Hükümetten Yunanistan ile gerginliği düşürecek açıklamaların yapıldığı günlerde Yunanistan ile Mısır, MEB ilan ettiklerini açıkladılar. Türkiye’nin Libya ile imzaladığı anlaşmanın geçersiz duruma düştüğünü savunan Mısır ve Yunanistan yetkililerine Türkiye’den tepki geldi. E. Tuğamiral Turgay Erdağ ise Yunanistan’ın alışılagelmiş politika oyunlarına kanan hükümeti eleştirdi.
Yunanistan, Doğu Akdeniz’de Mısır’la bir deniz sınırı anlaşması imzaladı. Anlaşmaya Türkiye’den tepki yağdı. Deniz sınırı bulunmayan ülkelerin sözde anlaşmasına tepki gösterenlerden biriyse Veryansın TV yazarı emekli Tuğamiral Turgay Erdağ oldu.
Erdağ, Mısır ile Yunanistan arasındaki anlaşmanın geçersiz olduğunu belirtti. Hükümetin dış politikasına da tepki gösteren Erdağ, “Dışişleri Bakanlığı’mızın Yunanistan ile ilgili izlediği politikada hâlâ kandırılıyor olmasını kabul edemiyorum” dedi. İşte Turgay Erdağ’ın açıklamaları:
‘TÜRKİYE AKDENİZ’DE MEB İLAN ETMELİ’
Yunanistan’ın Mısır ile imzaladığı MEB anlaşması Türkiye açısından kabul edilemez. Türkiye’nin kabul etmediği bu anlaşmanın pratikte de bir hükmü olmamalıdır.
Yunanistan’ın İtalya ve Mısır ile imzaladığı MEB anlaşmaları çelişmektedir. Yunanistan’ın Avrupa Birliği üyesi bir ülkeye bakış açısı ile Ortadoğu ülkesi Mısır’a bakış açısı arasındaki fark bu iki anlaşmada çok açık olarak ortaya çıkmıştır. Ne yazık ki Mısır ikinci sınıf bir ülke olarak görülmeyi kabul etmiştir.
Türkiye bir an önce Akdeniz’de MEB ilan etmeli ve bu bölgede hukuk dışı fiili durumlara izin vermemelidir. Bu konuda sadece askeri tedbirlerle sonuç almak mümkün değildir. Türkiye tarihine yaraşır bir dış politika izlemeli, güçlü bölgesel ittifaklar oluşturmalı, ittifaklarını dinsel, mezhepsel ya da sadece tek bir siyasal partinin dar bakış açısı ile değil ulusal çıkarlar zemininde inşa etmeli ve deyim yerindeyse bir daha asla kandırılmamalıdır.
Dışişleri Bakanlığı’mızın Yunanistan ile ilgili izlediği politikada hâlâ kandırılıyor olmasını kabul edemiyorum. Yunanistan ile görüşmelere başladıktan hemen sonra Türkiye sırtından hançerlenmiştir. Bu politika yüzlerce yıldır güçlü devletlerin himayesinde Megali İdea politikasını yürüten Yunanistan için sıradan bir politikadır. Asıl soru şudur: Türkiye neden hâlâ bu politikalara kanmaktadır?
Komutan o da birşey mi? Biz 20 yildir kandiriliyoruz sonra yine gidip ayni yalanciyi seçiyoruz. Alisknlik biz de yani. O da habire kandırılıyor sonra çıkıp benim milletim, Allah, peygamber yanilttilar kanirildim Dior ve hepsi unutuluyor. Bu hükümetin gözleri önünde adalar işgal edildi silahlandirildi sesleri çıktı mı? Yunan bunları uzun zamandır kandırıyor niye birşey yapılmadı? Bize sizin Cumhurbaşkanımızın dedi diğer taraftan ABD nin BOP başkanı oldu gene kandırdı bizi. Türkiye’nin uluslararası anlaşmalardan Adalar konusunda doğan haklarini niyeyse devlet değil de STK lar uluslararası mahkemelere taşıma gereği duydu. Yani anlacaginiz ha bire kandiriliyoruz çünkü baştaki diploma siz din tüccar seriatcilar yüzünden.
Uluslararası hukukun kaynaklarından birincisi uluslararası antlaşmalardır. Yazılı antlaşmalar diye geçer, UAD Statüsünün 38. maddesinde. Antlaşma geçersizdir diyemeyiz. Ama meşrudur diyemeyiz. Meşruiyet demek hukuka uygunluk demektir. Yunanistan-Mısır antlaşmasının içeriğinde düzenlenen Münhasır Ekonomik Bölge sınırlandırması uluslararası hukuka uygun değildir. Uygun değildir derken bu ezbere söylenmez. BM Deniz Hukuk Sözleşmesi’nin 74. maddesine uygun değildir. Bu bakımdan yapılan antlaşmanın kendisi geçersiz değildir, ancak antlaşma ile ilan edilmiş bulunan münhasır ekonomik bölge geçerlilik kazanmamıştır. Tartışmalı bölge (Disputed zone) statüsündedir. Kanmak ya da kandırılmak söz konusu değildir. Bölgedeki hemen hemen tüm deniz sahalarında disputes zone bulunmaktadır. Bu konulara maalesef uluslararası hukuk bağlamında objektif gözle bakamıyoruz bakanları da yanlış bir şey yapıyorlarmış gibi algı yaratıyoruz. Bu konu hamasetle çözülemez. Görüşmelerle çözülecektir, görüşmelerde haklı olmak için anlaşmaya yanaşmayan ülke görüntüsü de verilemez. Bu çerçeveden de bakalım.
Bu ihvancilik iyice Türkiye’yi batırdı, sadece ihvanci bakıştan erdoğan mavi Marmara gemisini israile gönderdi ve ilişkilerimizi bozdurdu . İsrail ile hala doğu Akdeniz’de anlaşma yapılabilir ama ihvanci bakıştan değil. Mutlaka laik milliyetçi bir cumhurbaşkan istiyoruz. Mısır Yunan Fransa ile savaş kaçınılmaz ama bu savaşta eğer İsrail bizim yanımızda olsa en azından ABD tarafsız kalar ve Türkiye yenmek şansı olur ama eğer ihvanci bakışla İsrail’i itsek İsrail ve ABD bizim düşmanlar safına girir ve iş bize çok kötü olur. Olası savaşta eğer bize karşı franad Yunan mısır savaş açsa ve onlara ABD ve İsrail katılsa ve güneyden PKK ve Hizbullah saldırsa ve kuzeyden Rusya saldırsa ne yaparız bi düşünün
Süper başlık !!!!! Dışişleri Bakanlığı’mızın Yunanistan ile ilgili izlediği politikada hâlâ kandırılıyor olmasını bende kabul edemiyorum.!