildiride “Ergenekon iddianamesi ahtapotun kollarından birini yakalamıştır. Ancak, diğer kollara ve gövdeye ulaşmakta kendini sınırlamış kaygısı uyandırmaktadır” deniliyordu. “Susurluk ve Şemdinli’de kaçırılan fırsatın” Ergenekon’la yakalanacağı söyleniyordu. Çoğunluğu AKP’nin “açılım kadrosu” ve “akil adamlar” listesinde yer alan sözde 300 “aydın”, FETÖ’nün özel yetkili savcılıkları eliyle yürüttüğü yargı operasyonlarını var gücüyle destekliyordu.

Bu listeyi unutma Türkiye! Onlar şimdi nerede?

‘Yetmez ama evetçi’ Şair Haydar Ergülen özür diledi

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

11 Yorum

  1. Sizin topunuza ağzımı doldura doldura hep söylediğim iki kelime var. Ama buraya yazmayayim. Yayinlanmaz.

  2. 3 Ağustos 2020, 22:54

    Neyden özür dilediğini anlayamadım. Zamanındaki pespayeliklerinden mi özür diliyor yoksa “o zaman akp ile bunu yaptık şimdi aynı densizlikleri chp ile yapacağız, orda toplaşıyoruz” mesajını mı vermeye çalışıyor? Zerre aklı vicdanı olan insan o zaman imza attığı şeylere imza atmazdı, on senede akıllı mı oldular yoksa özür mözür ayağına kendilerini aklamaya çalışıp bizleri ayakta mı yemeye çalışıyorlar?
    Ben kalbimde size buğz ettim, sizi vatansızlar olarak damgaladım. Sittun sene de o damgayı çıkartamazsınız.

  3. Hafi lan sende! Yemezler hepiniz hesap veteceksiniz!

  4. Siz, 10 yıl sonra uyanan bir aydınsanız, zaten hiçbir zaman aydın olamamışsınız demektir.. Akp’nin sonu gelmiş, şimdi özür diliyorsunuz.. Gemiyi ilk önce terk eden fareler gibisiniz.. Umarım diğer evet’çiler de özür dilemez, bu millet unutmayacak siz ve sizin gibileri.

  5. Çok mutluyum..Yaprak dökümü devam ediyor,kasadaki çürükler ayıklanıyor..”Son gülen iyi gülecek.”

  6. 3 Ağustos 2020, 16:53

    “Yetmez ama EVET” haa? “Yetmeyen” neydi? Başörtüsü! El-Haaak doğru. Aslında çarşaf lâzım NETEKiM, hop, BOP (Yeşil Kuşak), YÖK.

  7. Memleketi pazarlamak yani peşkeş çekmek için çalışanlara taşeronluk yaptınız, artık günah çıkarmak için çok geç. Bu ülke artık Qatar emirliğinin ana karası olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

  8. Yapılan ihanetin karşılığı bir “özür” olamaz, olmamalı. Neticede insanlar öldü, hapislerde yok yere çürüdüler, bugün gelinen günde de yarın için pek umutlu olamıyoruz çünkü bir irade beyanı usulca yerleştiriliyor topluma.
    Ama şu da var, Cumhuriyet için, ülke için, vatan için çalışırım, yanıldığımı anladım diyene sırt dönmek ne derece doğru olur bilemiyorum. Kuru kuru bir özür olmaz orası kesin, çalışsın aydınlatsın toplumu ne oluyor CHP de ordan başlasın daha inandırıcı olur. Elbette bir de Nihat Genç’in yorumlamasını isterdik şu “özürü”

  9. Bu liboslara guvenilmez. Af edilmemeleri gerekir, en azindan toplum bilincinde.

  10. Bu ‘İkinci Cumhuriyetçi’ tanımına kendini dahil etmesi, kendisi ile ilgili fikir vermekte yeterince. Cumhuriyet monarşi gibi numaralandırılmaz!

  11. Feto ile beraber attaturkculeri temizleyeceklerdi.feto 1999 da diyordu kılcal damarlara gireceksiniz.bunlar bilmiyordum.humeyni gibi atatürkçüler bitince kendilerine döneceğini anladilar

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!