‘Aşı olmayan öğrenciler Kadir Has Üniversitesi kampüsüne giremeyecek’ iddiası

featured

Kadir Has Üniversitesi’nin, iki doz aşı olmayan öğrencilerin kampüse alınmayacağını açıkladığı iddia edildi. Öğrencilere yollandığı öne sürülen bilgilendirme maili sosyal medyada tepki gördü.

Yeni tip koronavirüs salgınına karşı üretilen aşıların günlük hayata dahil edileceği sistem tartışma konusu olmaya devam ediyor. Son olarak Kadir Has Üniversitesi’nin öğrencilere aşısız kampüse giremeyeceğine dair bir mail attığı iddia edildi.

‘QR KODU OKUMA SİSTEMİ YERLEŞTİRECEĞİZ’

Haberler.com’da yer alan habere göre, üniversite tarafından öğrencilere gönderildiği iddiasıyla sosyal medyada paylaşılan mailde, “Girişimlerimizde QR kodu okuma sistemi yerleştireceğiz ve iki doz aşısını olmayan hiç kimsenin kampüsümüze girmesine izin vermeyeceğiz” ifadeleri yer alıyor.

SOSYAL MEDYADA TEPKİ YAĞDI

Bu maile sosyal medyada tepkiler gösterilirken, iddialar hakkında üniversite yönetiminden henüz bir açıklama gelmedi. Twitter’da konuyla ilgili #HaddiniBilKadirHas diye hashtag açıldı

İŞTE ÖĞRENCİLERE YOLLANDIĞI İDDİA EDİLEN O MAIL:

‘Aşı olmayan öğrenciler Kadir Has Üniversitesi kampüsüne giremeyecek’ iddiası

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

6 Yorum

  1. hitler mezarindan mi cikti acaba? ben bunu fasizane bir yaklasim olarak goruyorum . gelecegimizi the ekonomist dergisinden okumaktan biktik

  2. Bu üniverste yönetimine birileri gaz vermis gibi geliyor bana!
    Cünkü bir yildan fazla süren ve muhalefet destekli BASKI ve Zulmü MANTIK ile aciklamak mümkün olmuyor !!!!

  3. Eğitim hakkı nasıl anayasa ile korundu ise kişinin bedenini denek yapılmasını kendi izni harici engellemek yine anayasa ile korunmuş durumdadır. Bu yapılan alenen T.C. devletine başkaldırıdır ve gereken derhal yapılmalıdır. Yok eğer yapılmaz ise Türkiye diye bir devletimiz kalmamış olup her isteyenin kendi kafasına göre kural koyduğu bir Muz cumhuriyeti haline gelinmiş demektir. Ki bu durumda neler olabileceğini tahmib dahi edemiyorum.

  4. 3 Temmuz 2021, 14:24

    Tebrikler. Mukemmel izah etmissiniz. Bu anlamsiz asi zorlamasinin yanisira mRNA asilarinin ne kadar tehlikeli olabilecegini bu asinin mucidi Amerikali bilim adami Robert Malone’den dinleyebilirsiniz. BitChute ve Twitter’dan kendisini takip edebilirsiniz.

  5. 3 Temmuz 2021, 13:56

    Uğur yılmaz güzel açıklamışsın, teşekkürler. Bir sürü aşı olmuş ancak denek olmayı kabul etmeyen kişilere de aşı karşıtı yakıştırması yapıyorlar. Size de yaparlar tabi ama önemsemeyeceğiz. Bakalım kadir has öğretim üyeleri ve öğrencileri tepki verecek mi?

  6. 3 Temmuz 2021, 13:25

    Kadir Has Üniversitesi’nin aşı yaptırmayan öğrencileri üniversiteye alınmayacağı kararı Türkiye’de korona komplosu üzerinden faşist bir yönetim anlayışının her yerde egemen olmaya başladığını göstermesi açısından önemlidir. Ortada bir aşı yok. Yapılan aşılar aşı ruhsatı almaya aday aşı çalışmaları. Aşı yaptıranlar da gönüllü kobay. Bu nedenle herkesten onam alınıyor. Faz 3 çalışmaları sonuçlandıktan sonra bunların aşı ruhsatı alıp alamayacağı belli olacak.
    İnsan Hakları ve Biyotıp Sözleşmesi Türkiye tarafından Kasım 1996’da kabul edilmiş ve “Biyoloji ve Tıbbın Uygulanması Bakımından İnsan Hakları ve İnsan Haysiyetinin Korunması Sözleşmesi: İnsan Hakları ve Biyotıp Sözleşmesi” adıyla, 03.12.2003 tarihinde 5013 sayılı kanun ile onaylanmıştır.
    Bir kişiye kendi isteği dışında aşı yapılması ve buna zorlanması Türkiye Anayasa’sı hem de İnsan Hakları ve Biyotıp Sözleşmesi’ne göre suç teşkil etmektedir. Bu aynı zamanda bir insan hakları ihlalidir.
    Kadir Has Üniversitesi öğrencileri veya çalışanlarının bu aşı zorlayıcı kararın kaldırılması için üniversiteye yazılı olarak başvurması gerekir. Eğer böyle bir uygulama varsa önce Cumhuriyet Savcılığına başvurmaları gerekir. Cumhuriyet Savcılıkları bu idari karar için genellikle Anayasa’nın 125. Maddesi gereğince soruşturma yapmayacak ve dosyayı kapatacaktır. Bu aşamada önce Anayasa Mahkemesine daha sonra da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurulması ve bu hukuki mücadelenin basında yaygın olarak tanıtılması gerekir. Bu konuda Nürnberg mahkemesine de başvurulabilir. Anayasa Mahkemesi Üniversitenin bu kararını Anayasa’nın 125. Maddesi gereğince bir insan hakkı ihlali olarak kabul etmeyecektir. Hem aşı için zorlama ve hem de Anayasa’nın 125. Maddesi Türkiye’de Hitler rejimini aratmayacak bir faşist rejimin hüküm sürdüğünü gösterecektir.
    Toplum tek yönlü propaganda ile ölümcül bir salgın olduğuna inandırılmıştır. Hitler zamanında radyonun tek kanalı vardı. Bugün birçok basın kuruluşu ve TV olmasına rağmen hem kovid hem de diğer konularda her medya kuruluşu Hitler döneminde olduğu gibi tek kanaldan yayın yapmaktadır. Buna muhalif gibi görünen kanallar da dahildir. Kovid konusunda tam bir obskurantizm vardır. Facebook, whattapp, twitter, youtube bu konudaki karşıt görüşleri engellemekte ve hesapları kapatmaktadır. Vatandaşın doğru bir gerçek haberi öğrenme şansı engellenmiştir. Toplumun önemli bir kesimi maske, mesafe ve aşı ile bu ölümcül salgının (onlar öyle sanıyor) önleneceği yalanına inanıyorlar. Diğer taraftan kişi kendisini gerçekte var olmayan bir salgından koruduğuna inanıyorsa maskesini taksın, kişilerden uzak dursun, evinden çıkmasın. Ama başkasının deneysel bir aşı yaptırıp yaptırmama konusu bizzat kişilerin kendilerinin karar vereceği bir durumdur. Bu önlemler saçma ve bilim dışıdır. Fakat isteyen, inanan ve bunların doğru olduğuna inananın elini tutan yok. Herkes ancak kendisi için karar verebilir ve vermelidir.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!