Diyanet’ten yeni ‘eşcinsel ilişki’ açıklaması

featured

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, ‘Her türlü gayrimeşru cinsel ilişkinin dinen büyük bir günah olduğunun açıklanmasını, ‘nefret söylemi’ üretmekle veya ayrımcılıkla nitelemek, son derece haksız ve sorumsuz bir davranıştır’ açıklamasında bulundu.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Ankara Hacı Bayram Camii’nde, temsili Cuma namazını kıldırmış ve “Ey insanlar! Canımıza, aklımıza, inancımıza, malımıza ve neslimize zarar veren şeylerden uzak duralım” demişti.

Prof. Dr. Ali Erbaş hutbesinde, “Ey insanlar! İslam zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor. Lûtîliği, Eşcinselliği lanetliyor. Nedir bunun hikmeti. Hastalıkları beraberinde getirmesi ve nesli çürütmesidir, bunun hikmeti. Yılda yüzbinlerce insan gayri meşru ve nikahsız hayatın islamî literatürdeki ismi zina olan bu büyük haramın sebep olduğu Hiv virüsüne maruz kalıyor. Geliniz bu tür kötülüklerden insanları korumak için birlikte mücadele edelim” ifadelerini kullanmıştı.

Açıklamanın ardından, Erbaş’a yönelik eleştiriler gelmişti.

TEVRAT VE İNCİL’DE DE VAR

Diyanet’ten tartışmayla ilgili yeni açıklama geldi.

Din İşleri Yüksek Kurulu’ndan yapılan yazılı açıklamada, İslam’ın; getirdiği ilahi hakikatlerle, insanlığın varoluşsal sorularına cevap veren, insan ve toplum hayatını en uygun biçimde düzenleyen, dünyayı insanlık onuruna yaraşır bir biçimde yaşanılır bir yer haline getirmeyi hedefleyen son hak dini olduğu belirtildi. Açıklamada “İnsanlığın bu hedefe ulaşabilmesi için İslam; hayatı, vicdanı, nesli, aklı, malı ve çevreyi korumak ve bunlara yönelen tehditleri bertaraf etmek için temel kurallar getirmiş ve müntesiplerinden bu kurallara tam bir duyarlılıkla uymalarını istemiştir. Gayrimeşru cinsel ilişkilerin her türü ve biçimini günah sayıp yasaklamak da söz konusu ilke ve kurallar çerçevesinde bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım, Kur’an-ı Kerim’den önceki kutsal kitaplar olan Tevrat ve İncil’de de aynen vurgulanmıştır” denildi.

‘MEŞRU DAİRE DIŞINDA KALAN CİNSEL İLİŞKİLER ZİNA’

Bu bağlamda İslam’ın, cinsel hayatın, ancak evlenmeleri helal olan bir erkekle bir kadın arasında ve geçerli bir nikah akdine dayanan evlilik birliği içinde söz konusu olabileceğini açık ve kesin bir şekilde bildirdiğine dikkat çekilerek, “Bu meşru daire dışında kalan cinsel ilişkiler ise İslam’da zina olarak nitelenmiştir. Toplumun çekirdeğini oluşturan ve onun geleceğini belirleyen aile kurumunu tehdit eden en büyük tehlikelerden biri olan ve toplumsal düzenin bozulmasına, nesillerin ziyan olmasına, insana mahsus bir erdem olan haya duygusunun yitirilmesine ve birçok hastalığın ortaya çıkmasına sebep olan zina hakkında Yüce Allah onun ‘son derece çirkin bir iş ve çok kötü bir yol’ olduğunu beyan edip, bu suçun işlenmesi şöyle dursun, yanına bile yaklaşılmaması talimatını vermiştir. Aynı hüküm Kur’an’dan önceki kutsal kitaplarda da yer almış, bu suçu işleyenlere ağır cezalar verileceği beyan edilmiştir” ifadeleri kullanıldı.

‘FITRAT İLE DİN ARASINDA MÜKEMMEL BİR UYUM VARDIR’

İslam’ın, zinanın yanı sıra bütün çeşitleriyle eşcinselliği de açıkça yasakladığına vurgu yapılarak, “Kur’an-ı Kerim’de eşcinsel ilişkinin çok çirkin bir fiil olduğu ve Allah’ın koyduğu sınırları çiğnemek anlamına geldiği açık ve kesin bir şekilde ortaya konmuştur. Kur’an’dan önce indirilen kutsal kitaplarda da aynı hükümler yer almış ve bu eylemlerin büyük bir günah ve ahlaksızlık olduğu belirtilmiştir. Gerek zinanın gerekse eşcinselliğin yasaklanmasındaki en önemli hikmet, evliliğin ve aile olmanın meşru kılınmasındaki hikmetle aynıdır. O da yaratılış kodlarına uygun nezih ve meşru bir cinsel hayat yaşanması ve insan neslinin sağlıklı bir şekilde devamının sağlanmasıdır. Allah Teala, insanın fıtratına yani yaratılış gereği sahip olduğu bedensel ve ruhsal öze aykırı her fiili yasaklamıştır. Bu açıdan bakıldığında fıtrat ile din arasında mükemmel bir uyum vardır. Din, insanın fıtratına aykırı bir emir ve yasak içermez. Zira Allah, insanın ilk yaratılış halini, temiz ve aslî tabiatını korumasını ister. Allah Teala, Rûm suresinde bu gerçeğe şöyle işaret etmektedir; ‘O halde sen hanîf olarak bütün varlığınla dine, Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmışsa ona yönel! Allah’ın yaratmasında değişme olmaz. İşte doğru din budur; fakat insanların çoğu bilmezler’.”

‘BÜYÜK BİR VEBALDİR’

Açıklamada, “Anayasal bir kurum olan Diyanet İşleri Başkanlığı ve Başkanlığın dinî konularda en yüksek karar ve danışma organı olan Din İşleri Yüksek Kurulu, ilgili kanunda belirtildiği üzere ‘din konusunda toplumu aydınlatmak’ ve ‘İslam dininin temel kaynakları ve metodolojisi ışığında’ topluma sahih dini bilgiyi ulaştırmakla görevlendirilmiştir. Bu sorumluluğun bir gereği olarak her türlü gayrimeşru cinsel ilişkinin dinen büyük bir günah olduğunun açıklanmasını, ‘nefret söylemi’ üretmekle veya ayrımcılıkla nitelemek, son derece haksız ve sorumsuz bir davranıştır. Kaldı ki böyle bir söylem, bütün insanlığa gönderilen son din İslam’ın kendisini, bu dinin kitabı Kur’ân’ı ve peygamberi Hz. Muhammed’i ‘nefret’in kaynağı olarak göstermek olduğundan büyük bir vebaldir. Aynı zamanda halkımızın benimsediği dinî ve manevî değerleri aşağılamak anlamına gelmektedir. Şu da bilinmelidir ki, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Başkanlığa bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu, İslam dininin temel ilkeleri, kuralları ve amaçları konusunda halkımızı aydınlatmak için kanunun kendisine verdiği görev ve yetki çerçevesinde çalışmalarına devam edecektir” ifadeleri kullanıldı.

Diyanet’ten yeni ‘eşcinsel ilişki’ açıklaması

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

4 Yorum

  1. Cok yuce ve yuksek kurulumuzdan cok sefkatli bir aciklama olmus. Peygamberimizi ve Kuranimizi silah olarak kullanmaya calismayin. Yakistiramadim. Vebali Allah bilir. Yuksek kurulumuza bir ayet: Enbiya Suresi 47: Hesap gorucu olarak Biz yeteriz.
    Tartisacak iseniz, once su rusvet, adam kayirma, hak yeme, kadin’a ve cocuga siddet konusunu tartisin.

  2. İçimi çok yakan bir olayı anlatmak şart oldu;
    Bir aileyle görüşüyorduk Boluda bir kız bir oğlu vardı ailenin oğulları Almanya’da yaşıyor çalışıyordu oğullarını o kadar çok seviyorlardıki özlüyorlardıki iki sözlerinden biri oğulları ile ilgiliydi çok başarılı bir çocukmuş…yıllarca hiç görmediğimiz bu çocuğu çok merak ediyorduk ancak hiç Almanya’dan geldiğine rastlamadık Birgün yolumuz oradan geçti haber vermeden Bolu’ya uğradık …evin hanımı çok tedirgin oldu ve bizi durgun karşıladı birden içeriye bir genç girdi çok düzgün kibar ve ölçülüydü bir delikanlı gibi düzgün sade bir kıyafeti vardı ancak çok farklıydı…bize ikramlarda bulundu …annesinin gözleri doldu oğlum dedi adını söyledi Almanya’dan bir haftalığına ziyarete geldi dedi….bakıştık rahat olmasını söyledik ve kadın feryadla anlattı doğuştan böyle biz onu Türkiye de yaşatamıyoruz toplum çok kötü davranıyor ,oğlum Almanya’da yaşıyor orada ona dokunmuyorlar orada yaşamak zorunda dedi ve hıçkırıklara boğuldu …işte Siz bu çocuklara ne yaptığınızın farkında bile değilsiniz bu ailelere ne yaptığınızın farkında bile değilsiniz …işte Diyanet sizin yüzünüzden biz kendi insanımıza sahip çıkamaz olmuşuz …Böyle evlatlarınız olmasını diliyorum belki o zaman anlarsınız ….şimdi soruyorum Müslüman kim?

  3. 28 Nisan 2020, 14:12

    Sn. Erbaş Kuran kurslarında, tarikat yurtlarında tecavüze uğrayan çocuklar için de iki kelam etseydi keşke…

  4. Hz.Muhammet zeki bir insan bunu çok net anlıyoruz siz o zekadan kırıntı sahibi olamadığınız gibi,İslamı ve Müslümanlığı kesinlikle temsil etmiyorsunuz ! Siz bu milleti dininden soğuttunuz..herkes yalan söylüyor rüşvet alıyor cinayetler işleniyorsa toplumda zerre kadar huzur yoksa bunun sorumlusu sizsiniz !!!! Siz süslü elbiseler makam arabaları bol maaşlarla devam edin ! Hz.Muhammet yaşasaydı sizin hakkınızdan gelirdi!! Sizi tanımıyorum …Allah sizi ıslah etsin…

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!