Atatürk’ün Montrö mesajı ne anlama geliyor?

featured

“Lozan hezimettir’ diyenler için Montrö elbette ‘daha iyisi’ yapılacak ‘iyi olmayan’ bir anlaşmadır!”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 5 Nisan 2021 akşamı dile getirdiği “Daha iyisi için imkân bulana kadar Montrö’ye bağlılığımızı sürdürüyoruz” sözleri sonrasında, hükümet basınında Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin aslında pek iyi olmadığı yönünde yayınlar başladı.

Aydınlık gazetesi de Atatürk’ün bazı sözlerini Montrö karşıtı kampanyanın aracı yaptı.

Gazete geçen günlerde “Atatürk’ün Montrö değerlendirmesi: Makul ama parlak değilmanşetini attı.

Haberde Atatürk’ün Montrö Konferansı sonrası Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras’a gönderdiği tebrik mesajındaki ifadeler ile Montrö’nün hiç de “parlak” olmadığı ispatlanmaya çalışıldı.

Mustafa Kemal Atatürk sözleşmenin imzalanmasından bir gün önce Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras’a gönderdiği söz konusu tebrik mesajında şu ifadeleri kullanmıştı:

“Dr. Aras

Türkiye Cumhuriyeti Dış Bakanı – Montreux (Montrö)

Tebrik ederim; Montreux Konferansı’nı pek parlak demeyeceğim, makul neticelendirebildiğinden dolayı. Ümit etmek isterim ki, dünya medeni ve insani alemi bizim Türklük namına aldığımız uysallığı, fedakarlığı takdir edeceklerdir.

Yukarıda vermek istediğim parlaklığı, bu muvaffakiyetinizi zafer haline getirecek bundan sonraki yüksek neticeler almanıza saklıyorum. Türkiye ve Türk milleti, Türk’ün yüksek haklarını dünya devletleri karşısında muvaffakiyetle müdafaa edebilen ve neticelendirebilen senin gibi yüksek diplomatlarıyla kıvanç duyar.

Bu işte sizinle beraber çalışan, size büyük zeka ve gayretleriyle yakından yardım eden güzide arkadaşlarımızın ayrı ayrı ve senin gözlerinden öperim. Bu tebrik telgrafımı sana yazmamı, mesele ile ve seninle çok alakalı olarak meşgul olan hükümetimizin, bana sizin muvaffakiyetinizi müjdelemelerine borçluyum. Onlara da ayrıca teşekkür ederim.”

NE ANLAMA GELİYOR?

Peki, Atatürk’ün söz konusu mesajı ne anlama geliyor? Atatürk, Montrö’yü zafer olarak görmedi mi?

Cumhuriyet yazarı Mehmet Ali Güller, bugünkü köşesinde tartışmayı yorumladı.

Yazının satır başları şöyle:

“(…) Atatürk, Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin imzalanacağı haberi üzerine 19 Temmuz 1936’da Dışişleri Bakanı Tevfik Rüstü Aras’a gönderdiği telgrafta aslında “makul ama parlak değil” demiyor, “parlak değil ama makul” diyor. Bu ikisi arasında, göründüğünden de kalın bir fark var. Açıklayalım:

Atatürk, “Tebrik ederim; Montrö Konferansı’nı pek parlak demeyeceğim, makul neticelendirebildiğinden dolayı” diyor ve parlaklık konusuna şu açıklamayı getiriyor: “Yukarıda vermek istemediğim parlaklığı, bu muvaffakiyetinizi zafer haline getirecek bundan sonraki yüksek neticeler almanıza saklıyorum” diyor. 

Çünkü Atatürk, yeni bir savaş riskinin ortaya çıktığı koşullarda Türkiye’nin güvenliği için tek bir anlaşmaya değil, toplam bir pakete, bütünlüklü bir tabloya odaklanmış durumda. 

O tablonun içinde en önemli iki konu İtalyan’ın Doğu Akdeniz’deki tehdidi ve Almanya’nın Lukarno Güvenlik Anlaşması’ndan çekilmesinin doğurduğu büyük güvenlik riskleridir. İşte bu nedenle Atatürk Trakya’da, Org. Fahrettin Altay’a “askeri manevralar” yapma talimatı da vermiştir. 

Dolayısıyla Atatürk için İtalya’nın imzalamadığı bir Montrö Boğazlar Sözleşmesi parlak değildir, makuldur. İki yıl sonra İtalya sözleşmeyi imzalamak durumunda kaldığında ise Tevfik Rüstü Aras’ın “muvaffakiyeti zafer haline” gelmiş ve “parlak” olmuştur. 

ATATÜRK’ÜN HATAY PLANI

Atatürk açısından “muvaffakiyeti zafer haline getirecek” sonraki “yüksek neticelerden” biri de Hatay’dı. Afet İnan’ın bu konudaki sözleri, meseleyi anlamamızı kolaylaştırmaktadır:

“Montrö’de boğazlar meselesi konuşulmaya başlandığı zaman, ben de Cenevre’de idim. (…) Son oturumlarda baktım kritik birtakım şeyler var. Tevfik Rüştü Aras endişeli bir durumda idi. Anlattı bana durumu. Bazı meselelerde tam anlaşma olamadığını. (…) Gelişim bir iki gün sürdü. Geldiğim zaman baktım Atatürk gayet neşeli. Halbuki Montrö’de pek iyi havadisler yoktu. Fakat dedim işte ‘Tevfik Rüştü Bey böyle…’ Atatürk ‘Yok!’ dedi, ‘O mesele bitti artık!’ Hakikaten 20 Temmuz’du işte, ben geldiğim anda, anlaşma imzaya girmiş. Ben birdenbire ‘Aman, çok memnun oldum!’ dedim. ‘Eh!’ dedim, ‘Artık bir dış mesele kalmadı!’ Atatürk, ‘Var, mühim bir meselemiz var! Şimdi İskenderun ve Antakya meselesi var!’ 1936 yılı temmuzunun 21’i, Montrö’nün imzalanmasından sonradır hemen. Ben şaşırıp kaldım. Fakat dedi ki: ‘Bunun üzerinde duracağız!’ Ben ‘Ne olacak?’ dedim. ‘Alacağız!’ dedi.”

Yani Atatürk, Montrö’nün Hatay’la perçinlenmesinin peşindeydi; parlaklık ancak öyle sağlanabilirdi!

ATATÜRK İÇİN MONTRÖ: TÜRKÜN BOĞAZLAR ZAFERİ

Kaldı ki Atatürk, Montrö konusunda sadece Tevfik Rüştü Aras’a değil, pek çok yetkiliye telgraflar göndermiştir; bu konuda pek çok değerlendirme yapmıştır. Ve tüm bu açıklamalarında da Montrö’yü “zafer” olarak değerlendirmiştir. 

Örneğin Atatürk “Montrö’den haberler geldiğinde” zaferi Florya’da kutlamış, Ankara’ya, İnönü’ye “Zafer senindir, gözlerinden öperim, yarın tayyare ile bekliyoruz” mesajı göndermiştir. 

Örneğin Ankara Valisi Nevzat Tandoğan’a 22 Temmuz 1936’da attığı telgrafta Montrö’yü “Türkün yeni boğazlar zaferi” diye nitelemiştir. Pek çok konuşmasında Montrö’nün Lozan’ı taçlandırdığını savunmuştur.

Ve nihayet 1 Kasım 1936’da, TBMM’nin yeni dönem açılışı konuşmasında “Boğazlar, artık tamamıyla Türk hâkimiyeti idaresinde” demiştir.

‘MÜKEMMEL İYİNİN DÜŞMANI’

Diplomasinin altın kuralıdır: Mükemmel ya da “daha iyisi”, iyinin düşmanıdır. Montrö Boğazlar Sözleşmesi konusunda “daha iyisi” söylemi Saray’ın tuzağıdır! “Lozan hezimettir” diyenler için Montrö elbette “daha iyisi” yapılacak “iyi olmayan” bir anlaşmadır!

Ancak önemle akılda tutulmalıdır: Boğazlar “doğal suyoludur” ve o nedenle “tamamen” kapatılamaz. Dolayısıyla fesihten sonra yeniden masa kurulacaktır. Ancak fesihten sonra anlaşmanın zemini artık 1982 tarihli Deniz Hukuk Sözleşmesi olacaktır ve oradan Montrö’deki haklar bile çıkmayacaktır!

SONER POLAT’IN UYARISI

Kaldı ki eski Donanma Komutanı Em. Oramiral Nusret Güner, bırakın 1982’yi, Montrö öncesi şartlara bile dönülmesinin dayatılabileceği riskine dikkat çekmektedir.

O nedenle geçen yıl yitirdiğimiz Em. Tümamiral Soner Polat’ın şu çok önemli uyarısını unutmamalıyız: “Montrö’ye karşı çıkmak, dolaylı olarak Lozan’a meydan okumaktır! Montrö’yü dillerine dolayanlar gerçekte kimin borazanını üflediklerini iyi bilmelidir. Montrö bir kere sallanmaya başladı mı nerede duracağını kimse tahmin edemez!”

Atatürk’ün Montrö mesajı ne anlama geliyor?

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

17 Yorum

  1. Bu sitede Perinçek trolleri var.Bu kadar bariz bir şekilde yanlış yaptığı belli olan ve durmadan ona buna cahil diyen birini biraz yermeye kalmıyor hemen eksi basıyorlar.Cevap verin kardeşim eksi basmayın.Mantıklı bir cevap verin soru şu bu hükümetin eskisinin yerine daha iyisini koyduğu bir örnek var mı?Zır cahil bu Perinçek tayfası gidin Akit i trolleyin gerzekler.

  2. 16 Nisan 2021, 05:45

    Doğu Perinçek kim diye soracağımın bir adres vereyim size: AİHM.
    Avrupa insan hakları mahkemesi. Onu iyi tanıtlar.
    İsviçre’ye kanun değiştirtti.
    AB devletleri okullarında tarih kitaplarına TÜRKLER SORKIRIMCI yazacakken AİHM kararından sonra seke seke kaldırdı.
    Sen Doğu Perinçek Kimmiş onu en iyi VAHŞİ BATI’dan ve onu 15 yıl zindanlara atan CIA- FETÖ alçaklarından öğrenebilirsin.
    Türklük kahvede okey atarken birilerine çamur sıvamak değildir.

  3. Sayin Seyhan Tanyürek;Madem ki Aydinlik’ta cikan haberin dogru oldugunu ileri sürüyorunuz o zaman o haberin gercegini neden yazmiyorsunuz.Bakin Mehmet Ali Güller haberingercegini anlatmis.Siz ise burada Aydinlik’i dolayisiyla Perincek’i “Atatürk’ün farkli anlamda kullandigi sözlerini”carpitarak manset yapmasini dolayisiyla Erdogan’a kur yapmasini alkisliyorsunuz.Ünvaniniz Dr.olarak geciyor,nasil bir doktorluk bu?

  4. Dogu Perincek Türk’müdür yoksa AKP’li mi?Gercekten ben cok merak ediyorum.

  5. 15 Nisan 2021, 16:53

    Montrö’nün daha iyisi, yakın gelecekte montrö’yü hepten iptal edip, karasularımızda boğazlarımızda tıpkı topraklarımızda olduğu gibi kendi koşullarımızı belirlememezdir. Bitti.

  6. Gordugum kadariyla sizin gibi bir doktor olan Perincek feci sekilde sarsilan imajini dogrultmaya calisiyor ve son gunlerde sizin gibileri Veryansin’a duzinelerle salivermis. Ama bence nafile. Insanin ipligi bir kez pazara cikmaya gorsun. Bakiniz sizin piskince burada yaptiginiz Perincek ve Aydinlik avukatligina cevap veren mantikli insanlarin yorumlarina. Rica edecegim, bu milleti artik aptal yerine koymaktan vazgecin, cunku cirpindikca dahada batiyorsunuz, yuzunuzdeki Ataturk maskesi biraz daha dusuyor. Ataturk’un ismini eylem ve siyasetlerinize cirkince alet ediyorsunuz ve butun vatansever ulusalcilarin tepkisini cekiyorsunuz. Kayitlarda, kucuk notlarda bir kelime, bir ima, bir cumle bulup bulusturup linc kampanyasina giristiniz. Amirallerimizi CFR, CIA ajani olarak suclayacak kadar alcaldiniz. Aydinlik ve Ulusal kanal kac gundur hummali bir karalama kampanyasinin icinde. Amaciniz nedir? Boyle basit numaralarla, internet caginda insanlarin, ulusalcilarin, Ataturkculerin size tekrar inanacagini mi saniyorsunuz? Bu nafile karalamalarinizin ve yurutmeye calistiginiz piskolojik saldirilarin hicbiri vatanseverler Ataturkculerin gozunden kacmiyor. Bu basit oyununuzda bizler icin vatan sevgisi demek olan Ataturk’un adini kullanip prim yapmaktan vazgecin. Sapka dustu, kel gorundu. Montro’yu inkar eden kisi Amerikancidir, NOKTA. Cunku Montro’nun kalkmasi tek ABD ve Nato’nun isine gelir, Karadeniz’i Amerikan, Nato golune cevirir. Perincek’in ongordugu gibi Turk donanmasi bile bunlari durduramaz, cunku uluslararasi hukuk karsisinda en onemli kartinizi kaybedersiniz. Uluslararasi bircok kurulusu ve Nato’yu kullanan Amerika’nin karsisinda hic bir sey yapamazsiniz, eliniz ayaginiz baglanir. En kotusu ise Rusya ile savas noktasina gelirsiniz ve sonucta Turkiye’yi mahvedersiniz. Bunlari bile, bile Perincek ve VP nicin su anda ABD cikarlarinin avukatligini yapiyor? Kim Amerikanci? Kim CIAnin degirmenine su tasiyor? Cengiz Ozakinci’nin Perincek gibi Montro’yu inkar edenlere verdigi yaniti ve Ataturk’un Montro’yu vatan’in tapu senedi gordugune dair belgeleri bir okuyun. Ondan sonra eger halen yuzunuz kizarmamissa gelin burada piskince Aydinlik gazetesini ve Perincek’i savunun ve ulu onderin ismini pervasizca kullanin.

  7. 15 Nisan 2021, 13:51

    “Yukarıda vermek istemediğim parlaklığı, bu muvaffakiyetinizi zafer haline getirecek bundan sonraki yüksek neticeler almanıza saklıyorum” ifadesine rağmen parlaklaşma işinin İtalyan imzasına nasıl bağlandığını anlayamadım. Atatürk İtalyayı kast etseydi parlak yerine makul olma sebebi olarak anlardık ifadesinden.
    Tabii ki Montrö nün daha iyisini yapacak bir hükümet yok ortada ama lafı eğip bükmeye de gerek yok.

  8. Nasıl bir iyi mesaj veriyor ben de onu anlayamadım.Aydınlık gazetesi haberin bütününde amirallerimiz bildirisi ile bu yayını yapıyor ve amirallerimizin hassasiyetlerinin gereksizliğini ve hükümetin daha iyisi için çalıştığını güya bilinç altına sokuyor ve Atatürk ünde aslında bu sözleşmeyi yeterli bulmadığından dem vurarak Atatürkçüleri kendi tarafına çekmeye çalışıyor..Bu da yetmiyor Tayyip Erdoğan da sanki Atatürk ün yolundaymış algısı yaratıyor.Bu seyyar satıcı zihniyetiyle bu işler olmaz.Perinçek çok yanlış yapıyor birde güya kendini pek derinlerde bir devletmiş gibi lanse ediyor.Merak içindeyim söylermisiniz bu hükümetin eskisinin yerine daha iyisini koyduğu tek bir örnek var mı?

  9. 15 Nisan 2021, 11:25

    Tartışmaya açılması insanı ayağına sıkmasıyla eş değerdedir. Asla…

  10. 15 Nisan 2021, 08:17

    Veryansın TV, ana sayfaya Cumhuriyet gazetesinin eski sayısını koyuyorsun. Tıkladıktan sonra o gazetenin daha büyütülmüş haline koymanız gerek ama hiç eser yok. Kendinizi ” daha iyisini nasıl yapabiliriz ” diye biraz motive etseniz diyordum. Benzer yorumları daha önce de okuyucularinizdan okumustum. Sanıyorum sizin gazetede herkes kendi davulunu çalıyor.

  11. 15 Nisan 2021, 08:17

    Haberde bu yalandır demiyor ki.Telgraf ortada zaten.Aydınlık, Cumhurbaşkanının “Daha iyisi için imkan bulana kadar bu sözleşmeye bağlılığımızı sürdürüyoruz” açıklamasından sonra işte daha iyisini Atatürk’te istiyor anlamına gelecek bu manşeti attı.Soru şu:Daha iyisi için bu doğru zamanlama mıdır?Ekonominin hali ortada,Karadeniz’de sular ısınmışken,her yönden kuşatılmışlık sürerken,Rusya Ukrayna için savaşı göze almışken (Bu konuda Soner Polat amiralimizin “Ukrayna Rusya’nın boğazıdır,Rusya boğazını sıktırmaz ve bu uğurda savaşı göze alır” sözleri de net anlatır durumu) NATO kayığına binersek nerede ineceğimizi Allah bilir.İkinci soru:Uluslararası Deniz hukuku sözleşmesinin bu konuda bize ne getirip ne götüreceği biliniyor mu? Bu konuda uzman kimselerin bunu açıklaması lazım. Son olarak söz konusu telgraftan sonra Atatürk’ün mecliste yaptığı “Boğazlar artık tamamiyle Türk hakimiyetinde” açıklaması neden verilmemiştir Aydınlık gazetesinde. Bu konuda Sayın Cengiz Özakıncı’nın açıklamaları da siteden okunabilir.Belgeleri ile gösteriyor. https://www.veryansintv.com/cengiz-ozakincidan-ataturk-uzerinden-montroyu-tartismaya-acanlara-yanit

  12. Doktor önce yazıyı oku sonra yorum yap. Biliyorum acele etmen gerek çünkü bu tür haberlere yorum yetiştirmek zorundasın bu yüzden okumadan yorum yapıyorsun

  13. 15 Nisan 2021, 07:49

    Bu mantıkla Lozan da iyi değildir, Montrö ile kıyaslandığında… Bu konuda ne diyorsunuz?

  14. 15 Nisan 2021, 07:47

    Madem öyle sayın hocam, Montrö’nün daha iyisi nedir, nasıl olur, yazsanız da öğrensek.

  15. Yani senin anlayacağın hayatta paradan daha değerli hiçbirşey yok. Materyalist kız madonna. Kapiş!

  16. 15 Nisan 2021, 07:03

    Üniversitede yüksek lisans tezim bu anlaşmalardı. Aydınlıkta çıkan haberi dikkatle okudum, ayrıca Atatürk’ün bütün eserleri serisi de kitaplığında. Üzülerek söyleyeyim aydınlıkdaki çıkan haber doğrudur, Mustafa Kemal Atatürk’ün ağzından çıkmış sözlerdir. Aydınlık gazetesi bunu manşete taşıyarak aslında Atatürk’e ve Atatürkçülere herhangi bir kötü mesaj vermiyor, Türk milleti olarak artık kendi topraklarımıza ait Boğazların geçitlerin geçişlerin mavi vatanın hava sahasının bizlere ait olduğunu bu tür savaş koşullarında yapılmış anlaşmalar olmaksızın kendimizin belirlemesinı istiyor. Bu tür haberleri sanki Atatürk’ü Atatürk’e karşı yapılmış gibi yansıtmak vicdansızlıktır.

  17. Okuma diyorum sana. O-KU-MA
    Kendini Camide ibadet ederken bulacaksın…

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!