ABD’li diplomattan Beyaz Saray’a rapor: Montrö değişmeli

Eski ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice döneminde Avrupa ve Avrasya Kamu Diplomasisi Dışişleri Bakan Yardımcısı Yardımcısı olarak görev yapan Colleen Graffy, ABD’deki politika yapıcılara istihbarat sağlayan GIS Reports’ta kaleme aldığı yazıda Montro’nün değişmesi gerektiğini anlattı. Sözleşmenin revizyona ihtiyacı olduğunu dile getiren Graffy, yeni anlaşmanın Ağustos 2026'ya kadar sunulması gerektiğini söyledi. Amiral Cem Gürdeniz makaleyi "çok çarpıcı" sözleriyle değerlendirdi.

featured

ERAY ÇELEBİ/ VERYANSIN TV

Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesinin ardından daha kritik hale gelen Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne ilişkin ABD’de dikkat çeken bir yazı kaleme alındı.

Jeopolitik İstihbarat Servisleri AG’nin Kurucusu ve Başkanı Lihtenştayn Prensi Michael tarafından kurulan GIS Reports’ta yayımlanan yazı, Eski ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice döneminde Avrupa ve Avrasya Kamu Diplomasisi Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak görev yapan emekli diplomat ve akademisyen Colleen Graffy imzasını taşıyor.

‘KARADENİZ RUS GÖLÜ OLDU’

Colleen Graffy, “Karadeniz’i kim kontrol edecek?” başlıklı yazıda Karadeniz’in “Rus gölü” haline geldiğini iddia ederek, şöyle devam etti:

“Rusya’nın 24 Şubat 2022’de başlattığı tam ölçekli Ukrayna işgali, Moskova’nın giderek artan iddialı davranışını keskin bir odak haline getirdi. Karadeniz bir “Rus gölü” olmuştu. Uluslararası hukuka aykırı olarak Rusya, Azak iç denizinde seyrüsefer özgürlüğünü ve Ukrayna’nın Kırım açıklarındaki karasularından zararsız geçiş hakkını engelledi. Volga-Don Kanalı, Rusya’nın gemileri Hazar Denizi’nden Azak Denizi’ne ve ardından Kerç Boğazı üzerinden güneye Karadeniz’e taşımasına izin veriyor. Rusya, Suriye ile yaptığı bir anlaşmayla Tartus Limanı’nı güvence altına aldıktan sonra, uzun zamandır aradığı sıcak su limanına ve Karadeniz’den Akdeniz’e ve Akdeniz’e engelsiz erişime kavuştu. Kremlin, Ukrayna’yı yasadışı işgalinde başarılı olduğunu kanıtlarsa, cesaretlendirilmiş bir Rusya, Moldova’daki Rus destekli bir yerleşim bölgesi olan Transdinyester’i ilhak etmeye ve topraklarını Ukrayna’ya ve muhtemelen Romanya’ya, Karadeniz’e genişletmeye çalışacak.”

‘KARADENİZ’DE NATO DENİZ KARARGAHI KURULABİLİR’

ABD’nin “Rus saldırganlığına” karşı Karadeniz’de NATO Deniz Karargahı’nın kurulabileceğini belirten Graffy, Montrö anlaşmasının sona erdirilmesine yönelik görüşleri dile getirdi.

Graffy şunları yazdı:

“Rus saldırganlığına yanıt olarak, ABD Senatörleri Jeanne Shaheen ve Mitt Romney, ABD’nin bir Karadeniz güvenlik ve kalkınma stratejisi geliştirmesini gerektirecek bir yasa çıkardılar. Bu, orada bir NATO Deniz Karargahı’nın kurulmasını içerebilir. Montrö Sözleşmesinin amacı Karadeniz’deki savaş gemilerinin giriş çıkışlarını ve büyüklüğünü kontrol ederek büyük güç rekabetini ve silahlı çatışmaları önlemekti. Bölge için güvenlik ve istikrar sağlamak amacıyla kurulmuş olmakla birlikte, mevcut gerçeklikte tek bir güç olan Rusya’ya Karadeniz’e hakim olma ve kıyı devletlerini tehdit etme, saldırma ve işgal etme yeteneği vermektedir.

‘MONTRÖ’YÜ GÜNCELLEMENİN ZAMANI…’

Rusya’nın manevraları Montrö Konvansiyonu’nun amacını baltaladı ve bazıları anlaşmayı sona erdirmenin veya güncellemenin zamanının geldiğine inanıyor.”

‘ULUSLARARASI DENİZ HUKUKUNA AYKIRI’

Montrö hükümlerinin “serbest denizcilik ilkeleriyle” taban tabana zıtlık içinde olduğunu öne süren Graffy, “Karadeniz ülkelerine yönelik “özel haklar” artık etkin bir şekilde yalnızca Rusya ve Türkiye’yi kapsıyor. Bu ayrıcalıklar, birçok eleştirmenin görüşüne göre, uluslararası deniz hukukunun modern ilkelerine aykırıdır. 1982 Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi ( UNCLOS ), uluslararası boğazlardan transit geçiş hakkı sağlar (Madde 38). Anlaşmayı sona erdirmek, bölgeyi çoğu ülkenin izlediği deniz normları yasasına geri döndürebilir.” dedi.

MONTRÖ’NÜN REVİZYONA İHTİYACI VAR’

“Montrö Sözleşmesinin de modern savaş gemilerinin boyut, ağırlık ve yeteneklerindeki artışı karşılamak için revizyona ihtiyacı var.” diyen Graffy, “2008’de Rusya’nın Gürcistan’ı işgalinden sonra Türkiye, ABD hastane gemileri USNS Mercy ve USNS Comfort’un geçişini, ABD donanması gemileri oldukları ve Montrö sınırlarını ihlal edecekleri gerekçesiyle reddetti.” hatırlatması yaptı.

‘YENİ ANLAŞMA İÇİN 2026’YA KADAR SUNULMALI’

Graffy, ABD’deki politika yapıcılara “Sözleşmede belirtilen beş yıllık süreye uymak için, bu tür değişikliklerin 9 Kasım 2026’ya kadar üzerinde anlaşmaya varılacak yeni bir anlaşma için Ağustos 2026’ya kadar sunulması gerekir.” önerisinde bulundu.

DÖRT SENARYO

Graffy’nin, yazının son bölümünde Montrö’ye ilişkin yer verdiği 4 senaryo ise şöyle:

“İlk olası senaryoda, NATO ülkeleri ve Avrupa Birliği içinde çatlaklar ortaya çıkıyor ve bölünmüşlük Rusya’ya yönelik yaptırımları ve Ukrayna’ya silah tedarikini zayıflatıyor. Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırganlığı devam ediyor ve Rusya, Karadeniz denizaltılarını Akdeniz’de konuşlandırmak gibi, izin verilmeyen ve resmi olarak tersanelere onarım için tersanelere veya tersanelerden geldiklerini iddia ederek, Montrö Sözleşmesi’ni kendi lehine genişletmeye devam ediyor Bu senaryoya göre, 1936 Montrö Sözleşmesi değişmeden kalır. Karadeniz bir “Rus gölü” olarak devam ediyor.

İkinci senaryoda, Rusya Ukrayna’ya karşı saldırganlığında yenilgiye uğradı, ancak Montrö Sözleşmesi’ni yeniden tasarlayacak siyasi irade veya liderlik yok. Bu senaryonun orta düzeyde bir olasılığı vardır.

ORTA DÜZEYDE OLASILIK: MONTRÖ’YÜ MODERNİZE ETMEK

Üçüncü senaryoda, Rusya Ukrayna’ya karşı saldırganlığında yenilgiye uğradı ve ABD, AB, NATO ve Karadeniz devletleri, bölgede uzun vadeli istikrar ve güvenliği yeniden sağlamak ve sağlamak için Montrö Sözleşmesi’ni yeniden tasarlama yetkisine sahip olduklarını hissediyorlar. Montrö Sözleşmesi’ni güncellemek ve modernize etmek için, Türkiye’nin Boğazlar üzerindeki egemenliğini ve kontrolünü el değmeden bırakan değişiklikler ileri sürülmektedir. Bu senaryo, Shaheen-Romney tasarısının geçmesi durumunda artacak olan orta düzeyde bir olasılığa sahiptir.

Dördüncü senaryoda, Türk Boğazları artık Montrö Sözleşmesi kapsamında ayrı bir yasal rejim olarak ele alınmamakta, ancak Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’nde belirtilen uluslararası boğazlara ilişkin kurallar kapsamına girmektedir. Türkiye’nin egemenliğine yönelik herhangi bir tecavüze karşı direnişi göz önüne alındığında, bu senaryo pek olası değildir.”

AMİRAL GÜRDENİZ’DEN DEĞERLENDİRME: ÇOK ÇARPICI

Colleen Graffy’nin yazısını Veryansın Tv’ye değerlendiren Amiral Cem Gürdeniz, tarih ve senaryolara vermesi açısından söz konusu makalenin önemli olduğunu vurguladı.

Gürdeniz şunları söyledi:

“ABD’li emekli diplomat ve akademisyenin yazmış olduğu makale çok çarpıcıdır. Özellikle Ukrayna krizinden sonra Montrö’nün değiştirilmesine ve ortadan kaldırılmasına yönelik bir jeopolitik hedefin dile getirilmesidir. Başından beri her zaman belirttiğim üzere emperyalizm denizden gücünü alıyorsa, giremediği hiçbir deniz alanı istemez.

‘EMPERYALİZM TÜRK KONTROLÜNÜ İSTEMİYOR’

Karadeniz dünya okyanuslarının binde 1’i kadar küçük bir alandır. Ancak Anglosakson deniz gücü bu alana istediği gibi girememektedir. 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana Karadeniz’in deniz gücü dengesinde Montrö üzerinden Türkler tarafından geçişlerin kontrol edilmesi emperyalizmin istediği bir şey değildir. Bunu görüyoruz.

‘BU MAKALEYİ DİĞERLERİNDEN AYIRAN…’

Geçmişte de yine Amerikan düşünce kuruluşlarında Montrö’nün ABD için büyük engel olduğuna yönelik makaleler yazılmıştı. Ben bu makalelerin çoğunu köşemde dile getirmiştim. Bu makaleyi diğerlerinden ayıran husus takvim vererek ve senaryolar çizerek Montrö’nün değişmesini dile getirmesidir. Bu yüzden çok önemlidir. “

‘DÜŞMANLARI SEVİNDİRİR’

Amiraller davasına dikkat çeken Gürdeniz,  “Böyle bir konjonktürde geçmişte Karadeniz’de Türkiye’nin jeopolitik çıkarını savunduğumuz için Balyoz kumpasıyla 3,5 yıl hapis yatan bir amiral olarak tamamen anayasal bir hakkın kullanılarak Montrö’nün önemi ve sarıklı amiral hassasiyetini dile getiren bir basın açıklamasına imza verdiğim için 12 yıl ile yargılandığımı hatırlatmak isterim. Benimle birlikte 10 amiral ve bir general de yargılanmaktadır. Bu gelişmeleri ve Montrö üzerinde ABD’nin bu yıkıcı isteklerinin her geçen gün artacağını görerek, Montrö’yü savunduğu için 12 kişiyi yargılamaya devam etmek, ancak Türkiye’nin dostlarını değil düşmanlarını sevindirecek bir durumdur. “ diye konuştu.

thumbnail
İlişkili Haber

ABD delmek istiyor, onlar da hatırlamıyor! Montrö’yü anmadılar

thumbnail
İlişkili Haber

Savcı Montrö açıklaması yapan 12 amiral ve general hakkında ceza istedi

ABD’li diplomattan Beyaz Saray’a rapor: Montrö değişmeli

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

5 Yorum

  1. Başımızda yönetim sağ olsun böyle bir şeyin olma ihtimali çok yüksek görünüyor. Keşke “böyle bir şey olmaz, devletimiz izin vermez” diyebilsek ama hiçbir şekilde ülkemizin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine değer vermeyen bir yönetim var.

  2. Bence katil amerikanin revizyona ihtiyaci var. Yikilip yerine daha dostane insancil bir ülkenin kurulmasi gerekiyor.

  3. 25 Ekim 2022, 18:35

    masadaki ayaklar ve elleri çoktan söz verip almıştır

  4. Wilson’dan beri Türkiyede Kürdistan Ermenistan Hellenistan kurmakdan vazgeçmeyen AngloSaksonlar Montröyü değiştirin ki Kuzeyden de tehdit edelim sizi tehdit edelim diyor. Bizi Mazoşist mi sanıyorlar acap!

    • 25 Ekim 2022, 19:28

      Tam da İsmet Özel’in anlattıklarının aynısını askeri açıdan yazmışsınız. Adam İslamcı ve milliyetçi diye kimse dinlemiyor ama uzun süredir bunları söylüyor.

      Ülkeyi 3 veya 4 taraftan sıkıştırmak istiyorlar ve çeşitli yöntemlerle ilerliyorlar!

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!