Ali Deniz Kutluk: Yunanistan için sonuçları kötü olur!

featured

Emekli Tümamiral Ali Deniz Kutluk, Yunanistan ile Mısır arasındaki MEB anlaşmasını değerlendirdi.

Yunanistan, Doğu Akdeniz’de Mısır’la bir deniz sınırı anlaşması imzaladı. Kahire’de bulunan Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ile Mısır Dışişleri Bakanı Sameh Şükrü ortak basın toplantısı düzenledi. İki bakan, Yunanistan ile Mısır’ın bir münhasır ekonomik bölge (MEB) anlaşması imzalandığını açıkladı.

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada Mısır ve Yunanistan arasındaki anlaşmanın meşru olmadığı belirtildi.

Açıklamada, “Yunanistan ile Mısır arasında deniz sınırı bulunmamaktadır. Bugün imzalandığı açıklanan sözde deniz yetki alanları sınırlandırma anlaşması Türkiye için yok hükmündedir. Bu anlayışımız sahada ve masada ortaya konacaktır.” ifadeleri yer aldı.

Emekli Tümamiral Ali Deniz Kutluk, sözde anlaşmayı Veryansın TV’ye değerlendirdi. 

Yunanistan’ın boyundan büyük bir işe kalktığını söyleyen Kutluk, Mısır’ın kendileri açısından zararlı bir anlaşmaya evet dediğini ancak anlaşmanın uluslar arası hukukta bir karşılığı olmadığını söyledi.

İşte Kutluk’un açıklamaları:

‘SONUÇLARI YUNANİSTAN İÇİN KÖTÜ OLUR’

Yunanistan’ı boyundan büyük işlere kalkmış olarak görüyorum. Yunanistan’ın Mısır’la deniz iddiasında bulunacak ilişkisi yok. Akılları sıra bugün Dışişleri Bakanları’nın beyanatına göre ‘Libya anlaşmasını çöpe atmak için bunu yaptık’ gibi çocukça açıklamaları var. Bu işin sonunda Türkiye bu alanı tanımayacağını beyan etti. Böyle bir uluslar arası norm yok zaten. Ekonomik bölge ve kıta sahanlığı hakları, normal devletler için kendi karalarıyla, kıtalarıyla ilgili bir haktır. ‘Ben kıtamda bunu kullanamıyorum, özel durumlarım var. Bunu adalarda kullanırım’ gibi düşünce son derece kural dışıdır. Sonuçları itibariyle yıpratıcı olur. Kimin eli zayıfsa onu yıpratır. Yunanistan tahrik peşinde koşuyor, bu tahrikler için kimden cesaret aldığına da bakmak lazım. Kendi gücüne dayalı olarak Akdeniz’de Türkiye’ye meydan okumaya çalışıyorsa bunun sonucu onlar için kötü olur. Yunanistan, Türkiye’yi masaya çekmek istiyorsa başından beri masaya gelmeyen Yunanistan.

‘KITA SAHANLIĞI DEĞİL BÜTÜN KONUŞAR GÖRÜŞÜLMELİ’

Doğu Akdeniz sorunlarını çözebilmek için öncelikle Kıbrıs sorununun çözülmesi lazım bunun doğu ucundaki mesele olarak. Batı ucundaki mesele olarak bütün Ege sorunlarının çözülmesi lazım. Bir Yunan iddiası varsa önce Ege sorunlarının tamamı üzerinde Türkiye ile uzlaşıya varır ondan sonra bunun Doğu Akdeniz’de yansıması olur mu olmaz mı ona bakılır.

Şimdi Yunanistan’ın Meis adasıyla ilgili, diğer adalarla ilgili akla zarar açıklamalarda bulunuyor. Meis adasının egemenliğinin tartışmalı olduğu bir ortamda bunu nasıl yapıyor. Öte yandan gelişen deniz hukukuna bakarsak bugün bu bir ters taraftaki ada; böyle ters taraftaki adaların herhangi ana kıtaya karşı oluşturacağı deniz yetki alanı bulunmuyor. Bulunduğunu iddia edenler örnekleri göstersin. 18 tane örneği Dışişleri Bakanlığı yayınladı.

Yunanistan şimdi diyor ki ‘Sizle kıta sahanlığını görüşmek üzere Adalet Divanı’na gidebiliriz’. Yunanistan, Adalet Divanı konusunda samimi olsa Adalet Divanı’na rezervasyon koymazdı. Böyle bir samimiyet olmadığı için kendini rezervasyonla koruyor. Öte yandan Türkiye ile Yunanistan neyi tartışacak. Eğer tartışacaklarsa bütün ege sorunları tartışılmalı. Ondan sonra bunu bir yansıması olur mu bakarız… Oysa Yunanistan sadece ‘Kıta sahanlığını görüşürüm’ diyor. Böyle bir özgürlük yok. Bunları görüşeceksen hepsine bir defada bakarsın.

‘MISIR HAKLARINI HEBA EDİYOR’

Mısır’ın pozisyonu; ‘saha kaybedersem edeyim, hiç olmazsa Türkiye’yi sahada durdurma şansım olur’ gibi bir düşüncenin yansıması. Demokratik bir toplum lideri böyle davranmaz. Çünkü senin denizdeki hakların kıyılarından kaynaklanıyor. Sen neden bu haklardan taviz veresin ki. Üstelik Türkiye ile masaya oturduğunda daha fazla hak elde edecekken bunlardan neden vazgeçesin?

 Burada Mısır tarafı bu anlaşmayı siyasi olarak yapmış. Ümit edelim ki aklı selim galip gelsin Mısır Meclisi bunu sorgulasın ve ‘kimin hakkını kime veriyorsunuz?’ desin. Çünkü bu anlaşmada Mısır’ın çıkarları küçük maksatlarla heba ediliyor. Türkiye Dışişleri Bakanlığı bu konuyla ilgili sağlam bir açıklamada bulundu. Dedi ki ‘biz bunu tanımıyoruz!. Kıta sahanlığı haklarımızdan kimseye verecek pay yoktur’

‘TÜRKİYE İLE LİBYA ARASINDAKİ ANLAŞMA GEÇERLİDİR’

Yunanistan birde Libya’yı karşısına almış durumda. Libya ile Türkiye’nin anlaşmasını çöpe attık diye iddiası var Dışişleri Bakanı’nın. İki ülkenin anlaşmaları, başkalarının keyfi istedi diye çöpe atılmaz. Dolayısıyla bu anlaşmalar geçerlidir. Birleşmiş Milletler’in 102. Maddesi’ne göre BM’ye sunulmuştur. İki tarafın yetkilileri bunları onaylamıştır. O yüzden anlaşma devam edecektir. Biran evvel Libya konusu siyasi çözüme ulaştığında bu anlaşmayla yapılacaklara bakılacaktır.

Türkiye’nin ertelediği Navtex kararı uygulanıyor olsaydı dahi bu Mısır’la Yunanistan’ın bir süredir devam ettirdiği müzakerenin bir anlaşmayla sonuçlanmayacağı anlamına gelmez. Bir MEB sözleşmesi zaman alır, belli ki uzun zamandır görüşme yapıyorlar. Navtex gereği yapılacak sismik çalışma olsaydı dahi bu anlaşma gelebilirdi. Ama dediğim gibi bu anlaşma tarafı olmayan bir anlaşma.

Ali Deniz Kutluk: Yunanistan için sonuçları kötü olur!

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

4 Yorum

  1. Degerlendirmeye genel olarak katilmakla beraber, sonuclari Yunanistan icin kotu olur gibi bir sonuc ve ongoruyu son derece yetersiz buldugumu da belirteyim. Turkiye icin iyi mi olur? Yani bir Libya anlasmasi ile Turkiye denizlere hakim mi oldu?
    Bizim sorunumuz stratejik ongoru uretememek oldu. Bu durum Deniz ve Cem Amiraller, Kara ve Hava kuvvetlerinde kaybedilen diger personel ve kurumsal degerlerimizle daha da kotulesti.
    Bizim kendi tarihinizden ve dunyadan ogrenecek cok seyimiz var. Bilimsel yaklasimdan yoksun yonetim ve stratejik yaklasimdan uzak, miyobik degerlendirmelerle de pek bir yere gidemeyecegiz. Bu gelismeleri birden cok bolgeyi kapsayacak sekilde ve dunyada yasanan degisimleri de dikkate alarak yapmakta yarar oldugunu dusunuyorum. Problemi tanimlamadan cozum uretilemez.

  2. Yapilmasi gereken Yunanistan’in suratina samari patlatmaktir. Sismik arastirma ve savas gemilerinin geri cekilmesi ve masaya oturalim teklifi Yunanlilari dahada simartti. Hukumetin acemiligi ortaya cikti. Degerli amirallerimizi dinleyin, Amatorluk felaket olur. Profesyonel stratejist komutanlarimiz Cihat Yayci, Cem Gurdeniz, Deniz Kutluk lara kulak verin. Dogu Akdeniz Turkiye’nin gelecegidir. Buralari, kici kirik Yunanistana’mi birakacagiz? Gerekirse savasi goze almamiz gerekiyor. Cesareti olmayan bastan kaybeder! Kucuk hesaplari, oy hesaplarini, dolar altin hesaplarini birak ey hukumet. Ulkenin bekasi ve uzun vadeli cikari, gelecegini tehlikeye atma. Bir cuval inciri berbat etme. Ey Bahceli neredesin? Konussana.

  3. Net artık. Yunanistana ait bi kaç fırkateyn ve ucak yanlışlıkla vurulmalı ve sonuca göre hareket edilmelidir.

  4. Yunanistan Batı’nın şımarık beslemesidir ..piyon Yunan’ı öne sürüp uluslararası hukuku çöpe atan batı sömürgecileridir abd dir İsrail’dir ..sömürme yakıp yıkma talan zamanları gelmiştir ..bunlar 100 yılda bir kudurur ve burdan beslenir ..gözlerini belliki karartmışlar iştahları kabarmış sağa sola saldıran aç sürülere benziyorlar tıpkı geçmişteki gibi ..herşeyi yapar bunlar nükleer bomba bile atarlar ..ortaçağ hukuku uyguluyorlar ..gravatlı ortaçağ kalıntıları ..hodri meydan …

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!