85’inci yıldönümünde Montrö neden önemli? Amiral Gürdeniz’den açıklama

featured

85’inci yıldönümünde Montrö Türk Boğazları Sözleşmesi, Karadeniz’in ısındığı ve ABD tehdidinin arttığı bir dönemde daha da kritik hale geldi. Amiral Cem Gürdeniz “Onun sonsuza kadar üzerine titreyeceğiz.” dedi. Peki Lozan Barış Antlaşmasını tamamlayan Montrö’ye gelinen süreçte neler yaşandı? Sözleşme maddeleri neden önemli? İşte ayrıntılar…

Bugün Montrö Türk Boğazları Sözleşmesinin 85’inci yıldönümü…

NATO ve Rusya arasında gerginliğin arttığı bir dönemde Montrö anlaşması, daha da kritik hale geldi. 

103 emekli Amiral bu kapsamda Karadeniz’de suların ısındığı bir dönemde Montrö duyurusu yayımlamıştı. 

Duyuruda Montrö’nün sadece Türk Boğazlarından geçişi düzenleyen bir sözleşme değil; Türkiye’ye İstanbul, Çanakkale, Marmara Denizi ve Boğazlardaki tam egemenlik haklarını geri kazandıran, Lozan Barış Antlaşmasını tamamlayan büyük bir diplomasi zaferi olduğu vurgulamıştı.

Duyurunun imzacıları arasında yer alan Mavi Vatan’ın isim babası emekli Amiral Cem Gürdeniz de Twitter hesabından yaptığı paylaşımda Montrö sözleşmesinin önemine değindi. 

‘SONSUZA KADAR ÜZERİNE TİTREYECEĞİZ’

Veryansın Tv yazarı Gürdeniz, “Montrö Türk Boğazları Sözleşmesinin 85.yıldönümü kutlu olsun. Onun sonsuza kadar üzerine titreyeceğiz.” ifadelerini kullandı. 

Gürdeniz dönemin gazetelerinden Son Posta’nın da manşetini paylaştı. 

Peki Montrö anlaşması nasıl imzalandı? Sözleşmenin maddeleri ne?  

MONTRÖ’YE NASIL GELİNDİ? 

Türkiye’nin İstanbul ve Çanakkale boğazlarında egemenlik haklarını düzenleyen sözleşme, aslında boğazlar üzerinde yaklaşık 300 yıldır yürütülen girişimlerin son halkasını oluşturuyor.

Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı’ndan mağlup çıkması sonucu Sevr Antlaşması’yla boğazların yönetimini İngiltere, Fransa, İtalya ve Japonya’nın başı çektiği bir komisyona bıraktı.

Kendi bayrağı ve bütçesi bulunan bu komisyon boğazların güvenliğini de sağlayacaktı. Ancak Türk ordusunun Kurtuluş Savaşı’nı kazanmasıyla Çanakkale ve İstanbul boğazlarının kontrolü 1923’te Boğazlar Sözleşmesi’yle Milletler Cemiyeti’ne bağlı Türkiye başkanlığındaki Uluslararası Boğazlar Komisyonu’na devredildi.

Barış zamanında sınırlama olmaksızın askeri ve ticari gemi geçişine izin verilen bu dönemde, Türkiye’ye sadece savaşta kısıtlama uygulama hakları tanındı.

1936’DA İMZALANDI

Söz konusu komisyon, boğazların askerden arındırılmasını da öngörüyordu. Bu durum Türkiye’nin egemenlik haklarını kısıtlarken, Ankara uluslararası düzendeki kutuplaşmadan istifade edip harekete geçti. 

22 Haziran 1936’da İsviçre’nin Montrö kentinde Türk boğazlarının statüsünü değiştirecek konferans toplandı. Konferans 20 Temmuz 1936’da Türkiye’nin egemenlik haklarını iade etti ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi imzalandı.

SAVAŞ GEMİLERİ KARADENİZ’DE 21 GÜNDEN FAZLA KALAMIYOR

Montrö’ye göre, Karadeniz’e kıyıdaş olmayan devletlerin askeri gemileri ile bunlara yardımcı deniz araçları, sözleşme şartlarını yerine getirmek kaydıyla boğazlardan geçebilir.

Sözleşmede geçiş için belirtilen şartların başında ise gemilerin tonajı ile Karadeniz’de kalış süreleri gibi sınırlamalar bulunuyor.

Türk Boğazlarından bir gün içinde geçecek askeri gemilerin kıyıdaş olsun ya da olmasın toplam tonajının 15 bin tonu aşmaması gerekiyor.

Sözleşmede uçak gemilerine ilişkin bir madde bulunmazken, bu gemiler yapıları gereği uygulanan tonaj sınırını aştığı için boğazlardan geçerek Karadeniz’e giremiyor.

İlke olarak, yabancı ülke denizaltıları Türk Boğazlarına giremiyor. Kıyıdaş ülkeler ise sipariş edilmiş denizaltılarını teslim almak ya da onarıma göndermek ve getirmek için Boğazları kullanabiliyor.

Sözleşmeye göre, ne sebeple olursa olsun Karadeniz’e kıyıdaş olmayan ülkelere ait savaş gemileri bu denizde 21 günden fazla kalamıyor.

TÜRKİYE’YE ÖN BİLDİRİM ZORUNLULUĞU

Montrö’ye göre tüm ülkeler Türk boğazlarını geçmeden önce Türkiye’ye geçiş günü, rota, Karadeniz’de kalış süresi gibi bilgileri içeren ön bildirim yapmak zorunda.

Ön bildirimin süresi Karadeniz ülkeleri için 8 gün iken, kıyısı olmayan ülkeler için bu süre en az 15 gün olarak uygun görülüyor.

Ayrıca Türkiye’ye verilen bilgilerde bir değişiklik meydana gelirse, durumun geçişten en az 3 gün önce Türkiye’ye bildirilmesi gerekiyor.

Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne göre ticaret gemileri ise yükleri ne olursa olsun boğazlardan serbest şekilde geçebiliyor.

YABANCI ASKERİ GEMİLERE TONAJ SINIRLAMASI

Montrö Sözleşmesi, Karadeniz’deki askeri varlığın yoğunluğunu da düzenleyen hükümlere sahip.

Karadeniz’e kıyıdaş olmayan ülkelerin burada aynı anda bulundurabileceği gemilerin toplam tonajı 45 bin tonu, kıyıdaş olmayan tek bir ülkenin ise 30 bin tonu aşamıyor.

SAVAŞ DÖNEMİNDE TÜRKİYE GEÇİŞLERİ DURDURABİLİR

Savaş zamanlarında ise Türkiye’ye askeri gemi geçişi uygulamalarında kısıtlama hakkı tanınıyor. Buna göre Türkiye savaşta değilse, askeri gemiler barış dönemindeki şartlarla boğazları geçebiliyor.

Türkiye savaştaysa ya da savaş tehdidi hissediyorsa savaş gemisi ve askeri yardım gemilerinin geçişini engelleme hakkına da sahip.

85’inci yıldönümünde Montrö neden önemli? Amiral Gürdeniz’den açıklama

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!