1. Haberler
  2. Kültür - Sanat
  3. Deliler koğuşu (libido, logic, logos)

Deliler koğuşu (libido, logic, logos)

featured

Serkan Arslan yazdı…

Süveyda bu sabah odasından acele adımlarla çıktı. Adımlarında yetişilmesi gereken bir yerin telaşı vardı. Merdivenleri çıkarken adımları ağırlaştı ve elimdeki ajandasını açıp daha önce not aldığı bir sayfa aradı. Biraz karıştırdıktan sonra gözlerindeki ışıltı bulduğunu gösteriyordu. Tekrar yürümeye devam etti. Pembe köşk tımarhanesinin en üst katına geldiğinde zihninde çok fazla düşünce olduğunu fark etti ve bu nedenle asansöre binmeyi akıl edemediğini anladı. Sekretere eliyle işaret ederek Başhekimin odasında olup olmadığını teyit etti. Başhekim Şinasi zaten Süveyda’yı bekliyordu ve sekreter içeri girmesi için kendisine buyurun dedi. Süveyda ve Başhekim Şinasi karşılıklı oturdular. Başhekim, sekreterine iki acı söyledikten sonra kapıyı kapatıp kilitledi. Bu gizli bir toplantı olacaktı. Önce başhekim söze başladı.

-Burada bulunduğunuz süre içerisinde gözlemleriniz bizim için çok kıymetli. Hastanın durumuyla ilgili bir izlenime sahip olabildiniz mi? Onun gibi bir yazarın bu halde olması hepimiz için üzücü bir durum ama yaşadıklarıyla kıyasla içine düştüğü bu karanlık ve karmaşık akıl tutulmasını çözmenin bir yolu olmalı diye düşünüyorum. Siz ne dersiniz?

Süveyda sözlerine başlamadan önce bir konuya açıklık getirmek istedi. Burada bulunduğu süre içerisinde gerçek kimliğinin gizlenmesi ve kimse yokken bile ona takma adı olan Süveyda ismiyle seslenilmesini istediğini ona yeniden hatırlattı. Başhekim bu durumu başıyla onaylayarak “Sizi dinliyorum Süveyda Hanım” dedi.

-Şinasi Bey hayatın içinde düzen yoktur derler ama insanın ruhu bir düzen içerisinde gelişir ve olgunlaşır. Bana göre yaşam başlangıçtan itibaren yani bebeklik aşamasından yeterliliğini geliştirir. Önce haz ve libido ile istek ve arzularımızın farkına varırız. İstekler ve arzular ne kadar yaşanılabilir düzeye ulaşırsa karşı koyma duygusu da bu düzeyde kendini geliştirir. Yarım kalmış arzular ilerleyen yaşlarda kendine bir yol bulup insanın hayatını karar veremez bir hale getirebilir. Bu haz ve zevkler aşaması logiç yani mantık evresine kadar yerini bulamazsa kişi mantıksız kararlar ile kendini içinden çıkılmaz bir durumun içinde bulabilir. Asıl sorun ise son evrede yani logos evresinde yaşanır. Yarım kalmış istekler karşılık görmez ve mantık, düşünce yoluyla bu sorunun üstesinden gelemezse ruhun anlam arayışı koca bir hiçlikle karşılaşır. Böyle durumlarda hafıza fazla acının en üst sınırının aşıldığını gördüğü anda bellek kendini temizleme görevi üslenir. Bir yemeğin pişirme derecesinden daha yüksek bir sıcaklıkta yapmaya çalışırsanız yemek yanar ve kullanılamaz hale gelir.

Başhekim bu teorik konuşmayı sessizce dinledi. Hastanın hayatındaki yansımalar konusunda Süveyda’nın tanısına önem verdiğini belli etmek için elinden geldiğince az konuşuyordu. Hastanın davranışları ve odasında yazdığı yazılardan bu kanıya nasıl vardığını sorup arkasına yaslandı. Süveyda elindeki not defterini açıp tekrar anlatmaya devam etti.

-Burada bakmamız gereken aslında gerçek ile hayalleri arasında kurduğu bağın ne denli karmaşık olduğudur. Siz de dikkat ederseniz bunu görebilirsiniz. Renklerle olan bu denli yakınlığının sebebi geçmişinde yaşadığı ağır travmanın üstünü örtme çabasıdır. Geçmişinde kaybolan güzel anıları ancak hatırlatarak bulabiliriz. Kayıp olanı hatırlamanın bir yolunu bulmak için yeni ve benzer anılar yaratmaya çalışırız. Burada bahsettiğimiz kişi aklını değil anılarını kaybetti. Ve genelde bu tür hastalar toplumun en akıllı kesiminden oluşurlar. Geri getirmeye çalıştığımız onların düşünceleri değil, kabullenemedikleri sorunlarının varlığıdır. Arif’e bir sorunu olduğunu anlatabilir ve eski anıları ile hatırlatabilirsek, kendi ile savaşmanın bir yolunu bulmak isteyecektir.

Başhekim Şinasi, bu konuşmanın arasında bir fırsatını bulup Süveyda‘ya hastayı neden bu kadar önemsediğini sordu. Çok özel olmayacaksa bunun sebebini bilmek istiyordu. Bu sorunun üzerine Süveyda önünde açık duran not defterini kapattı ve başını öne eğdi. Ve son sözlerini söyleyip başhekimden müsaade istedi.

-Özel bir neden aramaktan ziyade onu özel kılan şeyin ne olduğunu görmek gerekiyor. Kendisinin yazdığı kitapları okumanızı tavsiye ederim. Edebiyat dünyasında bu kadar tanınmış bir yazar için elimden gelenin fazlasını yapmak için buradayım.

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!